info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
34.4495
Dolar Satış
:
34.5115
Euro Alış
:
36.2759
Euro Satış
:
36.3412
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Sağlıksız Şekilde Yapılan Diyetlere Dikkat!

Kırklareli Lüleburgaz Özel Balkan Hastanesi Genel Cerrahi ve Obezi Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, diyetisyen desteği alınmadan yapılan bilinçsiz diyetlerin sakıncalarına dikkati çekerken, aynı hastanenin diyetisyeni Melike Hasip ise obezite ameliyatı geçiren hastalara altın değerinde önerilerde bulundu.

VÜCUDUN SARKMAMASI İÇİN NE YAPILMALI?
 
Dünyada ve Türkiye’de önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelen obezite ile savaş için yapılan cerrahi müdahale sonrasında diyetisyen desteğinin büyük önem taşıdığını ve obezite tedavisi olan her hastalarına cerrahiden sonraki dönemde de spor ve egzersiz yapmalarını önerdiklerini belirten Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, "Çünkü hastanın kilo verirken aynı zamanda vücudundaki kas yapısını da koruması önemli. Kaslarınızı koruduğunuzda az ve yavaş kilo vermenize rağmen sıkı bir vücuda kavuşmanız mümkün. Böylelikle oluşacak sarkmalar da en aza indirgenmiş olacaktır" diye konuştu.
 
KÜÇÜLEN MİDE VE ASİTLİ İÇECEKLER
 
Op. Dr. Tepeli, ameliyat sonrasında midenin küçüldüğünü, bu nedenle hastanın istese de fazla katı gıda tüketemediğini belirterek, "Ancak, bu durumdaki hastalarda şeker oranı yüksek asitli içecek tüketimindeki artış dikkatimizi çekiyor. Sıvı gıdalar midede çok fazla durmaz ve barsaklara geçer. Bu nedenle sürekli şekerli, asitli içecekler tüketen hastalarımızın, ameliyat sonrasında kilo verme aşaması sağlıklı yürümüyor. Hastalarımıza ameliyattan sonra bu tür gıdalardan uzak durmaları tavsiyesinde bulunuyoruz" dedi.
 
Op. Dr. Tepeli, obezitenin tedavisinde internet veya basında yer alan mucize diyetler ile değil diyetisyen yardımı alarak, sağlıklı beslenmeyi öğrenme ve sürdürmeye yönelik diyet programları uygulanması gerektiğini kaydetti.
 
DİYETİSYEN ÖNERİSİ
 
Obezite ameliyatı geçiren hastalara önerilerde bulunan Özel Lüleburgaz Balkan Hastanesi Diyetisyeni Melike Hasip ise, diyette kas yerine yağ kaybedilmesinin önemli olduğunu belirterek, "Bilinçsiz diyet yapanların yağı kalır, kası gider" dedi.
 
"BİR KİLO KAS, 4 KİLOYA EŞİT"
 
Bir kilo kasın 4 kilo anlamına geldiğini vurgulayan diyetisyen Melike Hasip, "Çünkü kas çok su tutan bir kütledir. Hep duyarız ya ‘kısa sürede aşırı kilo verdi’ diye. Burada da tehlike ters yönlü. Kişi kas kütlesinden kaybeder, oysa kas kütlesi vücut için önemlidir. Kalbimiz de kaslardan oluşur ve aşırı kilo kayıplarında vücudun tüm kasları, hatta kalp kasları da zarar görür. Diyet sırasında hastanın kilosuna bakmak değil, yağ kas dengesine bakmak gerekir" ifadelerini kaydetti.
 
"FAZLA KİLO KAYBI METABOLİZMAYI YAVAŞLATIYOR"
 
Diyetisyen Melike Hasip, hızlı kilo kaybında metabolizmanın yavaşladığına dikkati çekerek, "Defalarca şok diyet yapan kişiler işte bu nedenle kilo veremez hale gelirler. Dolayısıyla yapılması gereken, kişi diyet öncesinde mutlaka bir dahiliye ve diyetisyen muayenesinden geçmeli, sonrasında vücut analizi ve metabolizma hızı ölçümü yapılmalıdır. Çünkü eğer metabolizma hızı ölçülmezse kişi diyet yaparken de şişmanlayabilir" diye konuştu.
 
"ÖNEMLİ OLAN KAS DEĞİL YAĞ KAYBI"
 
Melike Hasip, önemli olanın kas değil yağın kaybedilmiş olması olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Çünkü kas eşittir metabolizma diyebiliriz. Çünkü kas oranımız fazla ise metabolizmamız da iyi çalışır. Dolayısıyla kas kütlemizi korumamız şart. Ama kilo vermek için aşırı egzersiz yapıp aşırı derece kasımızı artırırsak bu sefer de kas ağırlığı nedeniyle kilomuz artacaktır. Dengeyi korumak çok önemli. Doğru sporla birlikte doğru diyet de yapılmalı. Aşırı ağır diyetlerle yağ değil kas kaybederiz ki bu da metabolizma hızımızı düşürür."
 
AMELİYAT SONRASI MİDE HACMİNDEKİ DEĞİŞİM
 
Diyetisyen Melike Hasip, diyetin, her yediğinizin miktarını küçültmek anlamına gelmediğine de dikkati çekerek, "Diyet diyetisyen eşliğinde cinsiyet, hastalık, kilo fazlalığına göre ve de özelikle geçirdiğiniz obezite cerrahisinden sonraki mide hacminize göre hesaplanarak hazırlanmalıdır. Diyetinizin operasyon öncesi minimum yüzde 20 ortalama yüzde 30 protein kaynaklı olması tavsiye edilir. Ancak, operasyon sonrası bu oran değişir. Safra kesesi taşı, böbrek taşı, gut, kronik böbrek yetmezliği gibi çeşitli hastalıklar hariç, kişinin kilosuna göre diyetindeki yüzdesi arttırılabilinir" açıklamasında bulundu.