Marmara Mikroplastik Açısından Zirvede. Bu Yetmezmiş gibi Avrupa'nın Atığını İthal Ediyouz
Türkiye’nin plastik sanayiinde Avrupa’nın gerisinde kaldığını ifade eden CHP Tekirdağ milletvekili İlhami Özcan Aygün; “Türkiye, plastik dönüşümünde Avrupa’nın çok gerisinde. TBMM Müsilajı Araştırma Komisyonu Raporu, plastik gerçeğini ortaya koydu. Sadece Marmara Bölgesi’nde 2020 yılında 35 milyon 636 bin 866 kilo plastik belediye atığı olduğunu kaydeden Aygun, “Bu da yetmezmiş gibi Avrupa’nın plastik atığını para karşılığı ithal ediyoruz.
O zaman niye poşeti paralı hale getirdiniz?
AB geri dönüşümde yüzde 65 seviyesine çıkmayı planlıyor. Peki biz atık ithali ile neyi hedefliyoruz? Türkiye atığının yüzde 36’sı Marmara Bölgesi’nde, ama hala iklim değişikliğini de hesaba katan bütüncül bir atık yönetimi yok” diye konuştu.
ATIKTA MARMARA BİRİNCİ SIRADA!
Aygun, TÜİK 2018 verilerine göre Türkiye’de belediye atık miktarının yılda 32,2 milyon ton olduğunu vurgulayarak, “Bu atıkların yüzde 55,5’ini biyoatıklar, yüzde 5,9’unu plastik atıklar, yüzde 8,1’ini kâğıt-karton atıkları, yüzde 3,4’ünü cam, yüzde 1,4’ünü metal atıklar, kalan kısmı ise diğer atıklar oluşturuyor. Büyük kısmı geri kazanılarak, hammadde olabilecek ürünlerden oluşmaktadır. Ama bu konuda AB ülkelerinin çok gerisindeyiz” dedi. Aygun, üyesi olduğu TBMM Müsilajı Araştırma Komisyonu Raporu’nun tamamlandığına işaret etti. Rapora göre plastik atıkta Marmara Bölgesi’nde Bursa, Kocaeli ve Tekirdağ’ın ilk üçte yer aldığını kaydeden Aygun,
TBMM Müsilajı Araştırma Komisyonu Raporu’na göre, nüfus ve sanayinin en yoğun olduğu Marmara Bölgesi’nde, belediye toplam atığı oranı Türkiye genelinin yüzde 36’lık kısmını oluşturmaktadır. Müsilaj belirtileri başladı. Marmara Denizi, mikroplastik oranında da zirvede. Hal böyle iken var olan sorunları çözmek yerine dışarıdan plastik atık ithal etmeyi anlamak mümkün değil” diye tepki gösterdi Aygun, yine aynı rapora göre, Türkiye’de 2002 yılı öncesi belediye atıklarının geri kazanım oranının yüzde 1 iken, bugün bu rakamın yüzde 22.4 olduğunu, 2023 yılında yüzde 35 hedefine ulaşılmasının hedeflendiğini belirterek, “Ama atık ithal ederek, bu hedefe ulaşmak mümkün görünmüyor” uyarısını yaptı.
TEKİRDAĞ’DA TARIMSAL SİT ALANINA PAKOP PROJESİ
Aygun, yaşanan sıkıntıları şöyle sıraladı: “2019 yılında poşeti ücretlendirdik. Bunu hep beraber destekledik. Ama bu politikanın bütüncül olması gerekiyor. Bunu yasaklarken dışarıdan plastik atık ithal etmek çelişkidir, tutarsızlıktır. Avrupa’nın atığını para karşılığı Türkiye’ye kabul edip, Adana’nın verimli topraklarını atıkla dolduruyorlar. Uluslararası bir haber ajansı, Londra’daki plastik çöpe çip taktı. Çip Adana’dan çıktı! Bu da yetmezmiş gibi Tekirdağ’ın en kaliteli arazisinde, tarımsal sit alanında, birinci sınıf tarım arazisinde PAKOP adıyla plastik sanayii kurmak istiyorlar. Bir de Sayın Binali Yıldırım bunu müjde diye anlatıyor!” TBMM Müsilajı Araştırma Komisyonu’nda görev yaptığına işaret eden Aygun, “Burada bize plastik atıkların ithal edilmediği söylendi. Ama doğru bilgi verilmediği anlaşılıyor” diye konuştu. Aygun, Müsilajı Araştırma Komisyonu Raporu’ndaki şu tespitlere dikkat çekti: “Deniz çöpleri yüzde 80 oranında karasal kaynaklardan denizlere ulaşmaktadır. Dolayısıyla karaya bırakılan her çöp deniz çöpü olma riski taşımaktadır. Deniz çöplerinin büyük bir kısmı plastik ve türevi malzemelerden oluşmaktadır. Plastikler; hafif yapıları nedeniyle uzak noktalara taşınabilmekte, uzun süre doğada kalmakta ve parçalanarak mikroplastiklere dönüşmeleri sebebiyle de ayrıca tehlike arz etmektedir.
Özellikle Covid-19 salgını sonrası kullanılan tek kullanımlık sıhhi malzemeler ve plastik miktarının ciddi miktarda artması ve bu malzemelerin kullanımından sonra oluşan atıkların yönetiminde yetersiz kalınması deniz çöpleri probleminin katlanarak artmasına neden olmuştur. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin BİRPINAR, 2050 yılında denizlerdeki plastiğin balıklardan çok olacağının ve karaya atılan atıkların yağışlarla denize ulaşarak denizleri kirlettiğini belirtmiştir.” Doğada uzun süre kalan plastiğin mikroplastiklere dönüşerek, ekosisteme zarar verdiğini kaydeden Aygun, “İktidarı, yapmacık önlemler almak yerine, atık yönetimi politikası uygulamaya ve yabancıların plastik atıklarını ithal etmekten vazgeçmeye çağırıyorum. Yoksa gelecek kuşaklarla helalleşemeyeceksiniz!” uyarısını yaptı.
