info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
34.4642
Dolar Satış
:
34.5263
Euro Alış
:
35.9849
Euro Satış
:
36.0497
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

8 Madencinin Öldüğü Faciada Bilirkişi Raporu: Taşeron Sistemi Kusurlu

Zonguldak taki Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü maden ocağında, 8 madencinin yaşamını yitirdiği 7 Ocak taki ani metan gazı püskürmesi (degaj) olayında bilirkişi raporu tamamlandı.

 

Zonguldak'taki Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü maden ocağında, 8 madencinin yaşamını yitirdiği 7 Ocak'taki ani metan gazı püskürmesi (degaj) olayında bilirkişi raporu tamamlandı. Raporda, TTK'nın kendi uzmanlık alanında olan bir işi alt işverene verdiğine dikkat çekilerek, "Yer altında oluşan iki başlı çalışma ortamı iş güvenliği risklerine açık bir ortam olduğu gibi, denetim görevleri ve sorumluluklar açısında da karmaşa yaratmaktadır. Bu nedenle esas olarak kurulan bu sistemde kusur bulunmaktadır. Sistem kusurunun oluşmasında katkısı, etkisi ve onayı olan TTK yönetimi ve bu işe onay veren bakanlıklar ile diğer kurumlara kusur izafe edilebilir" denildi.
 
16 Ocak 2008'de gerçekleştirilen ihale ile Kozlu Müessese Müdürlüğü maden ocağının galeri açma işini alan taşeron firma Star İnşaat Ticaret A.Ş.'nin çalıştığı yerin 630 metre altındaki galeride ani metan gazı püskürmesi sonucu 8 maden işçisi yaşamını yitirdi. İşçilerden 5'i, açığa çıkan metan gazından zehirlenerek, 3'ü de göçük altında kalarak öldü. Olayın ardından Zonguldak Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Maden Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Nuri Ali Akçin, Elektrik ve Elektronik Bölümü'nden Araştırma Görevlisi Rukiye Uzun ile 3 maden mühendisinin yer aldığı bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor tamamlandı. Savcılığa sunulan 50 sayfalık raporda kazanın oluşunun yanında, kömür ocaklarında alınması gereken iş güvenliği tedbirleriyle ilgili yönetmelik ve yönergelere yer verildi.
 
'YANLIŞ ALGILAMA KAZANIN BAŞLICA ETKENİDİR'
 
Raporda, sondaj mesafesinin en az 25 metre olması gerekirken, kazadan önce 28 Aralık 2012'de söz konusu galeride yapılan 6 sondajın ilerleme sağlanamadığı için yarıda bırakıldığı belirtildi. Yine kazadan bir kaç gün önce 3 Ocak'ta yapılan sondajın 8.5 metre, 4 Ocak'ta yapılan sondajın ise 20 metrede kaldığına dikkat çekilen raporda, "Her iki sondajda gaz gelirinin olmadığı belgelere işlenmiş. Sondajların belirtilen uzunluklarda yapılıp yapılmadığı tartışmalıdır. Her iki sondajda da gaz geliri olmaması ön plana çıkartılarak rutin galeri sürme çalışmalarına devam edilmiş, delik delinip kısmi bir patlatma yapılmıştır. Burada da herhangi bir degaj tehlikesi algısı olmamıştır. Bu yanlış algılama olayın meydana gelmesinde başlıca etkendir" denildi.
 
Raporda bu durumun, galeri sürme işini alan yüklenicinin sahada işini yürütmekte olan teknik ekibinin, diğer çalışanlarının ve TTK'nın işi denetlemekle görevlendirdiği yapı denetim grubu çalışanlarının degaj olayının meydana gelmesindeki emareleri algılayacak, değerlendirecek ve ona göre çalışmaları yönlendirecek bilgi birikimleri ile eğitimlerinin olmadığını gösterdiğine vurgu yapıldı.
 
SONDAJ USTASI: KONTROL SONDAJININ NE OLDUĞUNU BİLMİYORUM
 
Raporda, kazanın ardından taşeron firmada çalışan madencilerin savcılığa verdikleri ifadelerine de yer verildi. Madenciler, an az 25 metre olması gereken sondaj mesafelerinin çeşitli nedenlerle hep 18-20 metrelerde kaldığını söylerken, sondaj ustası Mustafa Ü.'nün, "Degaj sondajlarının kaç adet olacağı konusunda herhangi bir veri yok. Tüzükte geçen kontrol sondajının ne olduğunu da bilmiyorum. Sondaj yapılırken gelen şirket mühendisleri de herhangi bir ölçüm yapmadan gözle kontrol yapıyordu" şeklindeki ifadesi raporda yer aldı. Maden mühendisi Ersin K.'nın da gerek pilot, gerekse kontrol sondajlarına ilişkin bilgileri TTK'ya sunduklarını, "Bu çalışmalar yeterlidir" denildiği için galeride ilerleme çalışmalarına devam edildiğini söylediği belirtildi.
 
TAŞERON SİSTEMİNE ONAY VEREN BAKANLIKLARA KUSUR İZAFE EDİLEBİLİR
 
Raporda en dikkat çeken bölüm ise kurumda uyulanan taşeronluk sisteminin kusurlu olduğuna vurgu yapılması oldu. Alt İşveren Yönetmeliği'ne göre alt işverene verilen işin, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olması gerektiği ifade edilen raporda şöyle denildi:
 
"Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumu, verilen iş, işletmenin ve işin gereği ile teknoljik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır. TTK kendi uzmanlık alanında olan bir işi alt işverene vermiştir. Üstelik yüklenici, galeri-lağım sürme işinde herhangi bir yenilik uygulamamıştır. Teknolojik olarak farklı bir donanım da getirmemiştir. Yer altında oluşan iki başlı çalışma ortamı, iş güvenliği risklerine açık bir ortam olduğu gibi denetim görevleri ve sorumluluklar açısında da karmaşa yaratmaktadır. Bu nedenle esas olarak kurulan bu sistemde kusur bulunmaktadır. Sistem kusurunun oluşmasında katkısı, etkisi ve onayı olan sözleşme tarihindeki TTK yönetim kurulu ile bu işleme onay veren bakanlıklar ve diğer kurumlara kusur izafe edilebilir. Sözleşmenin onaylandığı 16 Ocak 2008'deki TTK Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat D. ve yönetim kurulu üyelerinin belirtilen nedenlerle sorumlulukları vardır."
 
TTK VE MÜESSESE YÖNETİMİNİN SORUMLULUĞU
 
Raporda mevcut TTK Genel Müdürü Burhan İ. ve yönetim kurulu üyeleri ise uyarılara rağmen teknik nezaretçi ve iş güvenliği uzmanı atamayan yüklenici firmaya yaptırım uygulamadıkları gerekçesiyle sorumlu tutuldu. Ayrıca kömür damarlarının gaz içerikleri ve degaja yatkınlıkları konusunda yükleniciye yeterli bilgi verilmemesinin de kurumun sorumluluğunda olduğu kaydedildi.
 
Kurum ve müessese denetim elemanları tarafından tutulan raporlarda ortaya konulan, eksik sondaj, sondajsız ilerleme gibi tehlikeli hallerde çalışmaları durdurmadığı gerekçesiyle Kozlu Müessese Müdürü Kazım E., Müdür Yardımcısı Nurettin Y. ile Sözleşmeli Sahalar ve Hizmet Alım Şube Müdürü Ahmet A.'nın da olayda sorumluluğu bulunduğu bildirildi.
 
TAŞERON FİRMA GENEL MÜDÜRÜ VE YARDIMCISI ASLİ KUSURLU
 
Star İnşaat Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Şafak Sırrı D. ile Genel Müdür Yardımcsıı İlal K. ise teknik nezaretçi ve iş güvenliği uzmanı ataması yapılmadığı, gerekli risk değerlendirmesi yapılmadığı, teknik elemanların ve çalışanların çalışma ortamındaki tehlikeler ve riskler konusunda bilgilendirilmediği, istihdam edilen işçilerin genel iş eğitimi, iş güvenliği eğitimi ve mesleki eğitim konularında usulüne uygun eğitilmediği gerekçeleriyle asli kusurlu oldukları kaydedildi.
 
Raporda, hayatını kaybeden işçilerin ise olayda herhangi bir kusurlarının bulunmadığı bildirildi.