Türkiye genelinde kayıtlı 4 bin 55 dershanede 50 bin 209 öğretmen, 20 bin personel çalışıyor. 1 milyon 234 bin 738 öğrenci de eğitim alıyor. Dershanelerin tahmini cirosunun ise 1.5 - 2 milyar dolara ulaştığı sanılıyor.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan YGS’nin kalkacağını, dershanelerin de ya özel okullara dönüşeceğini ya da kapanacağını açıkladı. Dershaneciler art arda bu konudaki görüşlerini dile getirirken, akıllara bu sektörün bütçesi, personel istihdamı ve öğrenci sayıları geldi.
Özel Dershaneler Birliği Derneği (ÖZDEBİR) ve Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği’den (TÖDER) alınan bilgilere göre, dershaneciliğin kökleri Cumhuriyet’in ilk yıllarına dayanıyor. Adları farklı olsa da hemen her ülkede dershane bulunuyor. Türkiye’de 4 bin 55 adet dershane var. Toplam 50 bin 209 öğretmen, 20 bin personel çalışıyor. Bir milyon 234 bin 738 öğrenci de eğitim alıyor. Bu öğrencilerin yaklaşık 100 bini burslu olarak dershanelerden ücretsiz olarak yararlanıyor. Dershane ücretleri 6, 7 ve 8’inci sınıflar için 1.500 ile 4 bin TL arasında değişiyor. Lise 9, 10 ve 11. sınıflarda 2 bin TL ile 6 bin TL’ye, üniversite sınavlarına hazırlık sınıflarında ise 3 bin TL ile 10 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Bazı butik dershanelerde bu rakamlar 20-25 bin TL’yi buluyor.
Dershanelerin tahmini cirosu, 1.5 - 2 milyar dolara ulaşıyor. Dershaneciler ve eğitimciler, Başbakan Erdoğan’ın “Dershaneler kapatılacak” sözleri nedeniyle kaygılı. Çünkü, sınavlar kalksa bile ancak okullar arasındaki kalite farkı süreceğinden dershane sisteminin yok olmayacağını belirtiyorlar.
Bir öğrencinin hayatı boyunca girdiği merkezi sınavların sayısı ise şu anda uygulanan sisteme göre 8’i buluyor.
- Bu yıl Seviye Belirleme Sınavı’na giren 8’inci sınıflar, 6 ve 7’inci sınıfta da bu sınava girmişti.
- Üniversiteye geçişte uygulanan, YGS ve LYS’lerden oluşan 2 aşamalı sınavda toplam 6 oturum düzenleniyor.
- Yükseköğretimden mezuniyet sonrasında öğrencilerin bir kısmı KPSS’ye, doktor olacaklar ise TUS’a giriyor.
Çok vergi kaçağı olur
Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan Başbakanımızın dershanelerin okula dönüşmesine yönelik bir hedef koyması sevindirici. Ama bu kısa vadede olmaz. Çünkü okullarımız arasında ciddi kalite farkları var. Diyelim ki bu kalite farkını giderdik, yeteri kadar lise açtık, öğretmen aldık ve her öğrencinin de girebileceği kadar üniversite açtık. Ama yine iyi üniversiteler için yarış olacak. Yarışın olduğu yerde de dershane olur. Kapatılırsa da dershaneler gerçekten merdiven altına iner. Bu sefer çocuğunuzu nereye gönderdiğinizi bilemezsiniz, devlet denetimi ortadan kalkar, epeyce vergi kaçağı olur. Yani öncelikle okullar arasındaki kalite farkı ortadan kalkmalı. O zaman belki YGS, Olgunluk Sınavı’na dönüşebilir. Bu noktada da okullar adil ve dürüst not vermeli. Bunlar sağlandığında dershaneye olan ihtiyaç da ortadan kalkar.
100 bin insan nasıl iş bulur?
TÜRK Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk 100 bin insan dershaneden ekmek yiyor. Bu kolay mı? Sayın Başbakan hayalini söylüyor, yapması mümkün değil. Eğitim sistemi dershaneciliği hep büyütüyor. 4+4+4 eğitim sistemi de dershaneciliği artıracak bir sistem. Liseleşme oranı daha da düşecek ve artık çocuklar okul yerine dershaneye gidecek. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı aza indirilip, eğitim nitelikli hale getirilsin öncelikle.
Hayatları boyunca 739 sınava giriyorlar
EĞİTİM-SEN eski Genel Başkanı Alaaddin Dinçer’in yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de bir öğrencinin hayatı boyunca başarı göstermesi gereken sınav sayısı 739. Yani bir yıla 46.18 sınav düşüyor. Deneme sınavları, performans, proje ödevleri ile birlikte sınav sayısı 1000’in üzerine çıkıyor.
- İlköğretimde sınav sayısı toplamı: 182
- Ortaöğretimde sınav sayısı toplamı: 318
- Özel dershane sınav sayısı toplamı: 118
Yükseköğretimde de sınav maratonu devam ediyor. Rapora göre eğitim fakültesinde okuyan bir öğrencinin 4 yıl boyunca başarı göstermesi gereken sınav sayısı 120’yi buluyor.