Gırgır ve trolün yasak olması gereken Boğaz'da avlanma sınırı, 8 Temmuz’da sessiz sedasız çıkarılan bir kararla genişletildi.
Av yasağının başladığı sınır Paşabahçe Feneri'nden Çubuklu Kozaltı Burnu'na çekilince, balığın yatak yaptığı, yani durakladığı Yeniköy-Boyacıköy arası, gırgır teknelerinin akınına uğradı.
Üstelik tek sorun bu değil. İstanbul Boğazı’nın tamamında yasak olan ve denizin dibini tarayarak hem yuvalara zarar veren hem de küçük balıkları toplayan trol tekneleri, geceleri kaçak olarak avlanıyor. Kimse de bu kıyıma dur demiyor…
Haberin devamı ↓reklam
‘GÖZ YUMULUYOR’
Boğaz’daki ilk durağımız Yeniköy. Balık satan esnaf, şahit olduklarını isim vermemek kaydıyla anlatıyor.
Gece trol teknelerinin geldiğini herkesin bildiğini ama kimsenin sesini çıkarmadığını, kıyıdaki olta balıkçısına ceza kesilirken, trollerin kaçak avlanmasına göz yumulduğunu söylüyorlar.
SAHİL GÜVENLİK'İ ATLATMA TAKTİĞİ
Bu teknelerinin geceleri sık sık uğradığı yerlerden Kireçburnu’na geçiyoruz. Limana bağlı bir gırgır teknesindeki Karadenizli balıkçılar da trollerden şikâyetçi.
Trol teknelerinin ‘Seyir yapıyoruz’, ‘İkmal yapıyoruz’ ya da ‘Nakil yapıyoruz’ diyerek Sahil Güvenlik’i atlattıklarını belirtiyorlar.
‘GIRGIRA BIRAKTILAR, TROLDEN BETER OLDU’
Liman yakınlarındaki bir şirkette çalışan ve ‘Boğaz’ın eskisi’ olduğunu vurgulayan özel güvenlikçi ise, kaçak avlanan trolleri gece nöbetlerinde gördüğünü ama Kireçburnu açıklarındaki gırgır teknelerinin de masum olmadığını anlatıyor:
“Şu denize bir bakın. Siz gelince saydım 17 tane gırgır teknesi var. Hepsinin ağları suda. Tamam, trol gibi dibi taramıyorlar ama bu kadar sık ağ atılırsa balık nasıl inecek aşağıya? Buradan geçip Marmara’ya inemez ki! Buraları gırgırlara serbest bıraktılar, trolden beter oldu.”
RÜŞVET İDDİASI: YEMLİYORLAR
Her durağımızda trol teknelerinin nerede bulacağımızı soruyoruz. Bu sefer gösterilen adres Rumelifeneri.
Burada demirlemiş büyük trol tekneleri Boğaz’a girmediklerini, yasal olarak, Karadeniz’de avlandıklarını vurguluyor ve Kumkapı’daki trolcüleri işaret ediyor:
“Bekçileri, nöbetçileri var. Yakalanırlarsa gerekli yerleri ‘yemleyip’ kurtuluyorlar. Çok rahat çalışıyorlar. Su Ürürleri, Sahil Güvenlik karışmıyor. Her taraf dolu. Deniz biter, onlar bitmez ağabey…”
'HEPSİ YAPIYOR, DEVLET BAKIYOR’
Peki yasak olmasına rağmen Boğaz’da avlanan bu trolcüler nerede? Yanıtını bulamadığım bu soruyu Rumelifeneri’nden ayrılırken yaşını almış bir balıkçıya soruyorum. O da kulağıma eğilip son sözü söylüyor:
“Buradaki Kumkapı’da diyor, Kumkapı’daki Poyrazköy’de, Poyrazköy’deki Rumelifeneri’nde… Anlayacağın hepsi yapıyor, devlet bakıyor.”
-------------------------------------------------
UZMAN GÖRÜŞÜ: AÇIK DENİZE ÇIKSINLAR
ntvmsnbc’ye konuşan İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Doç. Dr. Firdevs Saadet Karakulak, gırgır avcılığının yasaklanması gerektiğini söyledi.
Balıkçı filosunun küçültülmesini isteyen Karakulak, şöyle konuştu:
“Balıkçılarımız ekonomik nedenlerden dolayı trol avcılığını bırakmıyorlar. Aslında denetim yapılıyor ama Sahil Güvenlik botu Büyükdere’den çıktığı anda birbirleriyle haberleşip, gerekirse ağlarını bile denize bırakıp kaçıyorlar. Ya da Sahil Güvenlik’in nöbet değişimleri sırasında avlanıyorlar.
Boğaz’da gırgır avcılığının da tamamen yasak olması lazım. Ama aksine, avlanmaya izin verilen alan daha da genişletildi. Tekneler sürekli avda. Balıkların göç yolu kapatılmış böylece.
Bakanlık geçmişte açık deniz balıkçılığını teşvik etmiş. Bu yüzden balıkçı filomuz gelişkin. Ama bu büyük ve donanımlı tekneler açık denizlere çıkmıyor. Öyleyse bu filo küçültülecek. Ya yeni sahalar açılacak başka sulara gidilecek, ya filo küçültülecek.”
YETKİLİLER NE DİYOR?
Rüşvet iddialarını yalanlayan Sahil Güvenlik yetkilileri ise sadece geçen sene 47 tekneye el koyduklarını, 100’den fazla trol ağını topladıklarını aktararak, rüşvete asla müsaade edilmeyeceğini, rüşvet alan varsa derhal cezalandırılacağını söyledi.