Olası büyük Marmara Depremi’nin yaratacağı etkileri en aza indirmek için Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün çalışmaları aralıksız devam ediyor.
Kandilli Rasathanesi Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat, 17 Ağustos’un 20. yıl dönümünde olası İstanbul depremine dair çalışmaları Milliyet’e anlattı. Kalafat özetle şunları söyledi:
“Gerçek zamanlı ve sürekli olarak Marmara ve İstanbul civarını izliyoruz. Marmaray’da 128 kanallı deprem izleme sistemi kurduk. 24 saat boyunca Marmaray’daki titreşim ve depreme bağlı olası kaymaları takip ediyoruz. Algılama eşiği büyüklüğü 2.6 olan deprem büyüklüğünü bugün 2’ye çekmiş durumdayız. Tüm sınır komşularımızla ortak veri paylaşımı içindeyiz. Anlık olarak hem bizim hem de onların deprem verilerini işliyoruz.
Deprem oluşumları açısından herhangi bir anomali gözükmediğini, bölgedeki enerji boşalımının normal seyrinde devam etmekte olduğunu söyleyebiliriz. Tabii düzenli enerji boşalımındaki eğri her an değişebilir. Büyük depremlerin tekrarlanma periyodu ortalama 200, 250 yıldır. Yılda ortalama 16 bin deprem kaydediyoruz. Japonya’daki rakam ise 160 bin deprem. Türkiye’de ortalama her iki, üç yılda bir 6 büyüklüğünde deprem yaşanıyor. Marmara Denizi içindeki kuzey fay kolu tek parça değil.
Fay farklı özellikler taşıyan parçalardan meydana geliyor. Yapılan çalışmalar Marmara Denizi’nde meydana gelecek büyüklüğü 7.2 olan bir depremin Marmara’da kıyısı bulunan 7 şehir ve yerleşim yerlerini etkiliyeceği, bu depremin istatistiksel olarak 2040 yılına kadar yüzde 75 olasılıkla, 2090 yılına kadar yüzde 95 olasılıkla meydana geleceğini öngörüyoruz.
‘1 dakika sürecek’
Yapılan hesaplamalar neticesinde Marmara’da oluşacak ve İstanbul’u etkileyecek 7.2 büyüklüğünde bir deprem yaklaşık 1 dakika sürecek. Bu büyüklük ve zamandaki bir depremde 30 bine yakın binanın ağır hasar alması yani çökmesi tahmin ediliyor. Kent merkezinden fay hattına en yakın nokta 8-9 km mesafede bulunuyor. İstanbul’da 1.8 milyon bina var. Marmara Bölgesinin deprem riskinin azaltılmasına yönelik olarak çalışmalar hızlanmalı. Özellikle depreme dayanıksız bina stoğu eritilmeli.”
‘Eski üst geçitler riskli’
“Boğaz Köprülerinde depreme bağlı risk bulunmuyor. Barajlarda da sıkıntılı bir durum yok. İstanbul’da riskli semtler yerine riskli yapılar olarak değerlendirme yapmak daha doğru olur. Özellikle eski yaya üst geçitleri de depremde zarar görecek riskli yapılar arasında. İstanbul’un depremde en zayıf karnı elektrik şebekeleri ve trafolar. Elektrik şebekelerinin bir an önce elden geçirilmesi gerekir.
İstanbul-Ankara hızlı tren projesi için de tıpkı Marmaray’da olduğu gibi deprem erken uyarı sistemi kurmak için çalışıyoruz. Marmaray ise 7.5 büyüklüğündeki depreme dayanacak şekilde inşa edildi.”