İntihar girişiminde bulunan genç kızın avukatı Tolga Turgut, geçen yıl mayıs ayında savcılığa verdiği dilekçesinde, müvekilinin apartmanın 4'üncü katından atlayarak intihar girişiminde bulunduğunu, halen yatağa bağlı şekilde yaşamını sürdürdüğünü, bir daha yürüyememe tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Müvekkilinin teşebbüsünün, olay yerine gelen muhabirlerce saniye saniye görüntülendiğini kaydeden Turgut, "Kamera kayıtlarında, intihar girişimi sırasında itfaiye görevlilerinin ivedi olarak açmaları gereken hava yastığı ya da brandayı zamanında açmadıkları görülüyor. Olay anında psikolojisi her an atlamaya müsait olan, hal ve hareketleri, özellikle de ağlamasından bu hali belli olan müvekkilimin durumu, görevlilerce gözardı edilmiştir. Görevliler 'Nasıl olsa atlamaz, iner' düşüncesiyle yavaş hareket etmişlerdir. Elbette bu sonucu görevliler istememiştir, ancak onların yavaş hareket etmeleri sonucu müvekkilimiz ağır şekilde yaralanmış ve bu üzücü sonuç ortaya çıkmıştır" dedi.
İtfaiye görevlilerinin 'görevi ihmal' suçundan yargılanmasını talep eden Avukat Tolga Turgut, çeşitli haber kanallarında yayınlanan, olaya ilişkin görüntüleri de delil olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Fuat Barandır, olayın ardından yaptığı açıklamada itfaiyenin görevini tamamıyla yerine getirdiğini belirtti, A.A.'nın içeri girip, aniden atlaması nedeniyle hava yastığının kenarına düştüğünü söyledi.
Soruşturmayı yürüten savcılık, olay sırasında görevli olan ve suçlanan itfaiye erleri hakkında Valilikten soruşturma izni istedi. Valilik, itfaiyeciler hakkında soruşturma izni vermedi. Bunun üzerine A.A'nın avukatı Tolga Turgut, soruşturma izni verilmesi için İdare Mahkemesi'ne başvurdu. İdare Mahkemesi'de Valiliğin kararının doğru olduğunu belirterek, itfaiyeciler hakkında dava açılmasına yer olmadığına karar verdi.