Türk Telekom’un eskiden bilinen ağır ve hantal yapısından kurulup kurtulmadığına dair sorumuza; “Biz son beş yılda çoğunluğu genç ve dinamik arkadaşlardan oluşan yaklaşık 10 bin kişiyi işe aldık. Türk Telekom’da jenerasyon değişikliği söz konusu. Türk Telekom 2005’de özelleştirme sonrası bir transformasyon sürecine girdi” diyerek cevap veren Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti; “Türk Telekom’da özelleştirme öncesi yatırımlarla özelleştirme sonrası arasındaki yatırımlar arasında büyük farklar var. Özelleştirmenin yapıldığı 2005 yılından itibaren konsolide olarak 13 milyar TL’lik bir yatırım söz konusu. Sadece geçen yıl 2012’de 2.4 milyar TL’lik bir yatırımdan bahsediyoruz. Bu yatırımlar hem teknoloji hem de tabi ki insan yatırımı. Ayrıca mevcut imtiyaz sözleşmelerine bağlı olarak bizim devlete karşı yerine getirmek zorunda olduğumuz bazı yükümlülüklerimiz var. İstanbul’da hizmet ne ise, Ağrı’da da aynı hizmeti vermek zorundayız. Bu büyük bir yapıyı ve akabinde ağır bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor.”
“Bizim hizmet bütünümüze baktığınız zaman biz sadece son kullanıcılara değil, Turkcell’e, Vodafone’a ve Avea’ya da, yani kurumsal müşterilerimize de hizmet veriyoruz” diyen Yılmaz, bu kadar büyük bir hizmet bütünün yanında rekabetin de olduğu bu sektörde “ağır” olmanın hızlı hareket edememenin de büyük problem yaratacağını söylüyor ve ekliyor; “Bu tabi sadece bizim için değil, bu sektördeki bütün şirketler için böyle.”
Fibere Yatırım Son Sürat
2010 yılında Ortadoğu ve Asya’da 11 ülkede operasyonu olan ve 27 bin km’lik bir fiber ağına sahip Pantel eski adıyla Invitel adlı firmayı satın alan Türk Telekom, fiber teknolojilerine 2010 yılında hız vermiş. “Artık bununla beraber Türk Telekom sadece Türkiye’de faaliyet gösteren bir şirket olmaktan çıkıp Avrupa, Asya hatta dünya çapında bir şirket olma yolunda ilerliyor” diyen Tahsin Yılmaz, fiber ile birlikte geniş bant internetin çok kısa bir sürede Türkiye’de herkesin evine ulaşacağını söylüyor.
Fiber teknolojilerinin şu anda Türkiye’deki penetrasyonu ile ilgili de bilgi veren Yılmaz, öncelikle fiber teknolojilerinin ulaşımını anlatırken hizmeti 3’e ayırıyor.
A- Eve kadar ulaşan fiber (FTTH)
B- Binaya kadar ulaşan fiber (FTTB)
C- Saha dolabına kadar ulaşan fiber (FTTC)
Bildiğimiz ve şu anda rekabetin de hızla büyüdüğü fiber internet hizmeti genel olarak FTTH da denilen eve kadar yani evin içine kadar gelen fiberden oluşuyor. Ancak Türk Telekom, geniş bandı yaygınlaştırmak adına sokaklara kurulan fiber erişim noktalarıyla FTTC de denilen saha dolabına kadar ulaşan fiber internet hizmetini de başlatmış durumda. Evine gelmemiş olsa da sokağınızda saha dolabına fiber internet gelmişse, evinize kadar geri kalan kısa mesafe yine bakır kablolarla yol alınıyor ve yine hızlı geniş bant internetten yararlanabiliyorsunuz.
2012 yılsonu itibarıyla 1.9 milyonu aşkın abonenin eve/binaya kadar ulaşan fiber (FTTH/B) homepass kullandığını belirten Tahsin Yılmaz, 4 milyonu aşkın abonenin de saha dolabına kadar ulaşan fiber (FTTC) internet hizmetinden yararlandığını ve bu sayının gün geçtikçe hızla arttığını belirtiyor.
WanTTed 2013 Başladı
Türk Telekom altyapıdaki yatırımlarını hızlandırırken, Sayın Tahsin Yılmaz ile sohbetimizin başlarında değindiğimiz “nitelikli insan kaynağı” ve “eğitime destek” konularında önemli bir projeye de imza atmış durumda. Türk Telekom’un, üniversiteli gençlerin yanında olma ve onlara yatırım yapma vizyonuyla geliştirdiği genç yetenek programı WanTTed 2013, 25 Mart tarihinde başladı. İş dünyasının gelecekteki başarılı bireylerini henüz eğitimleri devam ederken keşfederek profesyonel yaşama hazırlamayı planlayan WanTTed programına, üniversitelerin 4. sınıfında okuyan, yüksek lisans veya doktora yapan öğrencilerle yeni mezunlar başvurabilecekler. WanTTed Camp’ta başarılı olanlar, Harvard Üniversitesi’nde düzenlenen seminere katılma fırsatı da yakalayacaklar. Eğer siz de bu programa katılmak isterseniz 20 Nisan tarihine kadar devam edecek olan ve üniversitelerde gerçekleştirilecek “WanTTed 2013” seminerlerine dahil olup hemen başvurabilirsiniz.