Hükümet intibak çalışmasında sona geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Emekli maaşlarında yapılması gereken intibak düzenlemesinde tablo ortaya çıktı gibi. 2000 yılından önce emekli olan 2.5 milyon kişiyle ilgili tabloyu ana hatlarıyla gördük. Ayrıntılarına bakacağız” dedi. Çelik, ''Maliyet yüksek çıkmaz mı, Maliye ne der?'' sorusuna; "Hükümet programında yer alıyor. Emekliye sözümüz var" karşılığını verdi. Bakan Çelik, kıdem tazminatı konusunda taşeron içşilerin ağır şartlarına işaret ederek, "Birine hay hay birine vay vay olmaz, bunların haklarını devlet olarak biz koruyacağız" dedi.
Bakan Çelik, bir grup gazeteciyle Meclis'te yaptığı sohbette milyonlarca emekliyi ilgilendiren intibak düzenlemesi ve kıdem tazminatı konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
İntibak konsunun hükümet programında olduğunu anımsatan Çelik, "Sözümüz var. kademeli olarak bu düzenlemeyi yapacağız. Ama önce tabloyu net olarak görmemiz gerekiyor" dedi. 1981 yılından 2000 yılına kadar durumun ne olduğunu, kimlerin, hangi derecede mağdur olduğunu anlamak için bir çalışma yapıldığını anlatan Çelik, "Tabloyu gördük gibi. Şimdi ayrıntılara bakacağız" diye konuştu.
İntibak konusunun daha çok işçi emeklilerini ilgilendirdiğini anımsatan Çelik, "5 milyon 400 bin işçi emeklisi var. Bunların 2.5 milyonu 2000 yılından önce emekli olmuş. Ama kaç kişi mağdur bunu anlamaya çalışıyoruz. Bunlardan bir kısmı düşük maaş alırken, 2000 yılından sonra emekli olanlara daha yüksek maaş bağlanmış. Öyle ki adam, 3 bin 600 gün prim yatırmış olmasına karşın, emekliliği 2000 yılından sonra istediği için 5 bin gün prim yatırana göre emekli maaşı daha yüksek bağlanmış" diye konuştu.
'Maliyet yüksek olmaz mı, bu parayı nereden bulacaksınız, Maliye ne der' sorularına ise Çelik, yapılan çalışmalara Maliye bürokratlarının da katıldığını belirterek, konunun Ekonomi Koordinasyon Kurulu gündemine geleceğini vurguladı. Düzenleminin kademeli olacağını anımsattı.
BİRİNE 'HAY HAY' BİRİNE 'VAY VAY' OLMAZ
Bakan Çelik, gazetecilerin 'Kıdem tazminatı fonu' gelecek mi gelmeyecek mi, var mı yok mu; sorularına ise doğrudan 'var' ya da 'yok' demedi. Kıdem tazminatının özellikle alt işverenlerce çalıştırılan taşeron işçilerin sorunu olduğuna dikkat çekti. Bu insanların 11 ay çalıştırılıp, kıdem tazminatı vermemek için işten çıkarıldıklarını; mesai saatlerinin uzun olduğunu; izin bile yapamadıklarını anlattı. Örgütlenme sorunu yaşadıklarını vurguladı. Bunun üzerine 'o zaman kıdem tazminatı fonu sadece taşeron işçiler için getirilsin' önerimize Çelik, "Bakın bu da bir formül olabilir. Tüm önerileri enine boyuna konuşacağız" karşılığını verdi.
Bir başka gazetecinin, "Sayın Bakan, bazı bakanlar açıkladı; kıdem tazminatı fonu var mı yok mu, siz cevap vermiyorsunuz ama hükümet programında da var" ısrarı üzerine Çelik, "Önemli olan bu işi sosyal taraflarla konuşmak. Yoksa siz bakanlık olarak şöyle olacak, böyle olacak, deyin. Eğer sosyal taraflarla oturup konuştuktan sonra bir netice alıyorsanız, o zaman netice neticedir" dedi.
Bakan Çelik, 2821 sayılı sendika yasası ile ilgili taraflarla uzlaşmaya varıldığını, 2822 Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt ile ilgili Salı günü işçi ve işveren konfederasyonlarıyla yeniden bir araya geleceklerini söyledi.
Memurlara toplu sözleşme hakkı getiren yasayla ilgili olaraksa 3 konuda henüz mutabakat sağlanamadığını belirtti. Çelik, görüşmelere katılacak sendikalar, sözleşmenin kiminle yapılacağı ve hakem heyeti noktasında noktasında mutabakat olmadığını, Salı günü memur tarafıyla da bir araya geleceklerini anlattı.