Birinci Dünya Savaşı sırasında döşediği mayınlarla, Çanakkale Boğazı’nı geçilmez yapan Nusrat mayın gemisinin kahraman komutanı İsmail Hakkı Bey’in torunları Mehmet ve Cihat Gündoğdu, “Dedemizin bir mezarı da yok, gemisi Nusrat’ın orijinali de ” diyor
Çanakkale Boğazı’na döşediği mayınlarla Birinci Dünya Savaşı’nın uzamasını sağlayan kahraman Nusrat gemisinin komutanı İsmail Hakkı Bey’in torunları ilk kez Milliyet’e konuştu. Kalp krizi geçirmesine rağmen Çanakkale’de mayınları dökerek tarihin akışını değiştiren kahraman komutanın torunu Mehmet Gündoğdu, “Ne dua edeceğimiz mezarı belli, ne de kahraman gemisi Nusrat’ın orjinali günümüzde. Ne yazık ki Nusrat’tan ve dedemden elimizde fazla hatıra yok. Beratlar, nişanlar ve ödüller aile içinde yok olmuş. Madalyaları bile satılmış” dedi.
Üçüncü kuşak torunu Cihat Gündoğdu ise, “Büyük bir kahramanın torunu olduğuma inanmıyorlar. Büyük dedem Kulaksız’daki Deniz Şehitleri Mezarlığı’nda yatıyor ama yeri belli değil, mezar taşı yok” diye konuştu.
Çanakkale’yi geçemediler
1. Dünya Savaş’ı tüm şiddetiyle sürerken Osmanlı İmparatorluğu’nu işgal amacıyla İstanbul’u ele geçirmek isteyen İtilaf Devletleri Çanakkale Deniz Savaşları’nda hiç beklemedikleri bir yenilgi almıştı. O güne kadar kurulan en büyük deniz gücü(yenilmez armada) olarak tanımlanan savaş gemileri Çanakkale Boğazı’nı geçmek için beklerken, Yüzbaşı Tophaneli İsmail Hakkı Bey zorlu bir görev üstlenmişti. Daha önceden döşenen mayınların gemiler tarafından toplanmasıyla 1918 yılının 7 Mart’ı 8 Mart’a bağlayan gecesi, Hakkı Bey komutasındaki Nusrat mayın gemisine yenilmez armadanın arasına yeni mayın hattı döşenmesi görevi verilmişti.
Dönemin en donanımlı savaş gemilerine görünmemek için ışıklarını açmadan Erenköy’deki Karanlık Liman’a giren Nusrat, İsmail Hakkı Bey’in soğukkanlılığı ile 26 mayını denize bıraktı. İki gün önce kalp krizi geçirmesine rağmen görevi başaran İsmail Hakkı Bey o anlarda da savaş gemilerine fark edilme korkusuyla yeni bir kalp krizi geçirmesine rağmen limana dönmeyi başardı.
Bir önceki mayın hattını temizleyen ve Nusrat’ın aralarına sızdığından haberi olmayan yenilmez armada, Çanakkale Boğazı’na doğru yönelince tarihin akışını değiştirecek bir yenilgiye uğradı. Nusrat’ın döşediği mayınlar; Irresistible, Ocean ve Bouvet gemilerinidenizin dibine yolladı. Inflexible ve Golva ile Suffren ise ağır hasarla savaş dışı kaldı. Deniz yüzeyinin 4,5 metre altına bırakılan mayınları döşeyen Nusrat böylece dünyanın en ünlü mayın gemisi olurken, İstanbul’a denizden ulaşamayacaklarını anlayan İtilaf Devletleri başka planlar yapmak zorunda kaldı.
“Keşke müze yapılsaydı”
Tarihin akışını değiştiren İsmail Hakkı Bey’in torunları ise dedelerinin kahramanlığının gelecek kuşaklara yeterince aktarılamadığını söylüyor. Milliyet’e konuşan Hakkı Bey’in torunu 76 yaşındaki Mehmet Gündoğdu, “Babam İbrahim Yaşar, dedemin kahramanlıklarını anlatırdı. Radyoda Nusrat’ın komutanı diye anıldığında gurur duyardık. Dedemi gençlere ve gelecek kuşaklara anlatmak isterdim. Ne yazık ki Nusrat’tan ve dedemden elimizde fazla hatıra yok. Beratlar, nişanlar ve ödüller aile içinde yok olmuş. Madalyaları bile satılmış. Dünyanın tarihini değiştirdi ama mütevazı şekilde ölmüş. Keşke Nusrat’a sahip çıksaydık, İsmail Hakkı Bey’i hatırlatsaydık. Nusrat ve dedem için bir müze yapılsaydı bu müzede gönüllü görev alırdım” diyor.
