info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
35.1368
Dolar Satış
:
35.2001
Euro Alış
:
36.6134
Euro Satış
:
36.6794
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Cep Telefonu Bağımlılığı Diğer Bağımlılıkları Tetikliyor

Cep Telefonu Bağımlılığı Diğer Bağımlılıkları Tetikliyor

Kaliforniya, Newport Beach'te Morningside Recovery adlı tedavi merkezinin yöneticisi Joel Edwards, konuyla ilgili olarak "Akıllı telefonlar bir bağımlılığı daha kötü bir hale getiren ya da o bağımlılığın üzerine gidilmemesine yol açan bir araç görevi görüyor," diyor. Joel Edwards'ın bu sözlerinin haklı sebepleri olduğunu söylemek gerekiyor. Piyasa araştırma şirketi comScore'un yaptığı bir araştırmada mayıs ayında yaklaşık olarak 169 milyon ABD vatandaşı akıllı telefon kullandığı ortaya çıkmıştı. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri 'nin (Centers for Disease Control and Prevention, CDC) geçtiğimiz salı günü açıkladığı verilere göre 20'li yaşlarının sonlarında olan insanların neredeyse üçte ikisi aileleriyle birlikte yaşıyor ve kendilerine ait bir sabit telefon hatları yok. Edwards, "Akıllı telefonlar her seferinde sorunların altında yatan sebeplerden biri oluyor ve bu durum sürekli artıyor. Teknoloji diğer bağımlılıkların hızla gelişmesini sağlıyor ve bu bağımlılıklar hiç olmadıkları kadar ciddi oluyor," diyor.
 
Elements adlı sağlık şirketinin kıdemli başkan yardımcısı Robert Weiss'a göre, mobil aygıtlar kullanıcılarına üç önemli güç sağlıyor: Erişebilirlik, ödenebilirlik ve anonimlik. Weiss, "1988 yılında telefonunuzda müstehcen videolar izlemek için arabanızla ıssız yerlere gitmeniz gerekirdi. Şimdi ise araba kullanırken sesli komut vererek bunu yapabilirsiniz," diyor. Edwards ise uyuşturucu satıcılarına telefonlarla daha rahat ulaşıldığını ve satıcılarla alıcılar arasında gizli bir dil kullanıldığını ekleyerek "Elbet bir uyuşturucu satıcısının da uykuya ihtiyacı var ancak bu bağımlılığı destekleyen diğer insanlarla bağlantı kurmak zor değil," diye belirtiyor.
 
Washington, Fall City'deki Restart Life isimli tedavi merkezinin kurucu ortağı Hilarie Cash, akıllı telefonların aynı zamanda kumar, sosyal ağlar, pornografi ve seks gibi bağımlılık davranışlarında da merkezi bir rol oynadığı söylüyor. Restart Life tedavi merkezi 18 yaşından büyük erkekleri 35 ila 90 gün boyunca dijital medyadan uzak tutarak sosyal becerilerini geliştirme konusunda yardımcı oluyor. Cash, Restart Life tedavi merkezine gelen bağımlılarının yüzde 95'inin kumara bağımlı olduğunu ancak çoğunda aynı zamanda pornografi ve sosyal ağları kullanma bağımlılığı olduğunu da söyledi. Cash'in sözlerine katılan Weiss, "En son kültürel devrim sokaklarda gerçekleşmişti," diyor ve ekliyor, "Ancak bu çok daha sessiz bir biçimde gerçekleşti."
 
Paradigm Malibu adlı ergenlik dönemindeki bireylere sağlık ve uyuşturucu kullanımında yardımcı olan tedavi merkezinin kurucu ortağı Cole Rucker, bağımlılıkları olsun olmasın özellikle genç insanların risk altında olduğunu söylüyor. Rucker, "Yıllar önce gençlere en zor gelen kısım sigara içememeleriydi, şimdi ise cep telefonlarından uzaklaşmak," diye belirtiyor ve depresyon ve anksiyete hastaları olan genç bireyler, hastalıklarıyla baş etmek için duygularıyla yüzleşmek ve ilişkilerini güçlendirmek yerine akıllı telefonlarını kullanmayı tercih ettiğini söylüyor. Rucker, "Cep telefonu kullanmak ile uyuşturucu kullanmak arasında pek fark yok. O da bir baş etme yöntemi, duygularınızı ve düşüncelerinizi bastırmanın bir yolu," diye ekliyor.
 
Akıllı telefonlar insanları anksiyeteden uzak tutsa da, aynı zamanda daha şiddetli bir hale de getirebilir. Kaliforniya Devlet Üniversitesi'nde (California State University) psikoloji profesörü ve "iDisorder: Understanding Our Obsession with Technology and Overcoming Its Hold on Us" kitabının ortak yazarı Larry Rosen'ın kısa süre önce yaptığı bir araştırmaya göre, telefonları olmadan 10 dakika yaşayamayan akıllı telefon kullanıcılarında anksiyete hastalığının görülüyor. Araştırma önümüzdeki ağustos ayında "Computers in Human Behaviour" isimli dergide çıkacak. Rosen, "Çoğu insan akıllı telefonları yokken kendilerini çok tedirgin hissediyor," diyor.
 
Rosen'ın araştırmasında görev alanlar, 163 adet üniversite öğrencisini akıllı telefon kullanma oranlarına göre az, orta ve çok olmak üzere üç gruba ayırmış. Öğrencilerin yarısı telefonlarının olmadığı bir ortamda otururken diğer yarısı da telefonlarının kapalı ve görüş dışında olduğu bir ortamdaymış. Telefonları nerede olursa olsun, akıllı telefonlarını az kullanan öğrencilerde 75 dakika boyunca hiçbir endişe duygusu gözlemlenmezken, telefonlarını ne az ne çok kullanan öğrencilerde 10. ve 20. dakikalarda hafif miktarda bir endişe duygusu görülmüş. Ancak aşırı miktarda telefon kullanan öğrenciler ise ilk on dakikada telefonunu az kullanan öğrencilerden çok daha fazla endişelenmiş ve duydukları endişe artarak hissedilmeye devam etmiş.
 
Şunun da altını çizmek gerekiyor ki akıllı telefonlar bağımlılığa sebep olmaktan ziyade var olan bağımlılıkların veya altında yatan duygusal sorunların ortaya çıkmasına olanak sağlıyor. "Kumar bağımlılığı olan insanlar kumar oynanan yerlere bağımlı değil. Telefon bağımlılığı olan insanlar da böyle, yani aslında telefonlarındaki erotik içeriklere ya da kumar oyunlarına bağımlılar," diyen Weiss sözlerine "Cep telefonu ya da internet bağımlılığı için henüz bir tedavi yöntemi yok," diye devam ediyor. Bir sorununuzun olup olmadığını anlamak için temel kriter, davranışınızın iş hayatınızı, aile yaşantınızı, inanç ve hedeflerinizi etkileyeyip etkilemediği ve kötü sonuçlara yol açıp açmadığı. Weiss, "İnsanlar, içten içe bir boşluk hissetmediğinde bağımlı olmazlar," diyor ve ekliyor, "Hayatlarındaki bir eksiği tamamlamak adına bir ihtiyaç hissediyorlar."
 
Tüm bunların yanı sıra, telefonsuz yaşayamama korkusu olan nomofobinin giderek arttığını destekleyen pek çok araştırma yapılmaya başlanıyor. Amerikan Bankası'nın geçen hafta yaptığı bir araştırmanın sonucuna göre ABD vatandaşlarının yüzde 47'si telefonları olmadan yaşayamayacaklarını söylüyor. Stanford Üniversitesi'nin 2010 yılında yaptığı bir araştırmaya göre cep telefonunu kaybeden insanların yüzde 41'i bu olayın "trajik" olduğunu düşünüyor. Boston'da yaşayan ve teknoloji hakkında blog yazan 30 yaşındaki Kevin Raposo, "Telefonumu bulamadığımda gerçekten çok tedirgin oluyorum," diyor, "Kolayca ulaşabilmek için hemen yatağımın yanına koyuyorum."
 
Akıllı telefon kullanımının ne zaman bağımlılık boyutuna geldiğini anlamak her zaman kolay değil. Morningside Recovery tedavi merkezindeki danışmanlar, akıllı telefonların insanlardaki hangi boşluğu doldurduğunu ve bu boşluğun grup terapileri, günlük tutma ve doğa yürüyüşleri gibi aktivitelerle doldurulup doldurulamayacağını araştırıyor. Edward, "Hastalarımızı bir grup insanın önüne koyuyoruz ve bir konuşma başlatmalarını sağlıyoruz," diyor. Akıllı telefon bağımlığının asıl nedenleri depresyon ve aksiyete olsa da, bu sebepler arasında yalnızlık ve işten kaynaklanan stresin de olabileceğini belirtiyor ve örnek olarak bir babanın akşam yemeği sırasında cep telefonundan e-postalarını kontrol etmesini veriyor. Akıllı telefon bağımlılığının sonuçları, madde bağımlılığının sonuçları kadar kötü olabileceğini söyleyen Edwards, bu bağımlılığın ciddiyetini şu cümlesiyle vurguluyor, "Alkollü araba kullanmak ile araba kullanırken mesajlaşmak arasında hiçbir fark yok."
Kaynak : The Wall Street Journal