Türkiye'de gereksiz antibiyotik kullanımı sorunu alarm vermeye devam ediyor. Henüz vatandaşlarımızda bu konuda farkındalığın oluşmadığını belirten uzmanlar, bu sorunun yarattığı ve yaratacağı pek çok tehlikeyi anlatmaya devam ediyor.
Türkiye’deki gereksiz antibiyotik kullanımının önüne geçmek için yapılan bu çağrılar artıyor. Uzmanlar bu konuyu sık sık gündemde tutarak, antibiyotik direncinin ilerleyen yıllarda sağlıkta önemli bir tehdit olduğunu belirtiyorlar.
OECD ülkeleri arasında birinci sıradayız. 2013 yılında yapılan bir çalışmaya göre her 1000 kişi başına günde kullanılan antibiyotik dozu ülkemizde 42.2 iken bize en yakın ülke olan Yunanistan’da 32.2, Slovakya ve Polonya’da 23.6. Dünya Sağlık Örgütünün 2014 yılında yaptığı bir başka çalışmada da her 1000 kişi başına günde kullanılan antibiyotik dozu ülkemizde 40.4, Özbekistan’da 10.8, Azerbaycan’da 8.5.
Bakterilerin giderek antibiyotiklere dirençli hale gelmesinin tıbbi bir felaket olduğunu biliniyor. “Basit enfeksiyonların ölüme neden olduğu, basit bir düşme, yaralanma sonrası gelişen yumuşak doku enfeksiyonu yüzünden uzuvların kesilmek zorunda kaldığı, böbrek, karaciğer, kemik iliği naklinin yapılamadığı, kanser hastalarına tedavi verilemediği, ameliyatların yapılamadığı bir dünyadan bahsediyoruz. Üstelik böyle bir dünya ne yazık ki çok uzağımızda değil. Bakteriler hızla en gelişmiş antibiyotiklere dirençli hale geliyorlar ve bu durumlarda kullanabileceğimiz bir seçenek kalmıyor elimizde.
Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü antibiyotik direncini toplum sağlığı açısından en önemli tehditlerden birisi olarak kabul ediyor. Durum o kadar ciddi boyutlarda ki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarihinde üçüncü defa, Eylül 2016’da, sağlıkla ilgili bir gündemle toplanarak antibiyotik direnci konusunu ele almak zorunda kaldı.” dedi.
Antibiyotik direncinin tüm dünyayı, her ülkeden her yaştan insanı etkiliyor. Sadece Amerika Birleşik Devletlerinde dirençli bakterilerle yılda 2 milyon enfeksiyon gelişiyor ve 23 bin kişi hayatını kaybediyor. Avrupa Birliği Ülkelerinde 2011 yılında 25 bin kişinin dirençli bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlardan öldüğü bildiriliyor. Her geçen yıl bu sayıların arttığı da bir başka gerçek.Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre yılda 700 bin kişi dirençli bakteriler nedeniyle ölüyor.
Türkiye dünyada en çok antibiyotik kullanan ülkelerden biri “OECD ülkeleri arasında birinci sıradayız. 2013 yılında yapılan bir çalışmaya göre her 1000 kişi başına günde kullanılan antibiyotik dozu ülkemizde 42.2 iken bize en yakın ülke olan Yunanistan’da 32.2, Slovakya ve Polonya’da 23.6. Dünya Sağlık Örgütünün 2014 yılında yaptığı bir başka çalışmada da her 1000 kişi başına günde kullanılan antibiyotik dozu ülkemizde 40.4, Özbekistan’da 10.8, Azerbaycan’da 8.5.” diye konuştu.
“Tüm dünya genelindeki ilaç geliştirme laboratuvarlarında üzerinde çalışılmakta olan 51 antibiyotik ve 11 biyolojik ajandan sadece 8’i “yeni sıfatını hak ediyor.
Bazı hastalıklar gelişmiş ülkelerde nispeten az görüldükleri için bunların tedavisine yönelik yeni ilaç geliştirilmesi de gündemde olmuyor. Örneğin tüberküloz tedavisi için son 70 yılda sadece iki yeni ilaç geliştirilmiş durumda ve dirençli tüberküloz enfeksiyonundan her yıl dünya genelinde 250 bin kişi ölüyor.” dedi. Antibiyotik direncinin yaygınlaşmasının nedeni antibiyotiklerin uygunsuz kullanılması “İnsan sağlığında kullanılan antibiyotiklerin %40-50’sinin gereksiz olduğunu biliniyor. Hayvancılık sektöründe çok miktarda antibiyotik kullanılıyor ve bunların da ne yazık ki büyük çoğunluğu gereksiz.
En önemli yanlış gerekmediği halde antibiyotik kullanmaktır. Çoğu insan her enfeksiyonun antibiyotikle iyileşeceğini sanıyor ve her ateşi çıktığında, burnu akıp boğazı ağrıdığında antibiyotik alıyor. İnsanlarda en sık görülen enfeksiyonlar nezle, grip gibi solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Bunların yüzde 80-90’ı virüslerin neden olduğu hastalıklardır. Antibiyotikler sadece bakterilere karşı etki gösterirler. Dolayısıyla nezle, grip gibi hastalıklarda antibiyotikler işe yaramaz. Doktor önermediği sürece antibiyotik kullanmamak gerekir. Doktorlara antibiyotik reçete etmesi için istekte bulunmamak gerekir.”
İnfeksiyon hastalıklarından dolayı her yıl ölen kişi sayısının 2050 yılına kadar tüm dünyada 10 milyon kişiyi bulacağı ve bu rakamın kanserlerden, kalp-damar hastalıklarından ve nörolojik hastalıklardan kaynaklı ölümlerin çok daha üstünde olmak üzere ilk sıraya yerleşeceği tahmin edilmektedir. Yine veriler antibiyotiğe dirençli bakteri infeksiyonlarının tüm dünyada ekonomiye 100 trilyon dolar ek maliyet yükleyeceğini de göstermektedir.” .
Hastanede yatan hastalarda dünya genelinde antibiyotiklerin önemli oranda gereksiz, özellikle de gereğinden uzun süre kullanılmasının söz konusu olduğunu vurgulanıyor, “Antibiyotiklerin tüm dünyada gereksiz ve yanlış kullanımları sonucu tüm insanlarda ağız-boğaz ve bağırsaklarda bulunan ve flora bakterileri olarak adlandırılan bakterilerde direnç gelişmesine neden olmakta ve bu dirençli bakteri türleri kişiden çevreye, kişiden kişiye, çeşitli yollarla bulaşabilmektedir.”
Dünya üzerinde kullanılan antibiyotiklerin yüzde 80’i hayvancılıkta kullanılıyor. Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı hayvanlarda sırf hızlı büyümelerini sağlamak amacıyla antibiyotik kullanılmasının yasaklanması için çalışıyor. Bunun için Dünya Veteriner Hekimler Birliği ve Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü ile ortak çalışmalar yapıyor. Tıpkı insanlarda olduğu gibi hayvanlarda da reçetesiz antibiyotik kullanımının engellemesi gerekiyor. Yapılan çalışmalar hayvanlarda antibiyotik kullanımı kısıtlandığında dirençli bakteri gelişme sıklığının yüzde 39 azaldığını gösterdi. Avrupa Birliği 2006 yılında hayvanlarda büyüme amaçlı antibiyotik kullanımını yasaklamış durumda.