Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) Karaman'daki öğrenci yurdunda yaşanan cinsel istismar olayının baş aktörü Ensar ile yaptığı protokole ilişkin tartışma sürerken, aynı dönemde iki benzer vakıfla daha protokol imzalandığı ortaya çıktı. Birgün'ün haberine göre; İlim Yayma Cemiyeti ve Birlik Vakfı ile protokol imzalayan Bakanlık, yetki ve görevlerini devrettiği dinci vakıfların “paralel bakanlık” gibi çalışmasının önünü açtı. MEB'in, İlim Yayma Cemiyeti ve Birlik Vakfı ile temmuz ayında imzaladığı üç yıllık protokolün ayrıntılarına ulaşıldı.
Birbirinin kopyası olan iki protokolle, tıpkı Ensar'a olduğu gibi cemiyet ve vakfa e-yaygın sistemindeki öğretim programlarını kullanarak her düzeyde öğrenciye sosyal, kültürel, sportif, mesleki ve teknik kurslar düzenleme olanağı verildi. Protokole göre “eğitim” adı altında yürütülecek faaliyetler öncelikle, Birlik Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti'ne bağlı merkezlerde gerçekleştirilecek. Bu olmazsa, MEB tarafından belirlenen mekânlar kullanılacak. Ensar'da olduğu gibi kurslarda görev alan vakıf personelinin de ücretini MEB ödeyecek. Cemiyet ve vakıf, imzalanan protokol dışında da Milli Eğitim Bakanlığı ile “eğitim” adı altında ortak projeler geliştirip uygulayabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın protokol yaptığı İlim Yayma Cemiyeti ve Birlik Vakfı da Ensar gibi faaliyetleriyle biliniyor. “Milli ve manevi değerleri korumayı” amaçladığı belirtilen İlim Yayma Cemiyeti, 1951 yılında kuruldu. İmam hatip okulları açtıran ve buralarda okuyan öğrencilere burslar veren cemiyetin, 151 şubesi bulunuyor.
MEB'in protokol imzaladığı ve 1985 yılında kurulan Birlik Vakfı da AKP döneminde büyüdü. CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, MEB'in yalnızca Ensar Vakfı değil, Birlik Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti ile de protokoller imzalamasına tepki gösterdi.
MEB'in Ensar Vakfı'nın yanı sıra başka vakıflar aracılığıyla yeni nesli ideolojik olarak şekillendirme çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Karabıyık, “Gelecek günlerde yeni protokollerle karşılaşabiliriz” uyarısında bulundu.