11 sörf eğitim merkezinin kursiyerlerinin önemli bölümünü oluşturan çocuklar, kendilerine güven, cesaret kazandıran sörfte heyecanı, adrenalini, deniz ve rüzgarın zevkini aynı anda yaşadıklarını söyledi. Türkiye'nin en önemli sörfçülerinden Çağla Kubat, temiz enerjiyle yapılan, doğa dostu olan sörfün, her kesime yayılması için mücadele verdiklerini belirtti.
Türkiye'nin dört yanından özellikle de İstanbul'dan tatilcilerini akın ettiği Çeşme'dekiAlaçatı, sadece denizi ve güneşiyle değil, rüzgarıyla da önemli bir çekim merkezi haline geldi. Her yıl tatilci sayısının arttığı Alaçatı'da, özellikle çocuklar arasında ilginin arttığı alanlardan biri de, rüzgar sörfü oldu. Okulların tatil olmasıyla birlikte, çocukların da gelmeye başlamasıyla, Alaçatı'daki sörf eğitim merkezlerinin faaliyetleri de hızlandı. Son yıllarda olduğu gibi bu sene de çocukların sörfe ilgisi, yetişkinlerden daha fazla oldu. Aileleriyle bu eğitim merkezlerine gelen çocuklar, burada eğitmenlerden, sörf kursu alıp, bir yandan adrenalini bir yandan da deniz ve güneşin keyfini yaşıyor. Aileler de, kendilerine özel plajda denize girip tatil yapma fırsatı buluyor. İlçede bulunan 11 sörf merkezi, 3 ve 5 günlük programlarla kabul ettikleri kursiyerlere, özel ya da grup dersi veriyor. Eğiticiler gözetimindeki kurslar sonrasında ise ilerleme kaydedenlerin güvenli alanlarda tek başlarına sörf yapmalarına izin veriliyor.
YETİŞKİNLER EĞLENCEYİ, ÇOCUKLAR SÖRFÜ TERCİH EDİYOR
Sörf merkezi eğiticilerinden Alper Belkıran, Mayıs ayı sonlarında, kurslara başladıklarını anlatırken yetişkinlerin ilgisinin azaldığı sörfe çocukların gösterdiği ilginin arttığını söyledi. Belkıran, şöyle dedi:
"Çocuklar bu spora gönül verdikçe ilerleyip gelişiyorlar. Yetişkinlerin sörfe ayıracak vakti olmuyor. Gündüz beach'lerde, gece eğlence merkezlerinde, tatil yapmaya çalışıyorlar. Çocuklar için ise hem spor hem de eğlence oluyor. Sürekli suyun üstünde ve içindeler, bütün yazı burada geçiyorlar. Nisan ayından itibaren çocuklar anne ve babalarına sörfe gidelim diye isteklerde bulunmaya başlıyorlar. Bunları duyduğumuz zaman seviniyoruz. Çünkü böyle güzel bir spor gelişiyor. 7 yaşında sörfe başlatabiliyoruz. Özellikle çocuklara en basit şekilde eğitim veriyoruz. Yetişkinler, üç gün içerisinde kayabiliyorlar ama çocuklar için bu süre biraz daha uzun."
Kursiyer öğrencilerden 11 yaşındaki Ayşin İyiler, "Rüzgar sörfünü severek yapıyorum. Geçen sene başladım sörf yapmaya. Yardım olmadan kullanıyorum. Sörf yaptığım zaman mutlu oluyorum, çünkü sporla ilgileniyorum. Spor yapmak benim için önemli. Öğretmenlerimi örnek alıyorum. Sörfü arkadaşlarıma da tavsiye ederim" diye konuştu. Kursiyer sörfçülerden 12 yaşındaki Kaan Rodop da, üç yıl önce sörfe başladığını söyleyerek, "Çok eğlenceli sörf yapmak. Eğleniyorum. Su yüzeyinde kaydığım zaman, mutluluk, heyecan hissediyorum, çok iyi geliyor. Herkese, bütün çocuklara tavsiye ederim. Üç yıldır yapıyorum ama kendimi yeni yeni geliştirdim. İlk başlarda korkuyordum, ama artık eğleniyorum" dedi. 13 yaşındaki Naz Enünlü de, 5 yıldır sörf sporuna devam ettiğini, su üstünde kaldığı zaman adrenalin yaşadığını, su üstünde hızla gitmenin büyük zevk olduğunu anlattı.
ÇAĞLA KUBAT: SÖRF DOĞA DOSTUDUR
Alaçatı ve sörf dendiği zaman ilk akla gelen sporculardan olan Çağla Kubat, bu sporun güzelliklerini anlattı. Sezona harika girdiklerini söyleyen Çala Kubat, şöyle konuştu:
"Harika bir sezona başladım. Bu yıl mayısta başladık, normalde haziran ortalarında başlardı sezon. Böyle başlaması, bu sezonun iyi olacağını, ilginin artacağını gösteriyor. İnsanlar, havanın soğuk olmadığını, denize girilebildiğini öğrendi. Farkındalar daha erken geldiler. İlk çocuk kampını mayıs ayında başlattık. Şu anda Samsun'dan çocuk kampı var. Bu sporun, tüm Türkiye'ye yayılmasını istiyorum. Çünkü burada öğrendikten sonra Samsun'da da sörf yapma imkanı var. Sörf her yerde yapılabilir. Öğrenmek için Alaçatı'nın çok önemli konumu var. Ben de yarış için gittiğim zamanlarda görüyorum. Yarış ve antremanlar her yerde yapılır. Ama öğretmen için Alaçatı ideal, çünkü öğrenmek için düz bir su, sığ bir su, altı kum bir su ve karayı görebilmek önemli."
Sörfün sadece eğlenceli bir su sporu olmadığını vurgulayan Çağla Kubat, bunun doğa dostu, su, temiz enerji olarak nitelendirilen rüzgar enerjisiyle yapıldığını hatırlatırken şöyle dedi;
"Çocuklar, sörf yaptığı zaman doğayı, doğaya karşı daha dikkatli olmaları gerektiğini öğreniyorlar. Denizi daha temiz tutmaları gerekteğini anlıyorlar. İşte karaya çöp attıkları zaman bunun ilerleyip denize gittiğini anlıyorlar. Daha sonra bu denizde bu zevkli spordan mahrum kalacaklarını biliyorlar. Bir de bireysel bir spor olduğu için insanların özgüvenini arttıran bir spor. Kendi başına malzemesiyle suya gidip karaya çıkabilen bir çocuk gerçekten "İşte ben buyum, bunu da yapabildim" diyerek kendine güveni üst seviyeye çıkıyor. Ayrıca çocuklar rüzgarın teorisini çözmekle analitik yeteneklerini geliştiriyorlar. 5 saatlik başlangıç paketi var. En fazla suda geçirecekleri 10 saat içinde gidip gelip dönmeyi öğrenebiliyorlar."
SÖRFÜN FAYDALARI
Sörf önemli bir spor dalı olmasının yanı sıra, başta karın kası olmak üzere parmak ucundan, başınıza kadar tüm kasların çalışmasını sağlıyor. Kas gücünün artmasına yardımcı oluyor. Kaslarınıza hakim olmanızı sağlıyor. Rüzgarın ve hızınızın durumuna göre kasları kontrol etmeye yardımcı oluyor. Dayanıklılığını artırıp, dengenin gelişmesine katkıda bulunuyor. Yetişkinler için kardiyovasküler gelişim, bu sayede kalp sağlığınızı korumada önemli rol oynuyor. Kendine güven duygusunu artırıyor. Çocuklara doğa sevgisi kazandırıyor.