info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
34.4642
Dolar Satış
:
34.5263
Euro Alış
:
35.9849
Euro Satış
:
36.0497
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Çekirge İstilası Haberlerinin Ardından Yüksekova`dan Şaşırtan Görüntü!

İran’ı istila eden çekirge, kış mevsimine rağmen Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde görüldü.

Ordu Üniversitesi (ODÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Sevgili ise Afrika’dan başlayarak yayılan ve Türkiye'nin İran ile Irak sınırına kadar gelen çekirge istilasını değerlendirdi. Çöl çekirgesi sürüsünün Türkiye’ye gelebileceğini düşünmediğini belirten Sevgili, "Geliyorlar bizi yok edecekler’ gibi bir durum yok. Ülkemizde var olan tehdit edici türler var, bunları kontrol etmek gerekiyor" dedi.

İlçede esnaflık yapan Übeyit Kartal adlı vatandaş, sabah saatlerinde dükkanını açtığında kapı önünde büyük bir çekirge gördü. Eline aldığı peçeteyle çekirgeyi yakalayan Kartal, “Bu mevsimde çekirgenin Yüksekova’da olması beni çok şaşırttı. Büyük ihtimal bu İran ve Irak’tan gelmiş olmalı. Ben metreyle ölçtüm, tam 8 santimetre uzunluğundadır. Allah’tan şimdi havalar soğuk, yoksa gelirlerdi” dedi.

Yüksekova Belediyesi veteriner hekimi Hekim Kaçan ise Yüksekova’da bir vatandaş tarafında görülen çekirgenin bu mevsimde görülebilecek bir çekirge olmadığını belirterek, “Muhtemelen bu çekirge Irak ve İran’ı istila eden sürüden görülendir.

Muhtemelen hava daha sıcak olsaydı, bu çekirge sürüsü buradan geçebilirdi. İnanılmaz bir durum, Yüksekova’da bu mevsimde bir çekirge görüldü. Şimdi İran ve Irak’ta hava daha sıcak olduğu için orada görülmüş bu çekirge istilası. Burada daha hala yerde kar olduğu için çekirgeler buraya gelmemiş” ifadelerini kullandı.

Ordu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Sevgili, çekirgelerin zaman zaman farklı ülkelerde yoğun popülasyonla kendini gösterdiğini, son çekirge istilasının ise Afrika’nın doğu kesimleri, Arabistan, Pakistan, İran, Irak’ın kuzey tarafları ve Pakistan-Hindistan sınırı bölgelerinde çok yoğun görüldüğünü belirtti. Çöl çekirgelerinin 3 yıl önce yoğun şekilde görüldüğünü, 1 kilometrekare alanda 150 milyon kadar çekirgenin olabildiğine de dikkat çeken Prof. Dr. Sevgili, “Bunlara çöl çekirgesi deniyor. Bunlar birbirleriyle çok yakın temas halinde oldukları zaman bulundukları alanda bitkileri hızla bitirip, toplu bir şekilde daha başka bölgelere göç etme durumuna geçiyorlar. İndikleri her alandaki bitkilerle beslenip, onları yok edip, o alanda çiftleşip üreyip tekrar başka bir alana gidiyorlar. Tarım alanları için çok büyük sıkıntı oluşturuyorlar. Kıtlık oluşturuyor. 2020'de bu dönemde görülen bu çekirgeler özellikle Doğu Afrika’yı, Arabistan’ın bazı kısımlarını, Kuveyt, Sudan, Yemen, Pakistan gibi alanlarda çok büyük sorunlar yaşattı” dedi.

'Çöl çekirgeleri Türkiye’ye gelir mi ?' sorusunun akla geldiğini belirten Prof. Dr. Sevgili, “Zaman zaman tarihte gelmişler, fakat oradaki türler açısından çok büyük tehlike olduğunu düşünmüyorum. Çöl çekirgesinden farklı olarak bizim ülkemizde yaşayan bazı çekirge türleri var. Bunlar bizim ülkemizde zaman zaman çok aşırı ürediklerinde lokalde olsa bazı zararlar veriyor. Geçen ve önceki sene Şanlıurfa’nın değişik bölgelerinde bazı çekirge türleri lokal alanlarda ciddi zararlara neden oldu

Çöl çekirgesi Türkiye’ye gelir mi? Türkiye’ye gelebileceklerini düşünmüyorum. Daha çok üreme, dolanım alanları Sudan, Somali, Etiyopya, Kenya, Arabistan’ın güney kesimlerinde daha çok hareket halindeler ve üreme alanları o bölgeler. Ama rüzgar ve başka etkenler, küresel ısınma, iklim değişimleri nedeniyle Türkiye’yi etkilerse, sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesi gibi yerleri etkileyebilir” diye konuştu.

Çöl çekirgelerinin Türkiye’ye gelmeleri halinde toprağa bırakacakları yumurtalarının da önemli olduğunu, yine de çiftçilerin bu konuda uyarılması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Hasan Sevgili, “Bunlar yumurtalarını belli tipteki toprak yapısına, çöl karakterinde olan bölgelere daha çok bıraktıkları için uygun toprak yapısı ve iklim koşulları da lazım.

Çekirge yumurta bırakabilir, ama yumurtadan yavruları çıkamayabilir. O nedenle dikkate alıp izlemek, çiftçileri uyarmak lazım. ‘Geliyorlar bizi yok edecekler’ gibi bir durum yok. Dikkat etmemiz gereken husus bizim kendi ülkemizde var olan bazı potansiyel tehdit edici türler var, bunları kontrol etmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.