Atatürk düşmanlığı bu toplumda hâkim yer tutmuyor. Ölümünün 73. yıldönümünde, dün Anıtkabir’deki görüntülere baktıysanız, bu gerçeği görmüş olmalısınız.
Son yıllarda hız verilen ve on yıllardır yürütülen karalama kampanyalarına karşın, Anıtkabir dün yine doldu taştı. Öyle bindirilmiş kıtalar şeklinde değil. Her kesimden, her yaştan, her siyasi görüşten vatandaşlar Anıtkabir’e kendi arzularıyla gelip, Atatürk’e sevgilerini, saygılarını sundular. Zengin, fakir, yaşlı, genç, başı açık, başı kapalı Anadolu halkı oradaydı...
Manda mı kabul etseydi?
“Aydın” kisvesi altında Atatürk’ü küçültmeye çalışan, liderliğini, ileri görüşlülüğünü, askeri, siyasi, uluslararası başarısını yok saymaya çalışanlar, yanlış yaptığını savunanlar Atatürk’ün neyinden rahatsız oluyorlar?
Tüm mazlum uluslara örnek oluşturacak şekilde bir Ulusal Kurtuluş Savaşı yürütmüş ve başarıya ulaşmış olmasından mı?
Atatürk karşıtlarına göre, böyle yapmasaydı da ne yapsaydı? İngiliz mandasını mı kabul etseydi, Amerikan mandasını mı? Bağımsız bir devlet kurmak yerine bir İngiliz valiliği mi kursaydı? Sevr’in altına imza mı atsaydı?
“Hatt-ı müdafaa yoktur sath-ı müdafaa vardır, bu satıh bütün vatandır” demeseydi de, “sath-ı müdafaa yoktur, hatt-ı müdafaa vardır, bu hat, benim arazidir” mi deseydi?
Camiye gitmek, okul açmak için izin alınan bir Türkiye mi kursaydı? Saraya sığınıp İngiltere’ye mi kaçsaydı?
Laik cumhuriyet mi rahatsız ediyor?
Veya laik bir cumhuriyet kurması mı rahatsız ediyor? Din ile devlet işlerini ayırması, bilimi öncü kabul etmesi mi rahatsızlık veriyor?
Laik bir devlet yerine, din devleti mi kursaydı? Bilime, bilim adamlarına göre değil hurafelere göre mi hareket etseydi? Üniversiteler yerine medreseler mi kursaydı?
Çarşafta mı bıraksaydı?
Atatürk’ün neyi rahatsız ediyor? Türk kadınını çarşaftan çıkarması mı? Kadınların erkeklerin yapacağı her işi, her mesleği pekâlâ yapabileceğini göstermiş olması mı rahatsız ediyor? Türk kadınının da öğretmen, bilim insanı, doktor, mühendis, avukat, pilot, milletvekili olabileceğini kanıtlaması ve onları çarşaftan çıkarmış olması mı rahatsızlık veriyor?
Ne yapsaydı? Türk kadınını çarşafta mı bıraksaydı; kız çocuklarının çarşafa girmesini mi teşvik etseydi, erkeğin üç adım gerisinden mi yürütseydi? Kızları okula göndermese miydi? Kadının şahitliği kabul edilmez mi deseydi? Ne yapsaydı yani?
“Bizim sülalemiz” mi deseydi?
“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Anadolu halkına Türk milleti denir” demeseydi de Anadolu halkı benim tebaamdır mı deseydi?
“Bu cumhuriyeti bizler kurduk, onu yükseltecek olan sizlersiniz” demeseydi de, “Bu cumhuriyeti bizler kurduk bizim sülalemiz yiyecektir” mi deseydi ve ona göre bir saltanat düzeni mi kursaydı? Ne yapsaydı?
Demokratik cumhuriyet
Atatürk böyle yapmasaydı:
Devletle din işlerini birbirinden ayırmasaydı; ülkeyi dini referanslarla yönetseydi, anayasa, hukuk, kanun yerine fetvaları ve kadıları koysaydı; küçük kızların başını örtüp, kadınları çarşafa soksaydı, üniversiteler, bilim enstitüleri, Sümerbanklar, Etibanklar, Türk Hava Kurumu, demir çelik fabrikaları kurmasaydı, maden ve sanayi planı yapmasaydı, banka kurmayıp milleti tefecilerin eline bıraksaydı, dil ve tarih kurumunu, devlet tiyatrolarını, operayı, baleyi kurmayıp, kültürü sanatı, fotoğrafı, resmi, müziği günah saysaydı, o zaman buna mı demokratik cumhuriyet diyecektik? Bu mu demokrasi olacaktı?
Rahatsızlık veren bu mudur?
Atatürk’ün neyi rahatsız ediyor bu “aydın”ları?