info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
34.4642
Dolar Satış
:
34.5263
Euro Alış
:
35.9849
Euro Satış
:
36.0497
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Atalay Filiz İzmir`de Yakalandı

Atalay Filiz dün İzmir`de yakalandı. Atalay Filiz`e dedektiflerin ilk sorusu Tuzla`da öldürülen 2 çocuk annesi tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı cinayeti oldu.

İzmir`de yakalanan ve dün akşam saatlerinde İstanbul`a getirilen 3 cinayet zanlısı Atalay Filiz, ilk sorgusunda 2 çocuk annesi öğretmen Fatma Kayıkçı`yı, kendisinin gerçek kimliğini tespit ettiğini düşündüğü için öldürdüğünü itiraf etti. Filiz ayrıca, Ankara`da 16 Eylül 2013`te o dönem tümgeneral olan Hasan Hüseyin Demirarslan`ın oğlu Göktuğ Demirarslan ve kız arkadaşı Elena Radchikova`yı öldürdüğünü de kabul etti. Ankara’da 16 Eylül 2013’te Göktuğ Demirarslan ve Rus sevgilisi Elena Radchikova ile İstanbul’da 27 Mayıs’ta tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’yı öldürdüğü iddiasıyla aranan Atalay Filiz, dün sabah saklandığı ormanlık alandan çıkarak İzmir-Gümüldür dolmuşuna bindi. Yolculardan Taha Gürses’in kendisini tanıdığını fark eden seri katil, minibüsten indi. Taha Gürses, şoför Mustafa Berber ile yanındaki oğlu Özgür’e “Bu, aranan seri katil” diyerek 155’i aradı. Atalay Filiz’in ters yönde giden bir minibüse bindiğini plakasıyla polise söyledi. Seri katil, Kenan Aka’nın kullandığı Bulgurca-İzmir dolmuşunda giderken polis yolu kesti. Yakalanan Atalay Filiz, İzmir’de sorgulandıktan sonra İstanbul’a götürüldü. Seri cinayet zanlısı Atalay Filiz`in nakli için İstanbul Emniyeti`nde zırhlı araç tahsis edildi. ANKARA CİNAYETLERİ İTİRAF ETTİ AA`nın haberine göre, Atalay Filiz`in, ifadesinde sevgilisi olduğu ileri sürülen ve kendisinden 2011 yılından itibaren haber alınamayan Olga Seregina`nın kaybolmasıyla ilgili bilgisinin bulunmadığını söylediği ifade edildi. Emniyetteki ifadesinde, Ankara`da 16 Eylül 2013`te o dönem tümgeneral olan Hasan Hüseyin Demirarslan`ın TÜBİTAK`ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ve onu ziyarete gelen kız arkadaşı Elena Radchikova`yı öldürdüğünü kabul ettiği iddia edilen Filiz`in " Göktuğ ve Elena, Olga`nın kaybolmasından sürekli beni sorumlu tuttular. `Kızı öldürdün mü yoksa` diyerek üstüme çok yüklendiler. Ben de daha fazla dayanamayarak bu cinayetleri işledim" dediği belirtildi. `BENİ YAKACAKTI! PANİKLEDİM, ÖLDÜRDÜM` Atalay Filiz`e dedektiflerin ilk sorusu Tuzla`da öldürülen 2 çocuk annesi tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı cinayeti oldu. Atalay Filiz, dedektiflerin `Fatma Kayıkçı`yı sen mi öldürdün?` sorusuna `Evet` yanıtı verdi. İstanbul cinayet masası dedektiflerinin Fatma Kayıkçı`yı neden öldürdün sorusuna ise yanıtı şu oldu. `Ankara`daki cinayetlerden sonra kendimi Furkan Altın olarak tanıtıyordum. Bir gün Kayıkçı bana `Atalay` diyerek seslendi. Ben de Ankara`daki işlediğim cinayetleri anladığını düşünerek çok panikledim ve beni yakacak diye korktum. Kayıkçı`yı bu nedenle öldürdüm.` dedi. İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü`nde gözaltında tutulan Atalay Filiz`in sorgusu gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti. Toygun ATİLLA ATALAY FİLİZ NASIL YAKALANDI? Üç kişiyi öldürmekten aranan Atalay Filiz, İzmir Menderes’te bindiği minibüste kendisini tanıyanların ihbarıyla, çemberi zaten iyice daraltan polisin eline düştü. İstanbul Tuzla’da, geçtiğimiz 27 Mayıs günü tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’yı, 2013 yılında da Göktuğ Demirarslan ile Rus sevgilisi Elena Radchikova’yı Ankara’da öldürdüğü iddiasıyla aranan Atalay Filiz’in, İzmir’e kaçtığı saptanmıştı. 29 Mayıs’ta İzmir’e gelen Filiz’in, Buca’da bir internet kafede 4 saat kaldığı, ardından 30 ve 31 Mayıs gecelerini bir üniversite öğrencisinin evinde geçirdiği saptandı. Filiz, bu tarihten sonra bir daha görülmedi. Seri katili fark edip polisi ilk arayan Taha Gürses oldu. İNDİ, TERS YÖNE BİNDİ Fotoğrafının yayınlanmasının ardından izine rastlanılmayan Filiz dün sabah, Mustafa Berber’in (51) kullandığı, İzmir- Gümüldür minibüsüne bindi. Yolculardan Taha Gürses bindiği minibüste Filiz’i bir yerden tanıdığını düşündü. Gürses internetten araştırırken şoförün oğlu Özgür Berber de Filiz’i tanıdı. Filiz tanındığını fark edince minibüsten indi ve yolun karşısına geçerek, bu kez Kenan Aka’nın kullandığı, ters yöne yani İzmir’e giden başka bir minibüse bindi. Gürses hemen 155 Polis İmdat hattını aradı. Filiz’in bindiği minibüsün plakasını verdi. Filiz’i gören M.A. da aynı ihbarı yaptı. Bu sırada Filiz’in indiği minibüsün sürücüsü Mustafa Berber ve oğlu Özgür Berber de jandarmayı aradı. POLİS ‘ÖMER’E KANMADI Zanlının bindiği minibüsün sürücüsü Aka da Filiz’i tanıyınca, saat 07.30 sıralarında yolun sonu geldi. Aka, gittiği yönde önlem alan polis ekiplerine selektörle işaret verdi. Bir süre takip ettikten sonra minibüsü durduran polis, Filiz’e kimliğini sordu. Filiz polise adı ‘Ömer’ olarak geçen bir kimlik verse de ekiplerce kelepçe takılarak gözaltına alındı. Bozyaka Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Atalay Filiz’in, Özdere’de 2 gün pansiyonda kaldığı, hakkındaki haberler nedeniyle tanınma riskinin artması üzerine ıssız parklarda, yerleşim yerleri dışındaki alanlarda kaldığını anlattığı öğrenildi. ANNESİNİ ÇOK ÖZLEMİŞ İşlemlerin ardından İstanbul’a gönderilen Filiz’in, ilk ifadesinde öldürülmüş olduğu sanılan sevgilisi Olga Seregina’nın kaybolmasından kendisinin sorumlu olmadığını belirterek şunları söyledi: “Ailemle 3 yıldır görüşmüyorum. Annemi çok özlemiştim, yanlarına gitmek istedim. Ama arada mesafe olunca, özlem duygusunu bastırdım ve yanlarına gitmekten vazgeçtim. Yakalanmasaydım İstanbul’a gidecektim.” ‘ÇOK RAHAT VE ZEKİ’ Atalay Filiz’le Bozyaka Emniyet Müdürlüğü’nde ilk görüşen İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya oldu.Uzunkaya, şunları söyledi:“Kendisi çok rahat görünüyordu. Zeki birine benziyor. Paraları, uzun yıllar kaçacağını düşündüğü için idareli kullanma yolunu tercih etmiş. Dağlarda ve arazilerde yaşamış. Hiç Yunan adasına geçmeyi düşünüp düşünmediğini sordum. ‘Çeşme’ye hiç gitmedim. Yunan adasına geçmeyi de düşünmedim. Çünkü Yunan polisi bir şekilde beni yakalayıp, Türkiye’ye iade edecekti’ dedi. Ben, herhangi bir pişmanlık durumu ve duygusu hissetmedim. Zaten cinayetlerle ilgili sorulara da yanıt vermedi. Avukatıyla yanıt vereceğini söyledi.” “PERİŞAN HALDEYDİ” “Dün de Menderes Barbaros Mahallesi’nde dolmuşu durdurdu. Araca bindiğinde perişan haldeydi. Terliydi, günlerdir yıkanmadığı belliydi. Sakalları uzamıştı. ‘Bu araç nereye gidiyor’ diye sordu. ‘Bulgurca’dan İzmir’e gidiyor’ dedim. ‘Kaç lira’ dedi. ‘İki lira’ dedim, ‘Param yok’ dedi, ‘Olsun geç’ dedim. İki kadın yolcu da vardı. Biner binmez pencere kenarına oturdu ve perdeyi kapattı. Dereköy yolunda polis ekip aracını gördüm. Onlara selektör yaptım. Polis, peşimize düştü sonra dolmuşu durdurdu. Polisi görünce ayağa kalktı ancak kapı kapalı olduğu için inemedi. Polis kimlik istedi, ‘Ömer’ kimliği verdi. Polis kelepçeyi taktı ve götürdü.” Gizlendiği evde indirim istemiş İZMİR Emniyet Müdürü Celal Uzunyayla, şu ilk bilgileri verdi: Atalay Filiz, İstanbul’da 27 Mayıs günü tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’yı öldürdükten sonra 29 Mayıs’ta çeşitli yolcu otobüsleri değiştirerek İzmir’e geldi. Aynı gün Buca’da internet hizmeti veren kafeteryada 4 saat kalıp, gece konaklayacağı Yeşilyurt semtindeki evi buldu. KOMANDO GİBİ Filiz, gece yarısı bu eve yerleşti. Ev sahibinin 75 lira istemesi üzerine, 25 lira indirim istedi ve ev sahibine 50 lira ödedi. 30 Mayıs’ta başka bir eve geçti. 31 Mayıs’ta tatil yöresi Gümüldür’e gidip, birkaç gün pansiyonda kaldı. Yakalanma riski artınca dağlık araziye geçti. Biyoloji eğitimi ve gittiği doğada yaşam kursları sayesinde kurbağa gibi hayvanları, zehirli olmadığını bildiği otları ve bitkileri yiyerek hayatta kaldı. Filiz dün mandalina bahçesinde üzerini değiştirirken ‘sapık’ sanıldı, ancak tanınmadığı için ihbarda bulunulmadı. 2 BIÇAK, 14 KREDİ KARTI, SAHTE KİMLİK VE BOL PARA Atalay Filiz’in yanındaki bavullarda ne taşıdığıyla ilgili merak edilenler de açıklığa kavuştu. İçindeki gereksiz şeyleri ağırlık kaygısıyla azaltan Atalay Filiz’in bavullarından ve üzerinden şunlar çıktı: Kendi adına, eski bir pasaport. Bu pasaportla 23.11.2011’de Endonezya’ya giden Filiz’in yanında kendi adına gerçek kimliği de vardı. 4 adet kendi fotoğrafı olan, başkaları adına düzenlenmiş sahte kimlik, kendi ve değişik vatandaşların fotoğrafları olan 3 sahte ehliyet, farklı isimler adına 14 aktif kredi kartı. 15 ve 17 santimetrelik 2 av bıçağı, biber gazı. Nakit olarak 10 bin TL, 3 bin 500 Euro Bir Fransız vatandaşlık belgesi. Yaşam malzemeleri.
Kaynak : Hürriyet