Kıbrıs'a adanmış bir ömür
Rauf Denktaş, adı ülkesiyle birlikte anılan liderler arasında tarihteki yerini aldı.
Yakındoğu Üniversitesi Hastanesi'nin yoğun bakım servisinde 9 Ocak Pazar gününden bu yana tedavi gören KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, vefat etti.
İç organlarında dün yetersizlik başgösteren Denktaş, bu sabah itibarıyla solunum cihazına, akşam saatlerinde ise diyalize bağlanmıştı.
Denktaş'ın vefatı, oğlu Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan İrsen Küçük'ün de katıldığı basın toplantısında hastane başhekimi Dr. Sevim Erkmen tarafından açıklandı.
Denktaş'ın 24 Mayıs'tan itibaren yaşadığı sağlık sürecinden söz eden Erkmen, ''Yoğun ve başarılı bir tedavi süreci, kurucu cumhurbaşkanımızı, önceden varolan kalp-akciğer sorunu ve ileri yaşın da etkisiyle ancak 8 ay yaşatabilmiş, maalesef bu akşam saat 22.00 itibariyla Hak'kın rahmetine kavuşmuştur. YDÜ ailesi olarak kendilerine Allah'dan rahmet, yaslı ailesine sabırlar diliyoruz. Tüm ulusumuzun ve Türk dünyasının başı sağolsun'' dedi.
Denktaş'ın, 17 Ocak Salı günü yapılacak devlet töreniyle toprağa verileceği bildirildi.
RAUF DENKTAŞ'IN HAYATI
Rauf Denktaş, adı Kıbrıs'la özdeşleşen, Kıbrıs deyince akla gelen ilk isimdi.
1924'te dünyaya gelen Denktaş, 88 yıllık yaşamının çok büyük bir bölümünü Kıbrıs davasına adadı.
İlk ve ortaöğrenimi Kıbrıs'ta tamamlamasının ardından İngiltere'de hukuk eğitimi aldı.
Aynı yıl adaya dönüp, genç bir avukat olarak, Kıbrıslı Türklerin mücadelesine liderlik eden doktor Fazıl Küçük'ün yanında çalıştı.
Ama Kıbrıslı Türkler onu, 1948'de, henüz 24 yaşındayken, Enosis’e karşı düzenlenen ilk büyük mitingte tanıdı. İlk kez halka seslendiği bu miting, yarım asrı aşan siyasi hayatının da başlangıcı olacaktı.
1958 Haziran’ında Rumların yeraltı örgütü EOKA'ya karşı Kıbrıslı Türkleri korumayı amaçlayan Türk Mukavemet Teşkilatı'nın 4 kişilik ilk hücresinde yer aldı.
Denktaş, "Toros" kod adıyla bir numaralı TMT mücahidi olarak kaydedildi.
1959'daki Londra-Zürih anlaşmalarıyla, Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının hazırlanması çalışmalarına katılan Denktaş 1960'ta Türk Cemaat Meclisi Başkanlığı’na seçildi.
3 yıl sonra, 1963'te cumhuriyetin yıkılması ve Rumların saldırılarının yeniden başlamasıyla Kıbrıslı Türkler, dolayısıyla Rauf Denktaş için de zor günler yeniden başladı.
Devrin Rum lideri Makaryos tarafından istenmeyen adam ilan edildi ve Kıbrıs'a girişi yasaklandı.
5 yıl boyunca adaya gizli yollardan girip çıkan Denktaş, Erenköy çatışmaları sırasında iki kez ölümden döndü.
Denktaş 1974'teki Türk Barış Harekatı’nı izleyen süreçte kurulan Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin de ilk devlet başkanlığını üstlendi.
1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilan eden Denktaş, 1985-2005 yılları arasında aralıksız cumhurbaşkanlığını yürüttü.
Klerides'in ardından müzakere masasında sırasıyla karşısına Makarios, Kiprianu, Vasiliu, tekrar Klerides ve Papadopulos oturdu.
5 Rum yönetimi liderinin yanı sıra, 5 Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, 6 Türk Cumhurbaşkanı ve 13 başbakanıyla çalıştı.
Zorluklarla dolu bir siyasi mücadele veren Rauf Denktaş tam 3 kez de evlat acısı yaşadı. 6 çocuğundan üçünü kaybetti.
Çoğu Kıbrıs sorunuyla ilgili 50'nin üzerinde eseri bulunan Denktaş, adı ülkesiyle birlikte anılan liderler arasında tarihteki yerini aldı.