Gelişmeler şu şekilde listelendi:
*Türkiye’de işgücü piyasasının geçici koruma sağlanan Suriyelilere açılması,
*Suriye ve diğer ülke vatandaşları için yeni vize gereklilikleri getirilmesi,
*Sahil güvenlik ve emniyet teşkilatı tarafından güvenlik sağlamaya yönelik çalışmaların ve bilgi paylaşımının artırılması,
*AB tarafından Türkiye’de bulunan
Sığınmacılara destek sağlanması amacıyla oluşturulan ek yardım aracı kapsamında 3 milyar €’nun kademeli olarak Türkiye’ye aktarılmaya başlanması,
*Vize serbestîsi ve 17 numaralı başlığın müzakerelere açılması dâhil olmak üzere katılım müzakerelerine yönelik çalışmalarda ilerleme sağlanması.
Türkiye ek olarak 7 Mart’ta, Türkiye’den Yunanistan’a yasadışı yollarla giriş yapan, uluslararası koruma ihtiyacı içinde olmayan tüm göçmenlerin ve Türk karasularında yakalanan tüm yasadışı göçmenlerin iadesini kabul etmiştir. AB ve Türkiye göçmen kaçakçıları ağları ile mücadeleye yönelik tedbirleri artırmaya karar vermiştir.
NATO’nun göçmen kaçakçılarıyla mücadeleye yönelik operasyonları desteklemek üzere Ege Denizi’nde operasyonlara başlaması olumlu bir gelişmedir. Aynı zamanda Türkiye ile AB hızlı ve kararlı şekilde uygulanması gereken ek çabalara ihtiyaç olduğu konusunda hemfikirdir.
Göçmen kaçakçılarının iş modellerini bozmak ve göçmenlerin yaşamlarını riske atmalarına yol açmayacak seçenekler sunmak hedefiyle AB ve Türkiye, Türkiye’den AB’ye doğru yasadışı göçü sonlandırmaya karar vermiştir.
Üzerinde anlaşma sağlanan yeni eylem maddeleri şu şekildedir:
I. 20 Mart 2016 tarihinden itibaren Türkiye’den
Yunan adalarına yasadışı yollarla geçiş yapan kişiler Türkiye’ye iade edilecektir. Bu süreç, toplu halde sınır dışı etme yasağı ilkesi dâhil olmak üzere AB hukuku ve uluslararası hukuk kuralları ile uyum içerisinde uygulanacaktır. Bu uygulama geçici ve olağandışı bir tedbirdir. Yunan adalarına varan göçmenlerin kayıt işlemleri gerçekleştirilecek ve sığınma başvuruları UNHCR ile işbirliği ve Sığınma Prosedürleri Yönetmeliği ile uyum içerisinde, dosya bazında, her kişi için ayrı olarak Yunan yetkililer tarafından incelenecektir. Sığınma başvurusunda bulunmayan göçmenler veya sığınma başvuruları “asılsız” veya “kabul edilemez” bulunan göçmenler Türkiye’ye iade edilecektir. Yunanistan ve Türkiye, AB kurum ve ajanslarının desteği ile 20 Mart’tan itibaren işbirliğinin ve sürecin etkin işlerliğinin güvence altına alınması için Türk yetkililerinin Yunan adalarında, Yunan yetkililerinin Türkiye’de bulunması da dâhil olmak üzere gerekli düzenlemeleri yapacaktır. İade operasyonlarının maliyetleri AB tarafından karşılanacaktır.
II. Yunan adalarından Türkiye’ye iade edilen her Suriyeli sığınmacı karşılığında, BM Muhtaçlık Kriteri göz önünde bulundurularak, Türkiye’de bulunan bir Suriyeli sığınmacı AB içerisinde yerleştirilecektir. AB Komisyonu, AB ajansları, üye ülkeler ve UNHCR desteği ile bir mekanizma oluşturularak, bu ilkelerin iadelerin başladığı ilk günden itibaren uygulanması güvence altına alınacaktır. Daha önce AB’ye yasadışı giriş yapmayan veya bu şekilde giriş yapmayı denememiş olan göçmenlere öncelik verilecektir. AB tarafından bu mekanizma altında yükümlülükler 20 Temmuz 2015’de üye ülke Hükümetlerinin temsilcilerinin AB Konseyi toplantısı sonuçlarında belirlenen üye ülkelerin taahhütleri temelinde (bu kapsamda henüz üye ülkeler arasında nasıl paylaşılacağı belirlenmemiş 18.000 yeniden yerleştirme uygulaması bulunmaktadır) uygulamaya geçildiği andan itibaren yerine getirilecektir. Bu sayının üstünde bir yeniden yerleştirme ihtiyacı olması halinde üye ülkeler gönüllülük temelinde ek 54.000 kişiyi kabul edecektir. Bu temelde AB Komisyonu ilgili karar üzerinde değişiklik önerisi sunacaktır. Bu uygulamaların yasadışı göç sorununa çözüm getirmemesi ve
Türkiye’ye iadelerin yukarıda belirtilen yeniden yerleştirme sayısına yaklaşması halinde bu mekanizma yeniden değerlendirmeye tabi tutulacaktır. İade edilen kişilerin sayısının yeniden yerleştirilen kişilerin sayısını aşması halinde mekanizma durdurulacaktır.
III. Türkiye AB’ye yasadışı göç için kullanılacak yeni deniz ve karayolu rotalarının açılmasını engellemek üzere gerekli tüm tedbirleri alarak, bu yönde komşu ülkeler ve AB ile işbirliği yürütecektir.
IV. Türkiye'den AB'ye yasa dışı geçişler belirgin ve sürdürülebilir bir şekilde azaldığında, Gönüllü İnsani Kabul Planı (Voluntary Humanitarian Admission Scheme) uygulamaya konulacaktır. AB üyelerinin bu plana katılımı gönüllülük ilkesi temelinde gerçekleşecektir.