LAHANA: İçeriğindeki sülfürlü bileşikler, gıdalarla alınan kanserojenleri bağladığı gibi, vücudumuzdaki kanserle savaş mekanizmalarını da aktive ediyor. Meme kanserine neden olan östrojen formlarını düşürüyor, akciğer kanserine karşı koruyor.
ELMA: Bu meyve bol miktarda, “quersetin” içeriyor. Bu maddenin kalınbağırsak, meme, yumurtalık ve akciğer kanserleri ile lösemiye karşı koruyucu olduğu belirtiliyor.
HİNDİBA: Vücutta sindirilemeyen bazı özel şeker molekülleri içeriyor. Bunlar bağırsaklardaki faydalı bakterileri besleyerek bedenin savunma sistemini güçlendiriyor.
KABAK ÇEKİRDEĞİ: İçerdiği, ‘moschatin’ adlı maddenin adeta bir kanser savaşçısı olduğu belirtiliyor. Kabak çekirdeği aynı zamanda bolca başka bir kanser savaşçısı madde olan E vitamini de içeriyor.
TARHUN: Hücre deneylerinden alınan sonuçlar bu baharatı sofralarımıza sokma zamanının gelip geçtiğini söylüyor. Et yemeklerinin hepsine eşlik edebilecek hoş kokulu aromatik yağlar içeren tarhun, hem kırmızı ete hem de balık ve tavuğa yakışıyor.
TERE: Keskin aromalı bu sebze, bağırsaklardaki kanser öncesi oluşumların kansere dönüşmesini engelliyor. Çiğ olarak tüketilmesi öneriliyor.
MANTAR: Yunanistan’da güç, Çin’de ise sağlık kaynağı lakaplı bu bitkinin dünyada 3 bin yenilebilir türü bulunuyor. Çok az besinde bulunacak miktarda D vitamini içeriyor. Bu vitaminin meme kanserine karşı koruyucu olduğu belirtiliyor.
SOYA FASULYESİ: Asyalı kadınlarda daha az meme kanseri görülmesi bu bakliyatın o bölgede sık tüketilmesine bağlanıyor. Günde bir fincan pişmiş soya fasulyesinin meme kanserine karşı koruyuculuğu olduğuna dikkat çekiliyor.
SUMAK: Bu baharatın, hücrelerin genetik şifresini taşıyan DNA’ya koruyucu etkisi bulunuyor. Salatalarda çiğ tüketilmesi öneriliyor.
SOĞAN: Çiğ olarak tüketildiğinde bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
YERELMASI: Bu sebzenin pişirilerek veya çiğ olarak tüketilmesi gerekiyor.
KARABİBER: Kırmızı, siyah ve yeşil renkli çeşitler aynı ağaçtan farklı zamanlarda toplanan ürünleri temsil ediyor.
KEFİR: Kafkaslar’ın uzun yaşam sırrı olan bu şifalı içeceğin hücre deneylerinde de olumlu sonuçlar verdiği belirtiliyor.
ARI POLENİ: Her sabah aç karna 1 tatlı kaşığı arı poleni yutmak bağışıklık sistemini güçlü tutuyor. Arı poleninin içerdiği yüksek doz B grubu vitaminlerinin yanında, hormon ve enzim yönünden de önemli bir gıda olduğuna dikkat çekiliyor.
NAR: Hücre deneylerinin yıldız kanser savaşçısı olan narı, çekirdeğini iyice çiğneyerek tüketmek gerekiyor. Bunun için çekirdeğinin de preslendiği meyve sıkacaklarının kullanılması öneriliyor.
ÜZÜM: Üzümün çekirdeği de kabuğu da kendisi de ayrı birer kanser savaşçısı olarak görülüyor. Çekirdekleri iri olanlara rağbet edilmesi öneriliyor.
KARADUT: Hem tazesi hem de reçeli ve şerbeti etkili. Reçelini ve şerbet özünü mevsiminde hazırlamak gerekiyor.
BÖĞÜRTLEN: Hücre deneylerinde kanser hücrelerinin üremesini durdurduğu tespit edildiği için dünyanın ilgisini üstüne toplamış bulunan bu meyvenin tazesini bulmak zor olsa da reçeline kolayca ulaşılabiliyor.
KİVİ: Bol miktarda Omega 3 ve E vitamini içeren kivinin siyah çekirdekleri çok etkili bulunuyor.