-Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Avukat Akın Atalay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatının, Can Dündar’la ilgili suç duyurusunu değerlendirdi. Atalay, Twitter’da, “Cumhurbaşkanı adına verilen şikayet dilekçesine göre, bir haberin yayınlanması bakın ne kadar çok ve ağır suçlara yol açıyormuş?” dedi ve şunları yazdı:
* TIR’ları arayan örgüt mensuplarının eylemine iştirak deniyor. TIR’ların aranmasına fiilen Can Dündar katılmadı.
* Soruşturma yürütülen örgüt mensuplarının eylemine iştirak” deniyor. “soruşturma yürütülen örgüt mensupları” yeni Türkiye’nin hukuk anlayışı mı?
* Hakkında daha dava bile açılmamış insanlara örgüt mensubu demek hiçbir şekilde izah edilemez. Madem cumhurbaşkanı, bunların örgüt mensubu olduğunu tespit etmiş, o halde savcılar soruşturmaya hemen son versin; artık yargılama yapmaya da gerek kalmamış oluyor bu durumda.
* Gerçeği yansıtmayan haber, yorum ve görüntüleri yayınlamak suretiyle hem “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” etmiş, hem de “gizliliği ihlal” suçunu işlemiş. İddiaya göre, gerçek olmayan (dava dosyasında da olmayan) bir kaydın yayınlanmasıyla dosyanın gizliliği nasıl ihlal edilebiliyor? Dosyada olmayan bir şey yayınlanınca, dosyanın gizliliğinin ihlal edilmesine ceza hukukunda “işlenemez suç” deniyor. Şuna benzer: bugün 25 yaşında olan bir gencin Adolf Hitler’i öldürmeye teşebbüsle suçlanması.
* Bu haberi yayınlayarak Can Dündar, “Hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” etmiş oluyormuş. Birincisi, böyle bir suç yok. Söyleneni cebir ve şiddet yoluyla yapmaya kalkarsanız ve tabi elverişli bir örgüt ve teçhizatla birlikte o zaman böyle bir suçlamanın mantığı olabilir.