Bir F-16 ile uçağın ve insanın sınırlarını ne kadar zorlayabilirsiniz? SoloTürk ile bu sorunun cevabını büyüleyici gösterilerle veren Yalın Ahbab, görevinden ayrıldığında herkesi şaşırttı. 31 Aralık’ta ‘Çok zormuş hakikaten; Söylerler, ifade ederlerdi de bırakırken, tam olarak kavrayamazdım…’ diye başladığı teşekkür yazısı, 2013 yılında 110 savaş pilotunun istifa etmesinin de etkisi ile Hava Kuvvetleri’nde neler oluyor sorusunu tekrar gündeme getirdi. Nefes kesen gösterileriyle herkesi büyüleyen ekibin komutanı neden görevinden ayrılmıştı? Her kafadan bir ses çıktı. Yazdıkları farklı yerlere çekildikçe susmayı tercih eden Ahbab, sessizliğini hurriyet.com.tr için bozdu.
“VEDA DEĞİL TEŞEKKÜRDÜ”
THY’de göreve başlayan ve İkinci Kaptan Pilot olarak Airbus A320 eğitimi alan Sedat Yalın Ahbab, Hava Kuvvetleri’nden ayrılışını, o yazıyı ve yeni kariyerini anlattı: Ben bir veda mektubu yazmadım, o bir teşekkür mektubuydu. Ancak farklı yerlere çekildi. Türk Hava Kuvvetleri’nden ayrılışımın nedeni asla kızgınlık ya da kırgınlık değil. Görev süresince elimden geleni yaptım. Daha iyisini yapabilir miydim? Elbette her zaman daha iyisi vardır. Ancak ben elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım.
F-16’DA SELFIE
"DEVAM ETMEM EKSTRA OLACAKTI"
Ayrılışımın nedeni tamamen kişisel nedenlerdi. SoloTürk’te görev sürem bitmişti. Kurucu ekipten görevde kalan bir tek ben olduğum için 1 yıl daha devam etmem söz konusuydu ancak bu ekstra bir durum olacaktı. SoloTürk, Yüzbaşı Yusuf Kurt ile de aynı şekilde devam edebilecekti. Bunun için, içim çok rahat bir şekilde görevimi devrettim.
“İNSAN NASIL ANNESİNE VE BABASINA KÜSEMEZ İSE…”
Eskiden çok daha kısa sürede emekli olunuyordu. Kanun değişmemiş olsaydı şimdi emekliliğim için bir kaç yılım kalmış olacaktı. İnsanlar işlerinden emekli olduğunda “Neden emekli oldun?” gibi bir soru sormuyoruz. Aslında benim ayrılışım da böyle. Görevimi bitirmiştim. Elbette zor oldu. 21 yılımı geçirdiğim evimden ayrıldım. Ama asla bahsedildiği gibi küslük olmadı. İnsan nasıl anne ve babasına küsemez ise benim de Türk Hava Kuvvetleri’ne küsmem söz konusu olamaz. Bunun bile yanlış anlaşılmasını istemem. Küslük yaşanacak bir şeyler oldu da, benim küsmemem gibi bir durum da söz konusu değil. Ben hayatımı en güzel yıllarını o kurumda yaşadım.
KÜÇÜK AHBAB ÇEKİRDEKTEN YETİŞİYOR
İlk adını babasından alan Sedat Yalın Ahbab, geleneği bozmadı. Ahbab, ilk adını kendisinden alan oğlu Yalın Bartu ile üniformalı olarak son gününde F-16’da poz verdi. Babasının bugünlerdeki adrenali olan Bartu, meslek seçiminde özgür olacak olsa da eğitimlere çekirdekten başlamış durumda.
“F-16 PARA İÇİN BIRAKILMAZ”
İstifa anlam olarak olumsuz bir kelime. Eylemin adı istifa olduğu için bunu kullanıyoruz. Yoksa ben istifa etmedim, ayrıldım. Ayrılırken de kurumumdaki herkese teşekkür etmek istedim ve bir yazı yazdım. Sonra fark ettim ki o yazıyı yazmamam gerekiyormuş.
Artık herkes hayatı sosyal medyadan takip ediyor. Telefonlarımızın şarjı bittiği zaman adeta kitleniyoruz. Elbette SoloTürk’ten ayrılmam sosyal medyada da konuşuldu. Para için ayrıldığım bile söylendi. Beni en çok üzenlerden biri de bu oldu. Bunu belki de en iyi F-16 kullananlar anlar. F-16, o his, para için bırakılmaz.
“SESİ NİNNİ GİBİ GELİYOR”
Yalın Ahbab kulakları adeta sağır eden F-16’nın motor sesi için “Tiz hava alığı sesi kulağıma ninni gibi geliyor” diyor ve uçmayı şöyle anlatıyor: Tamamen tutku. Kimi uçağın sesinden bile rahatsız olur. Bunu çocuk sahibi olmaya benzetebilirsiniz. Restoranda otururken ağlayan çocuk sesi kimileri için rahatsız edici olabilir. Evlenmeden önce ben de rahatsız olanlardandım. Ancak baba olduktan sonra tam tersi ağlayan çocuk sesi benim için sevgi oldu. Bir uçağın sesi de benim için böyle.
“FARKIMI NEREDE GÖSTEREBİLİRİM EMİN DEĞİLİM”
Türk Hava Kuvvetleri’nden içinde Türk bulunan başka bir kuruma, Türk Hava Yolları’na geçen Sedat Yalın Ahbab, yeni görevini ise şöyle anlatıyor: SoloTürk’te F-16 kullanıyordum şimdi ise Airbus A320 eğitimi alıyorum. İsim olarak her ikisi de pilot olarak geçiyor ancak birbirinden çok farklı. Henüz Airbus ile uçmadım, eğitim aşamasındayım. Ancak bir F-16’da lövye ve gaz kolu ile her şeyi yaparsınız. Burada ise belirtilen otomasyonlar var. F-16’da tüm sorumluluk bana aitti burada ise can sorumluluğu var, doğru karar almak zorundasınız. Kurallar var. Limitler çok net ve belli. Bir pilot olarak farkımı nerede gösterebilirim emin değilim. Yine de anladığım kadarıyla eğitime ve kurallara ne kadar uyarsam ne kadar doğru şekilde uygularsam farkımı o kadar gösterebilirim. Yani iyi bir pilot olmak için belirlenen standartlara, prosedürlere tam olarak uyulması gerekiyor.