Edirne'nin Lalapaşa İlçesinde bir program gerçekleştiren Bakan Müezzinoğlu'nu salonda sadece 1 kişi karşıladı, bunun üzerine partililer hemen harekete geçerek 50 kişi daha topladı, Müezzinoğlu'nu 400 kişilik salonda sadece 51 kişi dinledi.
SALONDA SADECE 1 KİŞİ VARDI, PARTİLİLER 50 KİŞİ DAHA GETİRDİ
Edirne Lalapaşa'da program 09.30'da başlayacağı için yarım saat önce gelinen salonda 1 kişinin olduğu görüldü. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nu karşılayan partililerle birlikte 400 kişilik salonda yaklaşık 51 kişi toplandı.
"ERKEN SAATİN DEZAVANTAJI"
Toplantının sunucusu Melih Yurduseven, salonda az sayıda kişi bulunması ile ilgili olarak, 'Zannediyorum şu anda erken bir saatin dezavantajını yaşıyoruz. Oysa iki dönem AKP'ye gönül verip, belediye başkanı seçmiş olan Lalapaşa İlçesi'nin bu salonu herhalde dolmalıydı, dolabilirdi. Lalapaşa İlçesi'nin burada olmasını tabii ki bakanımız da arzulardı. Bakanımızın programı çok uzun olduğu için buradaki az sayıdaki vatandaşımıza birazdan hitap edecekler' dedi.
"ERKEN SAATTE BAŞLAMAKTA HAYIR VARDIR"
Ardından kürsüye çıkan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, salonun boş olmasına, "Çok değerli kardeşim salonun boş olmasından bahsetti. Sabahın erken saatine atıfta bulundu. Sabahın erken saati ama bu ikinci programımız. Şimdi günün bereketi sabahın erken saatindedir. Bereketi yakalamak için erken başlamakta hayır vardır." dedi.
"SEÇİMLERDEN YÜZDE 50 OYLA ÇIKACAĞIZ"
Konuşmasında muhalefet partilerini eleştiren Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 30 Mart Yerel Seçimleri'nden yüzde 50 oy oranıyla çıkacaklarını öne sürerek şunları söyledi:
"Millet kendi hak ve hukukunun ne olduğunu, kimin temsil ettiğini, kimin kendisini kucakladığını, kendisi için Gece Gündüz koşturduğunu görüyor, anlıyor. 30 Mart akşamı yüzde 50'nin de üzerinde bir oy oranıyla yine AKP milletle yolculuğuna devam edecek. İnşallah bu yüzde 50'nin de üzerindeki oy oranını Lalapaşa'da da göreceksiniz. Demokrasi sağlıklı değilse, milli iradenin hak ve hukuku sağlık korunamazsa, sağlıklı bir ekonomi olmaz. Allah korusun olmayacak ya.
"CHP BU ÜLKEYE İKTİDAR OLSA AMBULANSLARINIZA KOYACAK MAZOT BULAMAZSINIZ"
Olaki kazaen CHP bu ülkede iktidar olsa ya da CHP ile MHP birlikte bir koalisyon hükümeti kursa ambulanslarınıza mazot bulamayacaksınız, mazot. O ambulans uçaklarımızın uçmasından vazgeçtim. Ambulans helikopterlerin uçmasından vazgeçtik. Yerdeki kara ambulanslarımıza mazot bulamayacaklar. Çünkü 12-13 yıl önce, emniyet araçlarına mazot doldurulamadığı için polislerimizin bir çağrı geldiğinde gidemediklerini, olaylara müdahale de "hadi bakalım mazotu doldur da ona göre gidelim" dediği günleri bu günleri unutmadı.
Bizi hırsızlıkla suçlayan milli irade hırsızlarına artık prim vermeyeceğiz."
Milletle beraber aşamayacakları hiçbir engel olmadığını söyleyen Müezzinoğlu, şöyle dedi:
“Milletin başını öne eğdirecek hiçbir yanlış yapmadık. Kimse milli iradeye artık müdahale edemeyecek. Kimse artık Türkiye’yi kapalı kapılar ardından planlar yaparak yönetemeyecek. Çünkü bu millet artık kendisiyle daha önce yapılan oyunların ağır bedellerini ödedi. Artık yeni bedeller ödemek istemiyor. Kimin kendisine hizmet eden olduğunu, kimin bu ülkeyi ve bu milleti yarınlarda da büyük hedeflere taşıyabileceğini ve bu derdi olduğunu görüyor. Bu millet AK Parti ile yürümekten onur duyuyor, mutlu ve geleceğe başı dik anlı açık yürüyor.”
Mehmet Müezzinoğlu, AK Parti’nin milletin ortak hedef ve hayallerinin temsilcisi olduğunu anlatırken, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın, “Bu partiyi belirli güç odaklarına güvenerek kurmadık” dediğini hatırlatırken şöyle dedi:
“Partimizi sermayeye, medyaya güvenerek kurmadık. Kendimize inanarak ve millete güvenerek kurduk. Kurulduğumuz günden beri birçok tezgahı, oyunu milletin yanımızda oluşuyla, milletin bize olan güveni ve samimi desteğiyle aştık ve aşmaya devam ediyoruz. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk nasıl dört bir yanından işgal edilmiş bir vatanı millete inanarak ve millete güvenerek bir istiklal muharebesi, bir istiklal mücadelesi yapıp bir genç cumhuriyeti bizlere miras bıraktıysa ve vasiyet olarak da ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ve ‘Büyük Türk milletine muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki bir yer yakışır’ diyerek konum hedefi verdiyse biz de gelecek nesillerimize böyle bir mirası bırakmalıyız.”