info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
34.4642
Dolar Satış
:
34.5263
Euro Alış
:
35.9849
Euro Satış
:
36.0497
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

1 Milyon Leylek Sonbahar Göçü Yapıyor

Dünyada leylek göç yolunun en yoğun olduğu bölge İstanbul`dan, Mart ayında Afrika`dan Avrupa ve Balkanlar`a göç eden 600 bine yakın leyleğin yine İstanbul ve Anadolu üzerinden Afrika`ya dönüş yolculuğunun en yoğun dönemi yaşanıyor. Yavrularla birlikte sonbahar göçünde 900 bin - 1 milyon leylek olduğu tahmin ediliyor.

İlkbaharda Hatay üzerinden İstanbul’a, buradan da Avrupa ve Balkanlar’a göç eden leyleklerin sonbahar yolculuğu başladı. İstanbul semalarında, bugünlerde on binlerce leyleğin Avrupa’dan Afrika’ya göç yolculuğu gerçekleşiyor. 15 yıldır leylek göçünde sayımlar yapan, yaralı leylekleri tedavi ettiren ve bölgede ‘leylek baba’ olarak bilinen Fikret Can (75) ile gönüllü gözlemciler, leyleklerin sonbahar göçünü hem görüntülüyor hem de sayım yapıyor.

İlkbaharda İstanbul üzerinden Avrupa ve Balkanlar’a yılda yaklaşık 500- 600 bin leyleğin göç ettiğini belirten Fikret Can, 120 günlük kuluçka dönemi ve yavrularının büyümesiyle yeniden Afrika’ya dönüşe geçen leyleklerin sonbahar göçü dönemindeki sayılarının ise 900 bin-1 milyonu bulduğunu açıkladı.

EN DAR GEÇİT GÜZELCE-TEPEKENT ARASI

İlkbahar göçünde Kumburgaz ile Karaburun arasındaki 40 kilometrelik alanın en dar geçit olduğunu anlatan Can, ‘sonbahar göçü’ olarak adlandırılan Afrika yolculuğunun en muhteşem gözlemlendiği yerin ise İstanbul’da Büyükçekmece’nin Güzelce- Tepekent arasındaki 4 kilometrelik dar geçit olduğunu, bu bölgenin dünyada eşi ve benzerinin olmadığını kaydetti.

GÖÇÜN EN YOĞUN DÖNEMİ

Leyleklerin sonbahar göçünün ağustos ayının başından eylül ortasına kadar sürdüğünü dile getiren Can, “15-31 Ağustos tarihleri arasını kapsayan bugünlerde leylek göçünün en yoğun dönemini yaşıyoruz. Şu an İstanbul semalarında on binlerce leyleği görmek mümkün. Sonbahar göçünde kuzey rüzgarları güçlü olduğundan hepsi neredeyse Marmara kıyılarına yığılır ve en yoğun görüldüğü alan Güzelce- Tepekent arasındaki 4 kilometrelik dar geçit” dedi.

‘HERKESİN GÖZÜ GÖKYÜZÜNDE OLSUN’

Leyleklerin Avrupa ve Balkanlar’dan başlayan geri dönüş yolculuğunun Türkiye’de Kırklareli, Tekirdağ, İstanbul, İzmit, Yalova, Bursa, Eskişehir, Konya, Karaman, Mersin, Adana, Hatay’dan güneye doğru devam edeceğini dile getiren Can, “Özellikle bu güzergahlarda bugünlerde herkesin gözü gökyüzünde olsun. On binlerce leyleği görmek mümkün” diye konuştu.

YAVRULARIN YÜZDE 60’I TELEF OLUYOR

İlkbaharda 500-600 bin, sonbaharda ise 900 bin-1 milyona yakın leyleğin göç yolculuğunda olduğuna, yavruların yüzde 60’ının, erişkinlerin yüzde 40’ının telef olduğuna dikkat çeken Fikret Can, bu yolculukta leyleklerin yaşadığı en büyük tehdidin enerji nakil hatları olduğunu vurguladı. Bu hatlar nedeniyle on binlerce leyleğin öldüğünü söyleyen Can, “Leyleklere özgü en büyük felaket özellikle Trakya’dan girdiklerinde, bütün Trakya bölgesine yayılmış olan enerji nakil hatları. Bu konuda dağıtım şirketleriyle görüşmeler yapıyoruz, çok olumlu bakıyorlar ama çalışmalar yavaş ilerliyor. Bu sorunu TBMM Hayvan Hakları Komisyonu’na da ilettik” dedi.

HÜZÜN VE MUTLULUK

Leylek göçünü gözlemleyerek fotoğraflayan Emine Nurhan Tekin, geri dönüş yolculuğunun, yazın bittiği ve sonbaharın başladığını gösterdiğini belirterek, “Leylekler artık kendi yazlık bölgelerine gidiyor. Tabi yollarında tehlikeler var. Elektrik nakil hatları, kaçak avcılar, trafik gibi genellikle insan kaynaklı tehditler çok fazla. Leyleklerin göçü kışın geldiğini gösterdiği için hüzün yaşatırken, gökyüzünde on binlerce leyleği birlikte görmek mutluluk veriyor” diye konuştu.

EKOTURİZM POTANSİYELİ

Göç güzergahındaki herkesin bu görsel şöleni izlemesi gerektiğini belirten Tekin, “Ekoturizm açısından özellikle İstanbul’da ekonomimize de büyük katkısı olacağını düşünüyorum. İnsanların dikkatinin çekilmesi ve farkındalık yaratılması gerekiyor. Avrupa’da çok fazla kuş gözlemcisi var, İngiltere’de insanlar 4 yaşında başlıyor. Bizde ise 3-5 kişiyiz. 80 milyonda en az 3-5 milyonun bu farkındalığı yaşaması, böyle bir doğa olayının yaşandığını bilmesi ve takip etmesi gerekiyor” dedi.