Bu tarih Edirne’de kış mevsiminin sonu ilkbahar mevsiminin başlangıcı olarak kabul edilir.
5 Mayıs tarihinde dünyanın her yerinden gelen turistler, yerel halk ve çingeneler nehir kenarında buluşurlar. Aralarından bir lider (çeribaşı) seçerler değişik oyunlar,eğlenceler düzenler ve dans ederler. Bu tarihlerde tüm evlerde genel bir bahar temizliği yapılır.İrmik helvası, hamur işi yemekler gibi çeşitli yiyecekler hazırlanır. Yumurtalar haşlanır ve değişik renklere boyanır. Şenlik meydanına büyük bir ateş yakılır. Ateşin üzerinden üç kez atlamanın şans getireceğine ve bütün dileklerin gerçekleşeceğine inanılır. Akşam olduğunda herkes dileklerini küçük bir kağıda yazar ve bir miktar para ile gül ağacının altına gömer.
Hıdırellezin dilekleri okuyacağına ve gerçekleştireceğine inanılır. İnsanlar 6 Mayıs sabahı saat 05:00’ de kalkar yeni kırmızı elbiseler giyinerek Tunca Nehri kıyısında buluşurlar. Ellerini ve yüzlerini nehir suyunda yıkadıktan sonra ibadet edip dileklerinin yazılı olduğu kağıdı nehire bırakırlar. Bazı insanlar sağlıklı kalmak ve günahlarından arınmak için nehirde yüzerler. Müslümanların inancına göre Hıdırellez Hızır ve İlias isimlerinin birleşmesinden gelir. Bunlar uzun süredir kavuşamayan iki sevgilidir. Sonunda Hıdırellez gecesi kavuşurlar ve bu kavuşmanın sevinciyle can verirler. Hızır, yaygın bir inanışa göre Tunca Nehrinden içilen ve ölümsüzlüğü getiren hayat suyudur.(ab-ı hayat) Baba Fingo Kakava’nın bir diğer önemli sembolüdür.
Tunca Nehrini yüzerek geçmek isterken ölmüştür. Bazı çingeneler onun ölmediğini aksine ölümsüz olduğunu ve birgün tüm dileklerini yerine getirmek ve onlara daha iyi bir yaşam sunmak için geri döneceğine inanırlar.