Eğitim Dershane öğretmenlerinin atanmasına tepkiler artıyor İlk kez 14 Mart 2014 tarih ve 6528 sayılı kanunun 12’nci maddesi ile 1/1/2014 tarihi itibarıyla dershane, etüt merkezi gibi yerlerde 6 yıl sigortalı çalışan öğretmenlere, KPSS şartı aranmaksızın, sözlü sınavla Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarına atanma hakkı verilmişti. Ardından, CHP kanunun bu maddesini Anayasa Mahkemesine götürmüş ve 2015 yılı Temmuz ayında da iptal ettirmişti. Daha sonra 2 Eylül’de Resmi Gazete’de yayımlanan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ikinci maddesi ile KPSS şartı aranmaksızın sadece sözlü sınava dayalı olarak 1/1/2014 tarihi itibari ile, 6 yılını tamamlayan dershane, öğrenci etüt eğitim merkezi öğretmenlerine sözleşmeli öğretmen statüsünde Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarına atanma hakkı verildi.
MEB’in belirlediği sınav takvimine mülakat sürecinin ardından 10 Ekim’de 5 bin öğretmen ataması gerçekleştirilecek. Bununla birlikte, bu karara tepkiler büyüyor. Eğitimciler, dershanelerin kapatıldığı sırada bu kararın alındığını, gelen tepkiler üzerine dershane öğretmenlerinin MEB’e alınacağı açıklaması yapıldığına işaret ederek, Anayasa mahkemesinin bu durumu hukuksuz bularak iptal ettiğini vurguladı. Yapılacak atamalarla kurumsal olan dershanelerin bitirileceğini vurgulayan eğitimciler, “Bir dershanenin 30 öğretmeni gitse dershane çöker. Ya da farklı bir amaçla istediği dershaneyi alır, istemediğini almaz. Ayrıca siyasi amaçla da kullanılabilir. Atamalarda objektif bir kriter bulunmuyor. Sözlü sınavla atanıyor” dediler.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca da konunun daha önce gündeme geldiğine işaret erek, “Bu karar Anayasa Mahkemesi tarafından durdurulmuştu. Öyle olmalıydı. KPSS’ye girmiş 300 bine yakın öğretmen adayı ter döküyor. Böyle haksız, hukuksuz ve sınavsız şekilde atamak akla bir takım şaibeyi yeniden getirecek. 300 bine yakın öğretmen çok büyük dramlar yaşarken, bu öğretmenlerin bu şekilde ataması AKP’nin torpil yapacağı anlamına geliyor. Kendine yakın kişilerin atamasının önünü açacaktır.
Biz bu konuyu yargıya taşırız ve kararı bozarız” şeklinde konuştu.
Diğer taraftan da dershane öğretmenlerinin atanmamasını adaletsizlik olarak değerlendirenler de bulunuyor. Bu görüşü savunan eğitimciler, dershane öğretmenlerinin durduk yere işsiz kaldığını, iki tarafın da mağdur olduğunu belirterek, devletin ‘mağduru mağdura dövdürdüğü’nü düşünüyor.
