Silivri’de 2014 yılında açılan Deprem İzleme İstasyonu’na yerleştirilen yeni sensörlerle olası yer hareketlerinin artık NASA aracılığı ile de takip edilecek. Yıkıcı olan 6’dan büyük yer hareketlerinin haftalar öncesinde değişimlerini izleyerek büyük depremler öncesinde halkın hazırlıklı olmasını sağlamak amacıyla, Doğa Hareketlerini Araştırma Derneği (DOHAD) işbirliği ile İstanbul’da Deprem İzleme İstasyonu’nlarının kurulmasına 2014 yılında Silivri’de başlanmıştı.
Merkezi NASA Ames’de olan GeoCosmo Bilim ve Araştırma Vakfı, Silivri Belediyesi ve DOHAD işbirliğiyle Silivri’de bulunan deprem tahmin istasyonuna yeni sensörler ekleyerek, dünyada ilk olduğu açıklanan Deprem Kestirim İstasyonu’nu hayata geçirdi. Bugün düzenlenen açılış ve tanıtım programına; Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Jeofizik Uzmanı Yard.Doç.Dr. Oğuz Gündoğdu, Doğa Hareketleri Araştırma Derneği (DOHAD) Başkanı Fuat Agalday ve Başkan Yardımcısı Özden Işık, GeoCosmo Araştırma Merkezi Vakfı’nın Başkan Yardımcısı Fransız asıllı Türk vatandaşı Ronald Karel katıldı.
Belediye Başkanı Özcan Işıklar, bu proje ile dünyada ilk kez bu kadar detaylı ve kapsamlı depremi 2- 3 ay önceden haber verebilecek bir istasyonun açılışını yaptıklarını belirterek, şöyle dedi: “NASA’yla birlikte iş birliği yaparak İstanbul Teknik Üniversitesi’nin, DOHAD Derneği’nin çok önemli çalışmalarının burada gözlemleyeceğiz. Türkiye için büyük bir çalışma, büyük bir buluş, büyük bir bilgi birikiminin vardığı son nokta. Depremle yaşamış, teknolojisi gelişmiş Japonya’da bile olamayan, dünyada sadece bir tane ve tek örneği bulunan, depremi önceden 2-3 ay önceden tespit edebilecek teknoloji Türkiye’de hayata geçmiş bulunuyor.
Buradaki veri depolama çalışmaları bugün itibariyle başladı, 1 yıllık süreç boyunca farklı sensör ve alıcıların yardımıyla fay hareketleri kayıt altına alınarak, takip edilecek. 20 milyon nüfusu barındıran Marmara Bölgesi’nde olası bir depremin 2, 3 ay önceden öğrenilerek, önlemini alan bir teknolojinin varlığı bizim için bir nimettir. Silivri’de bilimsel bir devrim yaratılıyor. Bunu iyi değerlendirip, depremin yıkıcı etkilerine karşı önlemler alabilmeliyiz. Can kaybını önlemek önemli ancak yeterli bir çözüm değil. En önemli kısım yapılaşmayı, şehir yerleşkelerini, yaşam biçimimizi doğal görüntüye ve doğan zemine uygun olarak yapılmasını sağlamaktır.”
GeoCosmo Araştırma Merkezi Vakfı’nın Başkan Yardımcısı Fransız asıllı Türk vatandaşı Ronald Karel, yıllardan bu yana birçok ülkede deprem ön sinyalleri konusunda çok değerli araştırmalar yapıldığını hatırlattı.
Karel, şöyle dedi: “Deprem ön sinyalleri üzerine yapılan araştırmalar sadece tek bir parametre üzerinden gerçekleştirildiği için bugüne kadar hala depremlerin kuvveti, yeri ve zamanı bilinmemektedir. Yıllardan beri yer bilimci, sismolog ve jeologlar yerin altını aydınlatarak çok değerli çalışmalar yaptı. Yer bilimlerine bağlı olan deprem konusu hala çözülebilmiş değildir. Çünkü deprem öncesi yer altında stres başladıktan sonra meydana gelen zincirleme tabiat olayları yani ön sinyaller daha çözülmüş değildi. NASA Goddard Space ve NASA Ames’de yıllarca araştırmalar yapan GEOCOSMO’nun kurucusu Dr. Friedemann Freund ve ekibi, faylarda stres başladıktan sonra zincirleme olarak iyonosfere kadar meydana gelebilecek olayları laboratuvarlarda, NASA ile ortak çalışan uydulardan elde ettikleri verileri inceledi ve bilimsel bir sonuca vardı. Bu sonuca göre Alaska’nın Kodiak şehrinde ve Peru’nun Lima şehrinde bazı sensörlerimiz denendi ve pozitif sonuçlar elde edildi.
GeoCosmo olarak, bugüne kadar ‘deprem ön sinyalleri konusunda ‘ yeryüzünde yayınlanmış makalelere dayanarak, hemen hemen en önemli 10’dan fazla parametreleri incelemek amacıyla örnek bir yer istasyonu kurmaya çalıştık. Bu istasyonda yer alan sensörler ilerdeki tarihlerde daha da artacak ve bazıları değişebilecektir. Silivri’deki dünyanın ilk mültiparametreli Deprem Kestirim İstasyonu’nda iyonosfer, yüksek ve alçak atmosfer değil, sismometre ve değişik gaz ölçümleri yapılacak. Çok yakın tarihlerde daha fazla sensör ilave edeceğiz. Bunlara elde edeceğimiz uydu verilerini de kattığımızda ilerdeki tarihlerde bilimin ilerlemesinde çok faydalı olacağımız inanıyoruz. Türkiye’de toplanacak olan çok değerli veriler ülkemizde incelenecek ve aynı zamanda GeoCosmo merkezine de gönderilecektir. Test süreci aşağı yukarı bir yıl kadar devam edecektir.”