info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
34.2820
Dolar Satış
:
34.3438
Euro Alış
:
37.3363
Euro Satış
:
37.4035
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Kızılay’ı Bile Tanıyamadım

Uzun yıllar Ankara’da yaşayan sinema ve dizi oyuncusu Kayhan Yıldızoğlu, “Başkent’teki betonlaşma, gençlik anılarımı yok etmiş. Hem anılarıma hem Ankara’ya yazık olmuş” dedi.

KEŞANLI Ali Destanı oyununun gösterimi için Ankara’ya gelen Kayhan Yıldızoğlu, Mustafa Üstündağ ve Kerem Alışık Ankara Hürriyet’in sorularını yanıtladı.
Uzun yıllar Ankara’da yaşadığını belirten sinema ve dizi oyuncusu Kayhan Yıldızoğlu, “Başkent’teki betonlaşma, gençlik anılarımı yok etmiş. Hem anılarıma, hem de Ankara’ya yazık olmuş. Kızılay’ı bile tanımakta güçlük çektim” dedi. İlk canlı yayınların yapıldığı 1950’li yıllarda Başkent’te çalıştığını ifade eden Yıldızoğlu, o günleri şu sözlerle anlattı:
Kenti grilik kaplamış
“Gençliğim Ankara’da geçti. Bu nedenle bu kente dair yüzlerce anım var. Fakat, bu gelişimde o anılarıma dair en ufak bir kırıntı bile bulamadım. Şehir o kadar çok değişmiş ki, betonlaşma anılarımı da yok etmiş. Kentin yapısı bozulmuş, kenti asi ve hüzünlü bir grilik kaplamış. Kavaklıdere’ye gitmeye korktum. Oranın da değiştiğini görmek benim için büyük bir yıkım olacaktı. Ankara artık eski Ankara değil.
Ankara’da bulunduğum dönemde, kültür ve sanata büyük önem veriliyordu. Cumhuriyet Senfoni Orkestrası kuruldu, devlet tiyatrolarında önemli baş yapıtlar sergileniyordu. Hafta sonlarında dostlarımızın evinde toplanır, senfonileri dinler, sanatsal sohbetler gerçekleştirirdik. Yoğun bir kültür birikimi vardı. Şimdilerde ise, her şey değişti sanata ve yaşama, basitlik ve yüzeysellik hakim olmaya başladı.”

Klasik metinler bıçaklanmamalı

TÜRK tiyatrosunun en önemli başyapıtlarından biri olan ve Sadri Alışık Tiyatrosu tarafından yeniden sahnelenen esere, Ankaralıların yoğun ilgi gösterdiğini belirten oyuncular, “Bu oyun için 40-50 kişi bir araya geldi. Ahmet Mümtaz Taylan yönetiminde yeniden tiyatro sahnesine taşınan oyunda klasik metnin tamamını oynuyoruz. 3 saat 15 dakika boyunca sahnede kalıyoruz. Bu gibi klasik eserlerin değiştirilmemesi ve metnin bir yerlerine bıçak sokulmaması gerektiğine inanıyoruz” dedi.