Üretim olmayınca hepimiz aç kalacağız. Türkiye'nin bir an önce yerli buğdaya, gübreye dönmesi gerektiğini belirterek, hayvancılıkta da hangi ırk hayvan besleneceğinin bir an önce ortaya konulmasını istedi. Çiftçinin bu yıl buğday ekim alanlarının önemli bir bölümüne buğday ekmediğini, DAP gübresine yüzde 100 zam geldiğini belirten uzmanlar, üretim olmayınca hepimiz yakında aç kalacağız. Bir an önce kendi kaynaklarımızla yapay gübre üretme, hayvan gübresini de her aşamada kullanmak mecburiyetindeyiz. Üniversitelerin ziraat ve veteriner fakülteleri yetkilileriyle yapılan toplantılarda “milli tarım politikasıyla yola çıkılması” gereğinin ortaya çıktığını kaydediliyor.
* Ziraat fakülteleri ile araştırma kurumları milli ve yerli anaç tespit etmeli. Hangi ırk hayvan besleneceği belirlenmeli. Yerli buğdaydan GDO'lu ürüne döndük. Yabancı menşeli tohumlarla sebze yetiştiriliyor. Bu yanlıştan dönülmeli.
* Yerli araç ve ekipman üretimi özendirilmeli. Gümrük yükseltilip yerli üretimin önü açılmalı.
* Destekleme, çiftçinin ihtiyacı, iç ve dış pazar ihtiyacı gözönünde bulundurularak tek elden yapılmalı.
* Ziraat Bankası, ticari faaliyetlerini kuruluş amacına uygun olarak tarıma kredi veren kuruluş haline getirmeli.
* Bölgesel üretime, pilot çalışmalarla hemen geçilmeli.
* Zirai ilaç sayısı azaltılarak yerli üretim teşvik edilmeli. Çin'den sağlığa etkileri bilinmeyen ilaçlar getiriliyor.
* Organik tarım teşvik edilmeli. 2010'da hazırlanan yönetmelik hayata geçirilmeli.
* Büyükşehirlerin çevresinde tarıma uygun köylerde yapılaşma durdurulmalı
* Pazarlama ve üretim kooperatifler üzerinden yapılmalı.
* Kamunun elindeki ekipmanlar köye yönlendirilmeli.
* Tarım danışmanlığı teşvik edilerek geliştirilmeli. Ziraat odalarında 450 tarım uzmanı çalışıyor. Bu sayı artırılmalı.
* Müteselsil kefalet yoluyla kredi kullanımı özendirilmeli.
* Çiftçiler, ziraat fakülteleri, kamu araştırma kurumları ve sivil toplum kuruluşları tarafından ortak eğitmeli. Başta yüzde 100 zamlanan DAP gübresi olmak üzere artan maliyetler yüzünden bu yıl buğday ekim alanlarının çoğu boş kaldı. Başta yüzde 100 zamlanan DAP gübresi olmak üzere artan maliyetler yüzünden bu yıl buğday ekim alanlarının çoğu boş kaldı.
Tarım arazilerinin korunması için her türlü yasal önlemin alınması gerektiğine dikkat çekiliyor. “ Tarım iktidar partilerinin tasallutundan kurtarılarak üretim ve pazarlama esasları yasal koruyucu tedbirlerle yönlendirilmelidir” deniliyor. Tarımda politikaların bir plan dahilinde değil, hangi ilin siyasi kadrosu ağır basıyorsa ona göre yönlendirildiğini söyleyen uzmanlar, “Avrupa Birliği destekli krediler yerinde kullanılmalı, siyasi amaçlar dışına çıkarılıp üretimi artıracak ve yönlendirecek bir biçime getirilmeli” diye konuştu. Tarımsal arazide verilmesi gereken kredi kriterlerini de Tarım Bakanlığı verileriyle “suluda 50 ile 100 dekar, kuruda 200-300 dekar, dikili arazide 10 dekar , örtülü arazide 3 dekar” olarak tanımladı.
40 ziraat fakültesinden bazılarının isimlerinin “ziraat” ve “doğa bilimleri” olarak değiştirilmesi gerektiğini de vurgulayarak, “İş alanı bulamadıkları için fakültelerde kontenjanların yüzde 60'ı boş. Tarıma katkıda bulunmayan fakültelere yaptırım getirilmeli” şeklinde belirtiliyor.