Kısa bir süre önce Ziraat Odası Başkanlığı’na seçilen Hasan Çetin gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Çetin, söylenenin aksine Kırklareli bölgesinde sulanabilir arazinin %18’in üstünde olduğunu belirtti.
Görevine yeni başlayan Çetin açıklamalarına kendisini tanıtarak başladı: "1959 Kavakdere Köyü doğumluyum. Çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşıyorum. Uzun süre Köy-Koop yöneticiliği yaptım.
Bir dönem Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Birliği başkanlığı yaptım. Kısa bir dönem siyasi kulvarda da yer aldım fakat başarılı olamadım. 10 yıl boyunca Kırklareli Ziraat Odası’nda yöneticilik yaptım. 26 aralık 2010 tarihinde yapılan delege seçimlerinden sonra başlayan Ziraat Odası seçim süreci 5 Şubat 2011 cumartesi günü seçimi kazanmamızla son buldu. Çok seviyeli bir seçim oldu. Diğer muhalif arkadaşlar da kazanmak için çabaladı. Her iki tarafta bir birini kırmadan seçim sonuçlandı. Kırklareli'ne yakışır bir seçim geçirdik.
"Tohum çeşitlerimiz artacak"
Seçim sürecinde çiftçilerimize, delegelerimize neler yapacağımızı anlattık. Yapacaklarımızın arasında tohum ve ilaç çeşitlerimizi artırma da yer aldı. Vatandaşlarımız Ziraat Odası’na geldiklerinde sebze tohumu veya diğer tohum çeşitleri olan yonca, fiğ ve ayçiçeği çiftçinin ekmek isteyip de ekemediği tohum çeşidi olmayacak. İlaç konusunda da aynı şeyleri söyleyebilirim. Vatandaşımız Ziraat Odasından ilaçları temin etmeden dönmeyecek. Biz bunların sözlerini verdik."
"1 Mart itibariyle Ziraat Odası faaliyetlerine başlayacaktır" diyen Çetin şöyle devam etti; "Başkanlığım dönemi içinde yapmak istediğim bir şey daha var. Köylerimizdeki çiftçilerimize danışmanlık. Ziraat Mühendislerimizi köylerde görevlendirip çiftçimize her konuda yardımcı olacaklar. Gerekirse vatandaşlarımızla tarlaya gidicek. Valimiz Sayın Ali Haydar Önerin bir sözü var "En iyi ziraat mühendisi dairede oturan mühendis değildir. Arazide, tarlada gezen ziraat mühendisidir." demişti.
"Hiç bir şey yapamıyorsalar kahvede oturacaklar"
Bu mühendislerimiz köylere gidip, çiftçilerimizin dertlerini dinleyecekler. Arazide ne gibi ihtiyaçları var onları soracaklar. Hiçbir şey yapmıyorsa bile yine Sayın Valimiz’in dediği gibi "Oturup kahvede çiftçilerimizle oyun oynayacaklar."
Bütçemiz kapsamında kademe kademe ilerleyeceğiz. Çiftçilerimizin; "Ziraat Odası yeterli değil, çalışmıyor" söylemleri icraatlarımızla ortadan kalkacak. Çitçilerimizin Ziraat Odasından görmek istediklerini ben de görmek istiyorum ve bunları yönetim kurulumla başaracağımıza inanıyorum. Şu anda iki tane imza aşamasında sınır ötesi projemiz var. Projelerimiz kabul edildiği zaman hayata geçecek. Tohumlar da çeşitliliği ve köylerde danışmanlığı çalışmalarımıza öncelik vereceğiz"
"İl tarım müdürümüzün konuşmaları yanlış anlaşıldı"
İl Tarım Müdürü Hasan Çebi’nin de konuşmalarına açıklık getiren Çetin, Çebi'nin konuşmalarının yanlış anlaşıldığını belirtti. Çetin konuşmalarına şu şekilde devam etti: "Mısırın alternatif ürün olarak devreye girmesiyle bölgemizdeki tarımda önemli gelişmeler oldu. Yem bitkilerinin ekim alanları genişledi. Bağcılıkta son zamanda olumlu gelişmeler meydana geldi. Bağcılık bölgemizde önemini yeniden kazanmaya başladı. Çiftçilerimizin bağcılığa yönelmelerini yakından takip ediyoruz. Bunun yanı sıra bölgemizde hayvancılık ilerlediği için yem bitkilerinde de ekim alanları arttı. 10 yıl öncesinde olduğu gibi şu an sadece buğday ve ayçiçeği'ne bağlı değiliz. Müdürümüz yeni geldiği için bölgemizdeki tarımın daha önceki durumunu bilmiyor. Zaman içinde burada bulundukça bunları fark edecek ve bölgemizin tarımda ne kadar ilerlediğini görecek, bizlere hak verecektir. Bölgemizde Yem bitkilerinde gözle görülür şekilde artış var. Topraklarımızın zayıf olduğu yerlerde karpuz yetişmeye başladı. Yetişen karpuzlarımız Trakya bölgesinde markalaşmaya başladı. 10 yıl öncesine baktığımızda bölgemizde şu an tarımda çok büyük gelişmeler var.
"Merkez ilçe olarak yüzde 18’in üzerindeyiz"
Bölgemiz su bakımından avantajı çok büyük iki tane barajımızın bulunması. Bölgemizde sulanabilir tarım arazisinin yüzde 18 olmasını balkan kesimimizin sulanabilir bölge olmamasına bağlıyorum. Ama merkez ilçe olarak baktığımızda bu oranın yüzde 18'lerin üstünde olduğunu tahmin ediyorum.
Fakat suyumuzu vahşice kullanıyoruz. Tarla sularken kontrol edilmediğinden dolayı suların çoğu derelere ve yollara boş yere akıp gidiyor. Fazla sulama mahsüle de zarar verir. Bunun için kapalı sisteme geçilmeli, bu sistemin daha fazla katkı sağlayacağı düşüncesindeyim. Yetkililer bunu önemle gözden geçirmelidirler.
"Kapalı sistem sulama yöntemi sulanabilirliği artıracaktır"
Kapalı sistem çiftçi için çok fayda sağlayacak ve sulanabilir arazinin artmasına neden olacaktır. Kanal olmayan bölgelerimizde de bu sistem hayata geçirildiği takdirde bölge tarımı bakımından daha modernleşip, tarlalarımız daha verimli olacak. Bu sistemin maliyeti 1- 2 yıl içerisinde geriye dönecektir."
"Desteklemeler yetersiz"
Çetin açıkalamalarına şöyle devam etti; "Biz desteklemeleri hiçbir zaman yeterli görmedik. Avrupa ülkelerine baktığımız zaman Avrupalı üreticilerle rekabet etme şansımız olmuyor.
Tarıma verilmeyen destekler yüzünden maalesef Avrupa’nın gerisinde kaldık. Mazot ve gübre girdilerimiz çok fazla oluğu için verilen desteklemeler yetersiz kalıyor. Bu yüzden çiftçi ağır bir sarsıntı geçiriyor. Avrupa girdileriyle bizim girdilerimiz çok farklı olunca tarımda yeteri kadar gelişme de gösteremiyoruz."
"Yağlı tohumlar ve Pan- koop gönderme"
Çetin açıklamalarının sonunda şunları kaydetti; " Bilindiği gibi Ziraat Odası yeni bir döneme temiz bir sayfa açarak başladı. Yönetimlerde değişiklik ve taze kan olayının diğer kamu ve kuruluşlarda özellikle Yağlı Tohumlar ve Pan-Koop'ta gerçekleşmesini diliyoruz. Hizmet için bu kurumlarda yönetimlerin değişmesinin gerektiğini düşünüyorum. Son olarak ise bütün üyelerin Ziraat Odası’na sahip çıkmasını diliyorum."
