Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Murat Yılmaz, gazetecilerle yaptığı sohbette, bu yılın Microsoft'un 25. yılı olduğunu dile getirerek, Türkiye'deki dijital dönüşüme katkı sunmaya devam ettiklerini söyledi.
Türkiye ve toplum için yapılan işlerin önemli olduğunu ifade eden Yılmaz, "280 bine yakın öğretmene bilgisayar eğitimi verdik, 250 bin kişiye ücretsiz online yazılım geliştirme platformumuz Açık Akademi ile uygulama geliştirmeyi öğrettik. Bununla birlikte 20 bin çocuğa kodlama eğitimi verdik. İki binden fazla girişimciye, 'start-up'a Microsoft teknolojilerini kullanarak ürünleri geliştirip, yurt dışına satması için çalışıyoruz." diye konuştu.
Yılmaz, Türkiye'de kamuda lisanlı ve güncel yazılım kullanım oranının çok düşük olduğuna dikkati çekerek, bunda maliyet ve satın alma süreçlerinin etkili olduğunu, özel sektörün bu alana daha çok önem verdiğini ve yatırım yaptığını bildirdi.
"Kamuda güncel yazılım kullanmama oranı yüzde 90'ın üzerinde." diyen Yılmaz şöyle devam etti:
"Ümit ediyorum bu zamanla değişecek, çünkü güncel yazılımın faydası görülmeye başlandı. İşin bir maliyet yapısı var ama maliyetten önemlisi değer. O değeri, dönüşümü gösterdikçe tahmin ediyorum bütün kamu kurumlarımız da güncel yazılım kullanmaya başlayacaklar."
1 MİLYARDAN FAZLA CİHAZ TAKİPTE
Yılmaz, Türkiye genelindeki kullanıcıların yüzde 60'nın ise yazılımlarının güncel olduğuna işaret ederek, "Güncel yazılım kullanılmaması güvenlik zafiyetine neden oluyor. Microsoft olarak bütün güncel yazılımlarımızı en güvenilir şekilde geliştiriyoruz. Güncel yazılımı kullanmak, sizi otomatik korumak anlamına da geliyor." dedi.
Microsoft'un bulut teknolojilerini korumak için çalışan bir siber güvenlik merkezinin bulunduğunu ifade eden Yılmaz, burada çalışan ekiplerce ayda 200 milyar e-posta ile 300 milyar kişisel kimliğin kontrolünün yapıldığını ve 1 milyardan fazla cihazın takip edildiğini söyledi.
"HAC KURALARI BULUTTA ÇEKİLDİ"
Bulut bilişim ve Endüstri 4.0'ın gelişmesinin teknolojiyi herkes için yaygın hale getirdiğini belirten Yılmaz, "Bugün Anadolu'da bir KOBİ'nin talep veya satış planlaması yapabilmesi için bulut yapılanmamızdaki yapay zekayı kullanmasını engelleyecek hiçbir şey yok. Dünyadaki herhangi bir dev neyi kullanıyorsa bulut bilişim sayesinde Anadolu'daki küçük bir KOBİ bunu kullanabilir hale geliyor ve kullandığı kadar ödüyor. Bu Türkiye için büyük fırsat." diye konuştu.
Kurumlarda da gelenekselden çevrimiçi hizmetlere dönüşüm sağlanmaya çalışıldığını, bunun en güzel örneğinin e-devlet uygulamaları olduğunu vurgulayan Yılmaz, kurumlarda büyük veri için çalışmaların olduğunu anlattı.
Yılmaz, kamuda hac kurası gibi yoğunluk yaşanan dönemsel uygulamalarda altyapı yatırımları yerine bulut bilişimin kullanılmasının daha avantajlı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Diyanet İşleri Başkanlığında senede bir defa gerçekleşen hac çekiliş kuraları buna iyi örnek. Buna göre bir altyapı almak isterseniz, o kurum anlamsız bir yatırım yapmış oluyor. Siz kocaman bir altyapı kurarsanız sadece bir kere kullanmak üzere yanlış bir yatırım yapmış olursunuz. Microsoft'un bulut platformunu kullandığınız zaman istediğiniz gibi büyüyüp küçülebiliyorsunuz ve anlık kullanıp anlık ödüyorsunuz. Hac kura çekiliş sonuçları ve kayıt işlemlerinde Diyanet İşleri Başkanlığı bu sene Azure bulut platformumuzu kullandı. Çekiliş sonuçlarının açıklandığı ilk 2 saat içinde 1,2 milyon hacı adayına erişim sağlandı. Kesin kayıt işlemlerinde de ilk 1 saatte 32 bin hacı adayı kontenjan belgesini aldı. Hac kuraları bulutta çekildi diyebiliriz."