Hürriyet gazetesinin haberine göre; Gaziosmanpaşa semtinde bir marketin loto makinasında görevli Sabri M., patronu Fuat Gerçekoğlu’nu cep telefonundan arayıp, çocuğunun hastalandığını söyledikten sonra işi bırakıp kayıplara karıştı.
Bir süre sonra, M.’yi aynı semtte lüks arabalarla gezdiğini gören market sahibi Gerçekoğlu, şüphe üzerine araştırma başlattı. Gerçekoğlu, kısa sürede işçisinin piyangodan para kazandığını ve zengin olduğu duyumlarına ulaştı.
12 yıldır yanında çalışan M.’nin ani zenginleşmesi üzerine araştırmasını genişleten Gerçekoğlu, dükkanındaki Süper Loto makinasını Milli Piyango (MP) İdaresi’nden kontrol ettirerek bilgisayar sorgulamasını yaptırdı. MP İdaresi, sorgulama sonucunda, 27 Mayıs 2010 tarihinde 5 milyon lira büyük ikramiye isabet eden kuponun, Gerçekoğlu’na ait loto makinasından, 3 Haziran 2010 tarihinde, 16.30’da kontrol edildiğini belirledi.
Okumanın, işçisinin işi bıraktığı gün ve saate denk geldiğini öğrenen Gerçekoğlu, hemen avukatı Akın Balcı’ya olayı anlatarak resmi makamlara başvurması talimatını verdi. Avukat Balcı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na, market çalışanı Sabri M. ile ağabeyi Ali M. hakkında, “kimliği belli olmayan bir müşteriye ait Süper Loto kuponunu, gerçek sahibinden gizleyerek büyük ikramiyeyi tahsil ederek dolandırıcılık yaptıkları” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Cumhuriyet Savcısı Ramazan Kaya, yaptığı soruşturma sonucunda, bahse konu biletin Bodrum Gümbet’de bir markette bulunan loto bayiinden oynandığını, Ankara Gaziosmanpaşa semtinde bulunan müşteki Fuat Gerçekoğlu’na ait Birtat Kuruyemiş bayiinde, çekilişten bir hafta sonra, 3 Haziran 2010 tarihinde okutulup kontrol edildiğini, 6 Haziran 2010 tarihinde ise adı geçen şüphelilerin Vakıflar Bankası’ndan 4 milyon 798 bin 666 lira parayı tahsil ettiklerini tespit etti. Savcı Kaya, o tarihte Bodrum’da olduğunu beyan eden şüphelinin ve kardeşinin cep telefonu kayıtlarını Türk Telekom’dan istedi.
Bahse konu tarihlerde şüphelelilerin Bodrum’da değil, Ankara’da oldukları ortaya çıktı. Olaydan bir yıl sonra savcının talimatıyla gözaltına alınan Sabri M. tutuksuz yargılanıyor.
Market sahibi Fuat Gerçekoğlu’nun iddialarıysa şöyle: “Sabri telefonla arayıp ‘Abi çocuğu hastaneye kaldırmışlar gitmem lazım’ dedi. ‘Bekle ben geleyim sen git’ dedim. Ama beklemeden gitmişti. 10-15 gün hiç haber alamadım. Sincan Kaymakamlığı’na durumu anlatan bir dilekçe verdim. Bir ay sonra işçim olan Sabri’yi yine bizim semtte lüks bir beyaz Mercedes içinde gördüm.
Birkaç gün sonra bu kez siyah Mercedesle görünce araştırma yaptım. Sabri’nin kendisine de ulaştım. Önce ‘Abime Milli Piyango çıktı’ dedi. Başka arkadaşlara da ‘Köyde hazine bulduk’ demiş. İyice şüphelendim aklıma loto cihazı geldi. Bir dümen çevrilmiş olabilir diye düşünüp makinayı sorgulattım. Bahse konu kupon, marketime gelen bir müşteriye aittir. Benim amacım bu paranın gerçek sahibini bulmak. Bu markette o tarihlerde kupon okutan varsa bana başvursun.”
Soruşturma safhasında ifadelerine başvurulan şüphelilerse suçlamaları kabul etmediler. Sabri M., kendini şöyle savundu: “Ağabeyim Ali M. Süper Loto oynamış. Tam olarak bilmiyorum, fakat hatırladığım kadarıyla Bodrum’da oynamış. Bana getirdiğinde kupona para çıkıp çıkmadığını kontrol ettim. Para çıkmıştı, parayı abim Ali ile beraber bankadan çektik. Kupon iddia edildiği gibi müştekinin bir müşterisine ait değildir. Hatta bu nedenle müşteki bizden para isteyip tehditlerde bulundu.”
Ağabey Ali M.’nin ifadesi ise şöyle: “Ben bir benzinlikte yıkama işinde çalışırım. Kardeşim markette loto makinasında çalışır. Müşterim olan bir vatandaş bana arabasını yıkattı. 5 lira ücret ile bir de bahse konu Süper Loto kuponunu vermişti. Ben de olay günü kupona bakması için kardeşim Sabri’ye verdim. Sabri bana bu kupona para çıktığını söyledi. Biz kimseyi dolandırmadık.”
6 HAZİRAN 2011 tarihinde Nöbetçi 4. Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Sabri M., hakim tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Soruşturmasını tamamlayan Cumhuriyet Savcısı Ramazan Kaya, iddianamesinde, Sabri ile kardeşi Ali M. hakkında “iştirak halinde dolandırıcılık” suçlamasıyla 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.
Savcı iddianamesinde “bir yıldır tüm aramalara rağmen bulunamayan biletin sahibinin tespit edilemediğini” belirterek, şüphelilerin hesaplarında bulunan nakit para ile mal varlıklarına tedbir konulmasını istedi.