Vasiyet niteliğindeki sözlerinde ölümünü duyanlara "eğlenmelerini" tavsiye eden Küçük İskender "Ben öldüm diye eğlenmesinler. Böyle bir adam yaşadı diye eğlensinler" demişti.
Beyoğlu'nun hemen her sokağında bir anısı olan ve bazı mekanlarıyla özdeşleşen Küçük İskender, bir süre önce İstanbul'daki hayatına nokta koyup gitmişti Bodrum'a. Aylardır mücadele ettiği kansere yenik düşen Küçük İskender 55 yaşındaydı.
Çağdaş Türk şiirinin en bilinen isimlerinden Küçük İskender (asıl adı Derman İskender Över) 1964 yılında İstanbul'da doğdu. Babası Derviş Över, kendisinin "tatlı serseri" olarak tanımladığı bir ressamdı. Sanata yabancı olmayan bir ailede hayata gözlerini açan Küçük İskender'in eğitim yaşamı da şiirlerine yön verdi. Kabataş Erkek Lisesini bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne girdi, son sınıfında okulu bıraktı. Ardından İstanbul Üniversitesi sosyoloji bölümüne girdi, 3 yıl sonra bıraktı.
Yazar Metin Solmaz, hastalığı sırasında ziyaret ettiği Küçük İskender'in bu fotoğrafını paylaşmıştı.Yazar Metin Solmaz, hastalığı sırasında ziyaret ettiği Küçük İskender'in bu fotoğrafını paylaşmıştı.
TIBBI NEDEN BIRAKTI?
Tıp fakültesini neden bıraktığını "Çocukluğumdan beri meslek sahibi olmak istemiyordum. Hayalim sinema, tiyatro ve şiirdi. Hâlâ büyük paralar kazanamama nedenim bir mesleğimin olmamasıdır" sözleriyle anlatmıştı. Tıbbı bırakmıştı ama anatomisiyle, ruhuyla insanı öğrenmişti. Şiirine büyük bir malzemeydi. Öyle ki, "Bir şairin edebiyat fakültesinden önce tıp fakültesine gitmesi lazım" sözleriyle ifade etmişti bu durumu.
Uzun bir süredir kanser ile mücadele eden şair #Küçükİskender aramızdan ayrıldı. Özgün tarzıyla şiir, roman, deneme, günlük gibi pek çok türde edebi eserler veren sanatçımıza Allah'tan rahmet, sevenlerine baş sağlığı dilerim.
FİLMLERİ HAYATI GİBİ
"Hâlâ büyük paralar kazanamama nedenim mesleğimin olmaması" diyordu ancak büyük dostlar kazanmıştı. Kazancı Yokuşu'ndaki, Gümüşsuyu'ndaki evinden dostları eksik olmuyordu. Bu dostları bazen evini açıp gaspına uğradığı taşralı bir üniversite öğrencisi de oluyordu, sanat dünyasının tanınmış bir ismi de... Sinema da sohbetlerin en önemli konularındandı.
3 filmde oyunculuk yapmıştı: Gönül Garip Bir Kuştur (1989),Ağır Roman (1997),O Şimdi Asker (2002). Filmleri de hayatının bir yerine muhakkak dokunmuştu. Bir eşcinseli oynadığı Ağır Roman filmi, yaşadığı mahallelerinin çok yakınında Tarlabaşı'nda geçiyordu. O Şimdi Asker filminin ünlü kadrosunda yer alan Küçük İskender'in askerliği de filmdeki gibi bedelli olmuştu.
GERİDE ONCA KİTAP
Üretken bir edebiyatçı olan Küçük İskender, ardında çok sayıda eser bıraktı. 1980'li yıllardan başlayarak günümüze kadar çeşitli dergilerde şiirler, eleştiriler, denemeler yazdı. Çeşitli antolojilerde şiirleri yer aldı. 2000 yılında Orhon Murat Arıburnu, 2006 yılında Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü, 2014'te Erdal Öz Edebiyat Ödülü'nü, 2017'de Necatigil Şiir Ödülü'nü almıştı. Küçük İskender en son “İkinci Waliz” adlı şiir-metin-günlük kitabıyla okurla buluşmuştu.
SİVAS'IN ERTESİNDE
3 Temmuz 2019, Küçük İskender'in kanserle mücadelesine yenik düştüğü tarih olarak kayıtlara geçti. Sivas katliamının 26. yıldönümünden bir gün sonra... Sivas, Küçük İskender'in de içinde büyük acıydı. Bir şair olarak kendisini etkileyen Metin Altıok da Sivas'ta katledilenler arasındaydı. Özel sohbetlerinde "Sivas Metinimi aldı" diyecek kadar bu usta şairin acısını hisseden Küçük İskender'in şu dizeleri de ardında kaldı:
"BEN ÖLDÜĞÜMDE..."
Küçük İskender, bir röportajında sevenlerine vasiyet niteliğindeki şu sözleri söylemişti: "Benim öldüğümü duydukları gün dansa gitsinler. Bir gün önce dansa gidenler de çok özledikleri sevgililerini arasınlar. Arayanlar varsa parti versinler. O gece çok eğlensinler. Ben öldüm diye eğlenmesinler. Böyle bir adam yaşadı diye eğlensinler."
CENAZE ORTAKÖY'DE
Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Küçük İskender'in cenazesi işlemlerin ardından ailesi tarafından morgdan alınarak Zincirlikuyu Gasılhanesi'ne götürüldü. Ünlü şair için yarın Kabataş Erkek Lisesi'nde tören düzenlenecek. Öğle vakti Ortaköy Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.