Yaşar Kemal, La Repubblica gazetesine, Gezi Parkı’nda başlayan ve tüm Türkiye’ye yayılan direniş hakkında yazdı:
''Her zaman söylediğim ve desteklediğim gibi dünya bir kültür bahçesidir. Orada binlerce çiçek yetişir ve her çiçeğin kendi rengi ve kokusu vardır. Dünyamız bu bin çeşit çiçeklerle çok güzeldir. Kültürler bunlarla daha da güzelleşirler. Ama bir çiçek yok edilirse o zaman rengi ve kokusu da dünyada biter.
Kültürün imhası aynı anda, insanlığımızın da imhası olur. Ama bilinmesi gerekir ki bir toplumun sağlığı, gücü ve doğruluğu tolerans olduğunda belli olur. Eğer zulüm görürse o zaman acımasız olur zayıflar ve yaratıcılığını yitirir.
Irkçılık da en ağır hastalıktır. Varlıkların yok edilmesi, nefret tohumlarının insanların kalbinde beslenmesinde ırkçılık vardır.
Ve ifade özgürlüğü ve demokrasiye karşı yaratılan kin bizim neslimizde felaketler için büyük rol oynamıştır ve asla affedilemez. Bugün bize gereken demokratik bir rejimdir ve asla insanlık dışı bir baskı ile olmamalıdır.
Gerçek bir demokratik düzeni oturtmak gerekir. Çünkü demokrasi bir gerekliliktir, bir denge unsurudur. Bir rejim de herkesin kendi haysiyetinin olması ve başlıca temel haklarından esirgenmemelidir. Onurumuzu, ekmeğimizi ve zengin kültürümüzü kurtarmak bizim elimizdedir. Gelin hep birlikte uygun bir demokrasi için el ele vererek yüreğimizi, zihnimizi bir araya getirelim.''