Yasal Düzenleme
Örgütlü suçlar ve terörle ilgili yasal çerçevenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadı, AB mevzuatı ve üye ülke uygulamaları ile uyum içerisinde düzenlenmesi; düzenlemelerin mahkemeler, güvenlik güçleri ve kolluk kuvvetleri birimleri arasında özgürlük ve güvenlik hakkını, adil yargılanma, ifade özgürlüğü, toplanma ve örgütlenme özgürlüğünü güvence altına alacak şekilde uygulanmasının sağlanması Yerine getirilmedi
• Türkiye’nin terörizm tanımı AB müktesebatından farklı olmaya devam etmekte.
• Avrupa müktesebatı ve uluslararası hukukta yeri olan «orantılılık ilkesi Türk yasalarına dahil edilmeli.
• İç Güvenlik Yasa Paketi temel haklar konusunda olumsuzluklara sebep olmakta.
• Türk makamlarının gösteriler için sınırlı yol güzergahı tanımlaması ifade ve toplanma özgürlüğünü kısıtlamakta.
• İfade ve medya özgürlüğü, toplanma özgürlüğü ve dokunulmazlıklar konusunda sık sık kısıtlamalar meydana gelmekte.
• Gazetecilerin ve akademisyenlerin tutuklanması terörizmle ilişkilendirilerek haklarında dava açılması ifade özgürlüğüne zarar vermekte.
• Güvenlik güçlerinin göstericilere müdahalesi uluslararası insan hakları standartlarına aykırıdır. Avrupa Konseyi Yüksek Komiseri’nin 2013 raporunda Türkiye’nin güvenlik kuvvetlerinin gösterilerde orantılı güç kullanması yönünde (özellikle göz yaşartıcı gaz ve ateşli silah kullanımı) açık yasalar benimsemesi gerektiği belirtilmiştir.
• Türkiye bu alandaki eksiklikleri henüz gidermedi.
• Gazetecilerin müdahaleye maruz kalmadan ve güven içinde olay yerinden haber yapabilme hakkı, yaralıların tıbbi yardıma erişim hakkı uluslararası standartlara uygun değil.
• Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun 3 Mayıs’ta TBMM’de kabul edildi. • Bu kurulun İçişleri Bakanlığı’ndan bağımsız olması gerekiyor.
• AB Komisyonu terörle mücadeleye ilişkin yasal düzenlemeler üzerinde AB müktesebatı, Avrupa Konseyi standartları ve AİHM içtihadı ile uyum teşkil edecek şekilde değişikliklerin yapılmasını önermekte.