Programda cinayet sürecini belgeleyen ses kayıtlarını dinleyen az sayıdaki kişiden Lordlar Kamarası Üyesi "Barones Helena Kennedy" ile cinayeti soruşturan Birleşmiş Milletler Özel Raportörü Agnes Callamard'ın ifadelerine yer verildi.
BM Özel Raportörü Callamard'ın ekibinde yer alan Barones Kennedy, kayıtlarla ilgili "Birinin sesindeki korkuyu ve bunu canlı dinlemeniz tüylerinizi diken diken ediyor” yorumunda bulundu.
"KURBANLIK HAYVAN GELDİ Mİ?"
Kennedy, kayıtlarda Kaşıkçı konsolosluğa girmeden önce cinayeti işleyen ekibin kendi arasında "Kurbanlık hayvan geldi mi?" ifadelerini kullandıklarını duyduğunu söyledi. Kaşıkçı’nın, konsolosluğa girdikten kısa süre sonra başına gelecek vahşeti hissettiğini ve bunun sesine de yansıdığını aktardı.
Kennedy, Kaşıkçı'nın "Bana iğne mi yapacaksınız?" sorusuna “evet” yanıtını aldıktan sonra, karşısındakilere 2 kez “Beni kaçırıyor musunuz?” diye sorduğunu ifade etti. Kaşıkçı'nın "Böyle bir şey bir konsoloslukta nasıl olabilir?" dediğini belirtti.
"CİDDİ BİR PLANLAMA YAPILDI"
BM Özel Raportörü Callamard da kayıtların Kaşıkçı’nın boğularak öldürüldüğüne işaret ettiğini belirterek “Muhtemelen başına geçirilen bir plastik torbayla boğuldu. Ağzı da bir el ya da başka bir şeyle şiddet kullanılarak kapatılmıştı” ifadesini kullandı.
Callamard, Kaşıkçı’nın başına konsoloslukta bir şey gelmediği görüntüsünü vermek için ciddi bir planlama yapıldığını belirtti. Suudi gazetecinin giysilerini giyerek konsolosluktan ayrılan dublörün de bunun parçası olduğunu kaydetti.
Kaşıkçı’nın öldürülmesinden 4 gün sonra bir başka Suudi ekibin olayı soruşturmak için konsolosluğa geldiğini anlatan Callamard, ancak kendisinin bu ekibin asıl misyonunun olayın izlerini silmek olduğuna inandığını söyledi.
Programda Suudi hükümetinden de bir görüşme talep edildiği ancak bu talebin reddedildiği belirtildi. Suudi yönetiminden yapılan açıklamada ise “Bu çirkin suçun Veliaht Prens Muhammed bin Salman ile kesinlikle hiç bir alakası yoktur” ifadeleri yer aldı.