İTHALAT ARTIYOR, İHRACAT YAVAŞLIYOR… HAYRA ALAMET DEĞİL
CHP’nin ekonomi raporunda, bu yılın ilk çeyreğinde ithalatta görülen artışın "2011 yıl sonundan bu yana yaşanan ‘en büyük’ artış" olduğu, ihracatta ise aynı dönemde “kriz yılı olan 2009’dan bu yana ‘en düşük’ artış hızının” görüldüğü belirtilerek, “Üçer aylık dönemler itibariyle ihracatın ithalatı karşılama oranı geriliyor. Bu hayra alamet değil” denildi.
CHP Ekonomi Politikaları Genel Başkan Yardımcılığı tarafından hazırlanan Mart ayı dış ticaret verileri ve Nisan Ayı İmalat Sanayi Satın Alma Yöneticileri Anketi sonuçlarının değerlendirildiği 59. Ekonomik Görünüm raporunda, “Enerji Hariç İthalat” ile “Tüketim Malı İthalatı”ndaki artışa dikkat çekildi. Mart ayında geçen yılın aynı dönemine göre ihracatın yüzde 0.3, ithalatın ise yüzde 0.6 gerilediğinin belirtildiği raporda, dış ticaret açığının da aynı dönemde, yüzde 1,1 gerileyerek 7,4 milyar dolar olarak gerçekleştiği ifade edildi.
-HAYRA ALAMET DEĞİL-
İthalattaki gelişmeler yorumlanırken, “İthalat ekonomik aktivitede yaşanan bir yavaşlamanın sonucu olarak mı geriliyor, yoksa başta enerji olmak üzere ithal ettiğimiz ürünlerin fiyatlarındaki düşüş mü ithalat faturasını düşürüyor?” sorusuna cevap verilmesinin gerektiğinin belirtildiği raporda, 2013’ün ilk üç ayında ihracat ve ithalatın artış hızının yüzde 5, aynı dönemde dış ticaret açığındaki artışın ise yüzde 5.1 olduğu belirtildi.
Raporda, tek bir ayın verisi yerine, ilk üç ayın rakamlarına odaklanmanın “ekonomik gidişatın daha sağlıklı değerlendirilmesine imkân vereceği” belirtilerek yılın ilk üç ayına ilişkin rakamlar da mercek altına alındı. 2013’ün ilk üç ayında ithalatta yaşanan artışın, 2011 yılsonundan bu yana en yüksek artış olduğunun belirtildiği raporda, ihracattaki artış hızının ise “kriz yılı olan 2009’dan bu yana ‘en düşük’ seviyeye gerilediği belirtilerek, “Üçer aylık dönemler itibariyle ihracatın ithalatı karşılama oranı geriliyor. Bu hayra alamet değil” denildi.
-İTHALAT VE İHRACATTA DURUM KAYGI VERİCİ-
İthalattan “enerji ithalatı”, ihracattan “altın ihracatı” ayıklandığında tablonun daha da “ciddileştiğinin” ifade edildiği raporda, yılın ilk üç ayında enerji dışı ithalatın, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.4 arttığı, altın hariç ihracatın ise aynı dönemde sadece yüzde 4.3 artış gösterdiği belirtildi. Özellikle enerji hariç ithalattaki çift haneli artışın “oldukça kaygı verici” olduğu vurgulanırken, yılın ilk üç ayında tüketim malı ithalatının, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12.1 artmasının kaygıyı artıran bir diğer gelişme olduğuna dikkat çekildi.
-DÜŞÜK BÜYÜME YÜKSEK CARİ AÇIK İHTİMALİ-
Gevşek para ve maliye politikası ile iç talebi canlandırılmaya çalışılsa da ekonomide belirgin bir canlanmanın henüz teyit edilmediğinin, canlanma varsa bile bunun zayıf olduğunun belirtildiği raporda, “İthalat rakamları ise bu zayıf canlanmadan yararlananın Türkiye’deki üreticilerin değil, yabancı üreticiler olduğunu gösteriyor” ifadelerine yer verildi. Raporda ayrıca, ekonomi yönetiminin enerji dışı ithalat ve tüketim malı ithalatını yakından takip etmesi, bu kapsamda iç talepteki canlanmanın yerli üretime yaramasını sağlayacak önlemleri derhal alması gerektiği, aksi halde 2013 için daha dengeli bir büyüme hedeflenirken, “daha düşük bir büyümenin daha yüksek bir cari açıkla yaşanabileceği” ifade edildi.
-TÜRKİYE YÜZDE 3 CİVARINDA BÜYÜMEYİ KALDIRAMAZ-
Nisan ayı İmalat Sanayi Satın Alma Yöneticileri Anketi’nin ekonomideki zayıf performansı gösterir sinyaller verdiğinin ifade edildiği raporda, şunlar belirtildi:
“Mart ayında 52,3 değerini alan endeks, Nisan’da 51,3’e düşerek kritik eşik olan 50’ye biraz daha yaklaştı. Yılın ilk üç ayında endeksin ortalama değerinin 53,3 olduğu dikkate alındığında Nisan’daki düşüş daha da belirgin hale geliyor. Nisan’da PMI endeksinin üretim, yurtiçi ve yurt dışından alınan yeni siparişler, satın alınan ürün miktarı alt endekslerinden de parlak sinyaller gelmiyor. Tüm bu veriler TCMB’nin reel kesim güven endeksindeki gevşemeyi teyit ediyor. Reel kesimin ileriye yönelik güven ve beklentisi giderek bozuluyor. 2012’de yaşanan yüzde 2,2’lik zayıf bir büyümenin ardından, 2013’te yüzde 3 civarında gerçekleşecek bir büyüme Türkiye’nin ne istihdam meselesine ne de vatandaşın borç yükünü taşımasına yardımcı olur.” denildi.