info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
35.0619
Dolar Satış
:
35.1251
Euro Alış
:
36.4162
Euro Satış
:
36.4818
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Ekrem İmamoğlu: Güvencemiz Yüksek Seçim Kurulu`dur

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, "Kimsenin tek bir oyunun hakkını yemem ama aynı zamanda bir tek oyumun da hakkını yedirtmem." dedi.

İmamoğlu, 2. Bölge Koordinasyon Merkezi'nde, CHP İl Başkanı Canan  Kaftancıoğlu ile yaptığı basın açıklamasında, tutanakların ve çuvalların  bulunduğu ilçe seçim kurullarında arkadaşlarının sıkı takipte olduğunu ve bu  takibin son ana kadar devam edeceğini söyledi.

Bunun bir nöbet olduğunu, hiçbir arkadaşlarının alanı terk etmesini  istemediklerini dile getiren İmamoğlu, "Boşta olan, 'Ben ne yapayım?' diyen, tüm  yol arkadaşlarımız da bulundukları ilçelerde, ilçe seçim kurullarında ya da ilçe  başkanlıklarımızla irtibat kurarak görev alabilirler. Zira bu bir nöbettir. Şu  anda bütün ilçelerde görevli milletvekillerimiz var, yarın en az ikişer  milletvekilimiz ilçelerdeki bu süreci denetlemeye devam edecekler. Islak imzalı  tüm tutanaklar elimizde, tasnifleri yapıldı, tekrar tekrar değerlendirmeler de  yapılmaya devam ediyor." diye konuştu.

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın  açıklamalarına değinen İmamoğlu, şöyle devam etti:

"Yıldırım, '31 bin 186 sandıkta, her sandıkta bir hata olsa, şu kadar  hata olur, aramızda 23-24 bin fark olur, seçimin kaderi değişir.' dedi. Bunun  limiti yok. Bu bir strateji midir, yoksa masum bir açıklama mıdır anlamış değilim. Çünkü biz olaya hiç böyle bakmadık. Sayın Yıldırım, zihnimizi biraz  bulandırdı. Biz sadece olaya şöyle bakarız, bir sandıkta hata var mıdır, yok  mudur? Biz sandığa görevlilerimizi onun için yollarız. Bu tartışmaya açık bir yorumdur. İnsanların zihnini bulandırırsanız bunun altından kalkamazsınız, bunun  sonu yok. Bu çok doğru bir yaklaşım değil. Bir sandıkta bir hata ile 30 bin farkı  bu kadar önemsiyorsanız 3 bin farkla kendinizi niye ilan ettiniz? Bu hiç hoş bir  durum değil, samimi bir duruş da değil. İtiraz süreçleri önemlidir, makul,  tutarlı olmalıdır."

Bu süreci çok sıkı takip ettiklerini dile getiren İmamoğlu, "Kimsenin  tek bir oyunun hakkını yemem ama aynı zamanda bir tek oyumun da hakkını  yedirtmem." ifadesini kullandı.

İmamoğlu, her sandıktaki geçersiz oylara göz dikildiğini savunarak,  şunları kaydetti:

"2014 verilerinde 400 binin üzerinde geçersiz oy var. Şu anda da 300  bin civarında. Aslında seçmen sayısı artmış olmasına rağmen 100 bin üzerinde daha  az geçersiz sayı var. Neymiş? O zaman aradaki fark fazlaymış. Sandık tutanağı  tutulurken somut bir tespit üzerinden itiraz yapılıyorsa önemlidir, değerlidir,  karşılığı yerine getirilmelidir. Koca İstanbul'da her sandıkta geçersiz oylar  tekrar sayılacak, geçersiz oylar tekrar sayıldıktan sonra süreç tamamlanacak gibi  bir süreç ortaya koyulursa beyinler bulanır, gözler buna inanmaz, insanların  kalbi inanmaz, vicdanlar bunu sorgular, dünya da bunu ayıplar. Bu kadar önemli  bir uyarı yapıyorum. Bu konuyu, '300 bin geçersiz oy üzerinden biz seçimi  kazanırız.' iddiasını ortaya koyarak, geçersiz oylar üzerinden bir manipülasyon  oluşturmak, strateji geliştirmek tamamen yanlıştır, uygulanmış bir model  değildir. Aradaki fark, 23-24 bin oy ciddi bir sayıdır, 3-5 oy değildir. Soyut  kavramlar üzerinden sandığı ve süreci baskı altında tutmalarını doğru bulmuyorum.  Tabii ki güvencemiz Yüksek Seçim Kuruludur."

İmamoğlu, bazı ilçe seçim kurullarında beklemelerine izin  verilmediğini öne sürerek, şunları aktardı:

"Örneğin bir salonda çuvallar korunuyor. 'Herkes burayı terk etsin,  biz kapıyı mühürleyeceğiz.' Kusura bakmayın, biz kapıda bekleriz yine mühürleyin  ama nöbetçi olarak bekleyeceğiz. 'Bize güvenmiyor musunuz?' Onu sonra konuşuruz.  İlçe seçim kurullarında emniyet mensubu arkadaşlarımıza, ilçe seçim kurulu  hakimlerine, müdürlerine seslenmek istiyorum. Bazılarında sorun yok.  Mühürlüyorlar, 'Burada da bekleyebilirsiniz.' diyorlar dışarıda. Bekleyelim,  kimse girip çıkmasın. Nöbet tutacağım, ben tutacağım, başkası tutacak, bir yerde  gidip kendim nöbet tutacağım. Niye? Bu sıkıntılı alan, bunu gidermemiz lazım."

İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanlarından hiçbir siyasi iradenin  emrini kabul etmemelerini isteyen İmamoğlu, "Biz görevimize başlayana kadar  İstanbul'un rutin hizmetlerini yerine getiriniz. Bir şaibe oluşturacak, sıkıntı  doğuracak hiçbir işi ve işlemi lütfen imza altına almayınız. Zira şu anda görevli  olanlar, devir yapacak insanlardır, emanetçilerdir. İstanbul Büyükşehir  Belediyesinin binlerce, on binlerce çalışanıyla çok uyumlu, keyifli, yaptıkları  işten zevk alan, partizanlığın, adamcılığın yok edildiği, pırıl pırıl bir dönemi  yaşatacağız. Bu konuda olası baskı altına hissederseniz biz buradayız, sürecin  netleşeceği güne kadar hiçbir iradeye boyun eğmeyin." diye konuştu.

Ekrem İmamoğlu, ülke gündeminin bir an önce netleşmesi adına  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da sürece katkı sunmasını istedi.