info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
34.4495
Dolar Satış
:
34.5115
Euro Alış
:
36.2759
Euro Satış
:
36.3412
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Canavarca Öldürmüş!

Kopya çekerken yakaladığı öğrencisi tarafından öldürülen araştırma görevlisi Ceren Damar Şenel’le ilgili soruşturma tamamlandı.

Savcılık, şüpheli Hasan İsmail Hikmet hakkında ‘tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.

ÇANKAYA Üniversitesi Hukuk Fakültesi araştırma görevlisi Ceren Damar Şenel’in 2 Ocak günü öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından öldürülmesine ilişkin Ankara Cumhuriyet Savcısı Mehmet Hanifi Yıldırım’ın hazırladığı iddianame Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu.

İddianamede, şüpheli Hikmet’in 2014 yılında başladığı Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2015 yılında Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne yatay geçiş yaptığı, danışmanı Ceren Damar Şenel’in kendisiyle yeterince ilgilenmediğini düşünerek husumet duymaya başladığı belirtildi. İddianamede, Hikmet’in 2016’da ‘devlet teorisi’ sınavında kopya çekerken Şenel tarafından yakalanarak hakkında işlem yapıldığı, bir hafta okuldan uzaklaştırma cezası verildiği, şüphelinin danışmanına yönelik husumetinin bu nedenle arttığı iddia edildi.

Olay günü 2 Ocak tarihinde medeni usul hukuk dersinin sınavında Hikmet’in, “beş adet şeffaf tükenmezkalem içine medeni usul hukuk dersi notlarının yerleştirmiş olduğu halde” kopya çekmeye çalışırken yakalandığı, sınav gözetmenlerinden biri olan Şenel’in, öğrenci hakkında tutanak tuttuktan sonra salondan çıkardığı ifade edildi. İddianamede daha sonraki gelişmeler şöyle anlatıldı:

EVE GİDİP SİLAHI ALIYORUM

Sınav salonundan çıkarılan Hikmet, parktaki aracında bir süre oturdu. Bu sırada yanına gelen arkadaşına “Kopya çekerken yakalandım ve okulum bir yıl uzayacak. Ceren Hoca beni yakalayarak kopya işlemi yaptı. Şimdi eve gidip silah alıyorum, bugün onu öldüreceğim” dedi. Ancak arkadaşı buna ihtimal vermedi.

Hikmet, aracına binerek saat 13.00’te fakültenin bahçesinden ayrıldı ve ailesiyle birlikte yaşadığı eve gitti. Evde bulunan annesine, kitabını unuttuğunu söyledi. Daha önce odasında muhafaza ettiği polis babasına ait silahı ve 16.5 cm uzunluğundaki bıçağını alarak evden ayrıldı. Saat 13.57’de tekrar üniversite kampusuna gelerek beklemeye başladı.

ONDAN KORKUYORUM

Medeni usul hukuku dersi sınavının tamamlanmasının ardından Şenel, 14.30 gibi odasına gelerek, araştırma görevlisi arkadaşına kopya olayını anlattıktan sonra “öğrenci Hasan İsmail Hikmet’i daha önceden de kopyadan yakalayıp işlem yaptırdığını ve ceza aldığını gördüğünü bu yüzden şahıstan korktuğunu” söyledi. Şenel, saat 16.00’da başlayan başka bir sınava gözetmen olarak gitti.

ODASINA GELMESİNİ BEKLEDİ

Şenel görevli olduğu sınavdan çıkarak saat 17.00’de odasına geldi. Bu sırada şüpheli Hikmet de odaya girerek, önce iki el silahla ateş etti, ardından yere düşen Şenel’i 17 kez bıçakladı. Havaya ateş açarak okuldan kaçan Hikmet, saat 17.12’de annesini arayarak olayı anlatıp, intihar edeceğini söyledi. İddiaya göre, annesi tarafından ikna edilen Hikmet, anne ve babası ile birlikte karakola götürülerek teslim edildi.

İddianamede, şüphelinin “kamu görevlisi olan maktuleye tabanca ile 2 el ateş ederek ve bıçakla saldırarak yaralayıp yere düşürdükten sonra bile bıçakla saldırmaya devam ettiği belirtildi. İddianamede “2 adet ateşli silah yarası ve vücudunun kafa bölgesi de dahil değişik bölgelerinde olmak üzere 17 adet kesici delici alet yarası oluşturacak şekilde canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürdüğü tüm dosya münderecatından anlaşılmaktadır” denildi.

İFADESİ İNANDIRICI DEĞİL

Hikmet’in ifadesinde “Ceren Hoca’nın odasına öldürme kastıyla gitmemiştim, bana sinkaflı hakaret edince 2 el ateş ettim, akabinde kendimi kaybettim...” şeklindeki beyanlarına ilişkin olarak da “Kendisine haklılık payı çıkarıp cezadan kurtulma amaçlı olduğu, bu beyanlarının inandırıcılığının bulunmadığı” denildi.

Hikmet’in babası hakkında ‘nitelikli şekilde kasten öldürmeye yardım ve yargı görevini yapanı etkileme’, annesi hakkında ise ‘yargı görevini yapanı etkileme’ suçundan takipsizlik kararı verildi. Şüphelinin yargılanmasına önümüzdeki günlerde Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.