info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
34.2757
Dolar Satış
:
34.3374
Euro Alış
:
37.3528
Euro Satış
:
37.4201
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

AB Türkiye Zirvesinde İlginç Gelişme

Başbakan Davutoğlu ve AB Konseyi Başkanı Donald Tusk Göçmen Krizi ve Medyayı Konuştu

AB ve Türkiye arasındaki zirve 7 Mart tarihinde Brüksel’de gerçekleştirildi. Zirvede AB’ye yönelik göçmen akımının azaltılması, AB’ye ulaşmış olan yasadışı göçmenlerin Türkiye’ye iadesi, Suriyeli mülteciler için Türkiye’ye aktarılacak mali yardımların artırılması, vize serbestisi sürecinin yanı sıra Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinin hızlandırılması konuları ele alındı. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu zirvenin gerçekleştirildiği AB Konseyi binasına ulaştığında yaptığı açıklamada bu zirvenin Türkiye’nin AB ve AB’nin de Türkiye için ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi olduğunu belirtti. Sadece yasa dışı göç sorunu değil, tüm Avrupa kıtasının geleceğinin söz konusu olduğunu, Türkiye’nin AB ile birlikte çalışmaya ve AB üyeliğine hazır olduğunu vurguladı. Davutoğlu Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin bir başarı öyküsü olacağını söyledi. 

Zirve sonunda siyasi uzlaşı sağlandı ancak, tüm liderlerin imzası ile kesin kararın alındığı bir zirve mutabakatına varılamadı. Zirvede üzerinde mutabık kalınan kararların ayrıntıları AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’ın Türkiye ile yürüteceği görüşmeler çerçevesinde belirlenecek. Nihai kararların 18-19 Mart’ta gerçekleşecek olan AB Liderler Zirvesi’nde AB devlet başkanı ve başbakanlarının onayına sunulması öngörülüyor. 

Gece geç saatlerde sona eren zirve sonrasındaki basın toplantısında AB Konseyi Başkanı Donald Tusk şu açıklamaları yaptı: 

• AB-Türkiye zirvesi sonunda göç ile ilgili Ortak Eylem Planı’nın iyi bir şekilde uygulanıyor olmasına karşın Türkiye’den Yunanistan’a giden göçmen sayısı yüksek seyretmeye devam etmektedir ve göçmen sayısının aşağıya çekilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. 
• Önümüzdeki günler içerisinde aramızdaki işbirliğini güçlendirmek ve somut sonuçlar elde etmek üzere Başbakan Davutoğlu ile mutabakata vardık. 
• Geçtiğimiz hafta Yunanistan’daki göçmenlerin Türkiye’ye gönderilmesi AB ile Türkiye arasındaki ikili anlaşmanın işlevsel olduğunun ilk somut göstergesi olmuştur. 
• Başbakan Davutoğlu Türkiye’den Yunanistan’a gitmiş ve uluslararası korumaya ihtiyacı olmayan göçmenlerin Türkiye’ye iadesini kabul ettiklerini teyit etti.
• AB, bu göçmenlerin Türkiye’ye dönüşü için Yunanistan’a destek olacak. 
• NATO’nun Ege’de sürdürdüğü operasyonlar olumludur; göçmenlerin denizden geçişlerinin engellenmesinde NATO’dan istihbarat ve gözetleme desteği alınacak. Bu operasyonlar Türk kara sularında yakalanan tüm yasa dışı göçmenleri Türkiye’nin kabul etmesi halinde işleyebilecektir ve bugünkü zirvede bunun olanaklı olduğuna dair Türkiye’den güvence aldık. 
• Bütün bu belirttiğim kararlar artık AB’de yasadışı göç akımlarının sonuna gelindiğini ortaya koymaktadır. 
• Bunlara ek olarak Türkiye krizi çözümlemek amacıyla cesur öneriler ortaya koydu ve AB olarak biz de şu ilkeler ışığında çalışma konusunda anlaştık:

Türkiye’den Yunan adalarına yeni geçen tüm göçmenlerin Türkiye’ye dönüşü;
Vize serbestisi yol haritasının uygulanmasının hızlandırılması; 
3 Milyar €’luk yardım aktarımının hızlandırılması ve Suriyeli Mülteciler Mali Yardım Paketi’ne ek kaynak aktarılması;
Türkiye’nin üyelik müzakereleri sürecinde yeni başlıkların açılması için hazırlık yapılması;
Suriye içerisinde güvenli bölgeler oluşturulması;
Suriyeli mültecilerin bir kişiye bir kişi karşılık gelecek şekilde yerleştirilmesi.

• AB liderleri bu önerilerin ayrıntıları üzerinde Türk tarafı ile birlikte çalışmak üzere AB Konseyi Başkanı Tusk’ı görevlendirdi. Ayrıntıların 18-19 Mart’taki AB liderler zirvesi öncesinde tamamlanması gerekiyor. 
• Başbakan Davutoğlu ile Türkiye’de medyanın durumu görüşüldü. İfade özgürlüğü temel insan hakları arasında yer almaktadır. Bunları belirtmemin nedeni Türkiye’de meydana gelen olaylar ile ilgili endişelere duyarsız kalmamız mümkün değil. 
• Son olarak belirtmek isterim ki, toplantımızın öngörülenden uzun sürme sebebi sadece Türkiye ile müzakerelerden değil, liderlerin alması gereken bazı kararlar olmasından da kaynaklandı. 
• AB liderleri yasa dışı göç akımının gerçekleştiği Batı Balkanlar rotasının kapanmasına karar verdi. Bu değişikliğin uygulanmasını kolaylaştırmak amacıyla Yunanistan’a yardım ve bölgeye yüksek miktarda insani yardım ulaştırmaya karar verildi. 
• Arnavutluk ve Makedonya ile sınırları da dahil olmak üzere dış sınırların yönetimi için Yunanistan’a ilave yardım aktarılacak. Bu tüm AB’nin sorumluluğu altında olan bir konudur ve Yunanistan yalnız bırakılmayacaktır denilmektedir.
Kaynak : Murat Ürtekin