info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
34.2757
Dolar Satış
:
34.3374
Euro Alış
:
37.3528
Euro Satış
:
37.4201
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Baraj Suları Çekildi, Köy Ortaya Çıktı

Artvin`deki Deriner Barajı`nın suyu, yağışların azalması nedeniyle çekildi. Baraj gölü nedeniyle su altında kalan Yusufeli ilçesine bağlı Narlık köyünün eski yerleşim yeri gün yüzüne çıktı.

Çoruh Nehri üzerinde, 249 metre gövde yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise 6’ncı yüksek gövdeli barajı olan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde, 2012 yılında hizmete açılan Deriner Barajı’nın su seviyesi, bölgede azalan yağışlar nedeniyle çekildi.

Baraj gölü nedeniyle daha önce su altında kalan Yusufeli ilçesine bağlı Narlık köyünün eski yerleşim yeri, gün yüzüne çıktı.

Cami, okul ve evlerin görünür hale geldiği baraj gölü kıyısına gelenler, eski köylerinin yerleşim yerini seyretti. Eski evlerini yeniden gören köylüler, duygusal anlar yaşayıp, anılarını hatırladı. Karayolundan geçen sürücüler de araçlarını durdurarak, ortaya çıkan, su içindeki eski köye merakla baktı.

‘ÜLKEMİZ GENELİNDE CİDDİ BİR KURAKLIK VAR'

Artvin Çoruh Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Tüfekçioğlu, cami ve evlerin göründüğü baraj gölü kıyısına gelip, incelemelerde bulundu.

Tüfekçioğlu, kuraklığa değinerek, “Gerçekten sonbahar mevsiminde ciddi bir kuraklık söz konusu; yağış değerlerine baktığımız zaman kasım ayında ortalama yağıştan yaklaşık yüzde 45 daha az bir yağış söz konusu. Aralık ayında ise normal yağışlara göre yüzde 70 bir azalma söz konusu. Bunu da tabii ki baraj seviyelerine baktığımız zaman görebiliyoruz, ama sadece Artvin’de değil, ülkemizin tümünde ciddi bir kuraklık var. Her akşam haberlerde duyuyoruz İstanbul’da da baraj doluluk oranları çok ciddi anlamda azalmış durumda. Ülkemizde son 3 aydaki aldığı yağış miktarına baktığımız zaman bu yağış ortalama yağıştan yaklaşık yüzde 50 civarında daha az. Kuraklık, ciddi bir sorun olarak gözüküyor. Çünkü bizim ülkemizde baktığımız zaman çoğu bölgede bitkiler, kışın toprakta depolanan suyu kullanıyor. Kışın yeterince yağış olmadığı zaman da bu hem bitkiler hem de ürünlerimiz açısından ciddi anlamda sıkıntı oluşturuyor” dedi.

‘SUYU İDARELİ KULLANMALIYIZ’

Kuraklığa karşı alınması gereken önlemleri sıralayan ve özellikle su tasarrufu noktasında vatandaşlara görevler düştüğünü kaydeden Tüfekçioğlu, söyle konuştu:

* İç Anadolu’da kuraklık daha da hat safhada. Orada yüzde 60’a yakın bir yaşlardan azalma var.

* Eğer kışın ve ilkbaharda yeterli yağış gelmezse ülkemiz çok ciddi bir kulaklık sorunu ile karşı karşıya. Tabii bunun için neler yapmamız gerekiyor; vatandaş, millet ve ülke olarak yapmamız gereken işler var.

* Öncelikle damla sulama yöntemini muhakkak bir şekilde tercih etmemiz gerekiyor. Salma sulama ile çok ciddi anlamda su israfı oluyor.

* Bunun için bir an önce damla sulamayı yaygınlaştırmamız ve teşvik etmemiz gerekiyor. Evlerde de su tasarrufu yapmalıyız. Bunlar önemli; yani alabileceğimiz bütün önlemleri almamız gerekiyor.

* Ülkemiz su zengini bir ülke değil. Bu nedenle suyu çok iyi ve idareli olarak kullanmamız, vatandaş olarak önemli görevlerimizden bir tanesi olarak düşünmemiz gerekiyor.

‘ÇOK HÜZÜNLENDİM’

Baraj kıyısından eski yerleşim yerlerini seyreden Gülinar Durur ise, “Çok hüzünlendim eskiden Artvin’e Yusufeli'ne gelip geçerken burada oturur hep çayımızı ve yemeğimizi yer içerdik, o günleri hatırladım yeniden” ifadelerinde bulundu.

24 YILDA TAMAMLANDI

Deriner Barajı ile hidroelektrik santralinin (HES) temeli, Mescit Dağları’nda doğup, Gürcistan’ın Acara Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti Batum’dan Karadeniz’e dökülen, 431 kilometre uzunluğunda Çoruh Nehri üzerindeki Artvin’in Sümbüllü köyünde, 1988 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından atıldı.

2005 yılında tamamlanması planlanan; ancak ödenek yetersizliği nedeniyle bitirilemeyen baraj ve HES projesi, 24 yılda tamamlandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde, 2012 yılında, hizmete açılan Deriner Barajı, 1 milyar 387 milyon 190 dolara mal oldu. Deriner Barajı ve HES projesi, dünyaca ünlü belgesel kanalı ‘Discovery Channel’ tarafından ‘mühendislik harikası’ olarak değerlendirildi.