İngiliz Guardian gazetesi, 2016 yılı yaz aylarında İstanbul'da 5.8 büyüklüğünde bir deprem yaşadığını yazdı. 'Earth and Planetary Science Letters' adlı jeoloji yayınında yer alan makaleye dayandırılan haberde 'yavaş deprem' olarak adlandırılan bu sarsıntının yaklaşık 50 güne yayıldığı belirtiliyor. Deprem'in merkez üssünün, İstanbul'un birkaç kilometre güneyi olduğu, bu depremi bölgede inceleme amaçlı bir sondaj deliğindeki gerilme-ölçerden elde edilen veriyle saptadığı detaylarına yer veriliyor.
Deprem uzmanı Patricia Martinez-Garzon başkanlığındaki ekibin araştırmasına göre eğer bu yavaş deprem bir seferde enerjisini açığa çıkarsaydı, o zaman 5.8 büyüklüğünde bir yer sarsıntısı meydana gelmiş olacaktı. Araştırmacılara göre 2016'daki bu yavaş deprem, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın yeniden hareketlenmesi anlamına gelebilir. Garzon, "Bu, fay hattının diğer parçalarını kırılmaya yaklaştırmış olabilir, ancak resmin tamamını görmek için daha fazla veriye ihtiyacımız var" dedi.
Jeologlara göre Türkiye üzerinde gerilme, Asya kıtasının Avrupa'ya ilerlemesinden dolayı doğudan batıya hareket ediyor.
YAVAŞ DEPREM NEDİR?
Yavaş depremler, yer sarsıntısı sonucu enerjinin saniyelerden dakikalara değil, saatlerden aylara uzanan sürelerde açığa çıkması olarak tanımlanıyor.
UZMANLAR İKİYE BÖLÜNDÜ
Hürriyet gazetesinde görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan (İTÜ), "Yavaş deprem diye bir sey olmaz. Depremde enerji bir anda açığa çıkar. Enerjinin yavaş yavaş açığa çıkması olmaz. Zaten 'deprem yerin gerginliğinin birden bire boşalmasıdır. Bu gaz değil ki birden bire çıksın. Bizim 'krip' (yavaş akma) dediğimiz bir olay var. Bu durumda kırılma olmadan büzülerek yerin iki yanağı yürür, buna da deprem denmez. O ʻkrip' noktasında daha sonra kırılma olabilir. O zaman deprem olur, o vaziyette de enerji zaten açığa çıkar" dedi.
Prof. Dr. Şerif Barış (Kocaeli Üniversitesi) ise, "Yavaş deprem kavramı dünyada son 10 yılda ortaya atılan bir kavram. Depremlerin çok yavaş hızla kırılması durumunu ifade eder. Literatürde bu şekilde kaydedilmiş depremler var. Deprem ağlarının yoğun olduğu yerlerde oluyor. Elektronik-sismik sistemlerin gelişmesiyle birlikte tespit edilebilir hale geldi. Tespiti için özel bir analiz ve yazılım gerekiyor." açıklamasını yaptı.