Mitolojik hikayeleri ve tarihi kalıntılarıyla ön plana çıkan Giresun Adası, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl, geçmiş yıllara göre yaklaşık bir ay gecikmeli olarak ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.
Doğu Karadeniz'de üzerinde insanların yaşadığı tek ada olan Giresun Adası'na gelenler, Bizans mezarları, tarihi surlar, manastır harabesi, şapel gibi tarihi kalıntıları inceleme imkanı buluyor.
Ada, "Amazon kadınları", "Herkül'ün altın postu aramak için adaya gelmesi" gibi mitolojik hikayelere konu olmasıyla biliniyor.
Giresun Adası kıyıdan 1.6 km açıkta olup, 40.000 metrekare alana sahiptir. Adada özellikle Akdeniz defnesi ve Yalancı Akasya başta olmak üzere 71 tür doğal otsu ve odunsu bitki türü bulunmaktadır.
Çok sayıda kuş türüne ev sahipliği yapan Giresun Adası'nda karabatak ve martıların yuvaları ile üreme alanları gözlemlenebiliyor. 39 dönüm alana sahip ada, doğasıyla da dikkati çekiyor.
Giresun Adası'na günlük tur düzenleyen tekne ile ulaşım sağlanıyor. Ada ziyaretleri hava şartlarına göre ekim ayına kadar gerçekleştirilebiliyor.
Adaya genellikle her yıl haziranda başlayan tekne turları, bu yıl Kovid-19 nedeniyle yaklaşık bir ay gecikmeli olarak temmuzda yapılmaya başlandı.
Tedbirler kapsamında ziyaretçilerden maske takmaları, ayrıca hem ulaşım sırasında hem de adayı gezerken sosyal mesafe kurallarına uymaları isteniyor.
Giresun Adası'nın, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne kaydı için Kültür ve Turizm Bakanlığına yapılan başvuru işleminin ardından ise çalışmalar devam ediyor.
Karadeniz seyahat rotanıza mutlaka eklemeniz gereken bu mitolojik adada, birbirinden güzel fotoğraflar çekmeniz de mümkün.
Ankara'dan akrabalarını ziyarete gelen ve Giresun Adası'nı gezen Yasemin Dalkıran, AA muhabirine, adayı ilk kez gezdiğini söyledi.
Hem turistik gezi hem de adanın tarihiyle ilgili bilgi sahibi olmak amacıyla tura katıldıklarını ifade eden Dalkıran, "Gayet güzel bilgiler aldık adayla ilgili. Buraya gelince görülecek ilk yerlerden birisi Giresun Adası, tavsiye ederim. Milattan önce kurulan yapılar, kuşların yaşamı ilgimi çekti." dedi.
Ayhan Dalkıran ise adayı hep uzaktan gördüklerini ancak ilk defa gezdiklerini belirterek, "Bu sene açılınca geldik. El değmemiş yerler. Tarihi korumak için biraz bir şeyler yapılması gerekiyor. Rehber arkadaşlar adanın tarihi anlatıyorlar. İsteğim buranın daha güzel bir yer haline getirilerek yurt dışına da tanıtılması." diye konuştu.
Meltem Coşkun da adaya dördüncü kez geldiğini kaydederek, surlar ve tahıl saklamak için kullanılan pitosların dikkat çekici olduğunu aktardı.
Doğa ve kuşların adaya ayrı bir güzellik kattığını vurgulayan Coşkun, "Buraya gelen arkadaşlarımı ilk götürdüğüm yer Giresun Adası oluyor. Karadeniz'in insan yaşayabilir tek adası burası. Herkesin gezip, görmesi ve bilgi sahibi olmasında fayda var." ifadelerini kullandı.
