Her öğretim yılı başlangıcı halkımız için ilkokuldan üniversiteye büyük umutlarla dolu, taze bir başlangıç ve yeni bir sayfadır.
Ancak ne yazık ki uzun bir süredir bu heyecan ve umut dolu olması gereken günler, süreklilik kazanan aksaklıklar, giderilemeyen noksanlıklar ve huzur kaçıran gerginliklerle dolu olarak karşımıza çıkar olmuştur. Devlet üniversitelerimiz büyüyen ve git-gide çözümü zorlaşan sorunlardan oluşan bir kör yumak manzarası arz etmektedir
103’ü devlet, 65’i de vakıf üniversitesinden oluşan toplam 168 üniversitede 100 bin 504 öğretim elemanı ve yaklaşık 3 milyon öğrenci ile yüksek öğretime başlayacaktır.
Ülkemizdeki üniversite öğrencilerinin en büyük sorunun yurt ve burs imkanı olduğunu, ortalama 100 öğrenciden 20 si ancak kredi yurtlar kurumuna yerleştirilebilmektedir. Diğer 80 öğrenci ise başka kanallardan yurt sorununu çözmeye çalışmaktadır. Bu öğrencilerimizin çoğu yurtlara yüksek ücret ödemek zorunda kalmakta ya da buna imkanı olmayan büyük çoğunluk ise hem sağlıklarını hem de eğitim hayatını risk altına atan yerlerdeki olumsuz şartlarda barınmaktadır.
Görüldüğü gibi üniversite öğrencilerimizin en büyük sorunu barınma sorunudur. Öğrencilerimizin %80 i sağlıklı yerlerde barınamamakla karşı karşıyadır. Bu sorunun çözümü için başta hükümet olmak üzere diğer kamu kurumlarının ve gücü olan hayırseverlerin konuya ciddi bir şekilde eğilmeleri gerekmektedir.
Öte yandan ilimizde ise yurt sorunu Türkiye ortalamasının da üzerindedir. Öyle ki 2007 yılında kurulan Namık Kemal Üniversitesinin öğrenci sayısı 4-5 bin iken, bin kişilik öğrenci yurdu öğrencilerin %25inin isteklerini karşılayabiliyordu. Bugün öğrenci sayısı 20 binin üzerine çıkmasına rağmen yurt kapasitesi hala bin civarındadır. Son 10 yıldır kredi yurtlar kurumu herhangi bir öğrenci yurdu yapmamış olup bilakis bazı yurtlar bakımsızlıktan işlemez hale gelmiştir. İlimizde 24 Eylülde açılacak olan üniversitemize kayıt yaptıran yeni öğrenciler ile eski öğrenciler şimdi yurt aramakla meşguller. İlimizdeki 100 öğrencinin 95i kredi yurtlarına girememekte, ya zor şartlar eğitimine devam etmekte ya da yüksek ücret ödemek zorunda kalmaktadır.
İlimizin yöneticileri ile kredi yurtlar kurumu yöneticilerin basına yansıyan görüşlerine göre bin kişilik bir öğrenci yurdu ihalesinin yapılmakta olduğunu açıklamışlardır. Fakat yaptığımız araştırmaya göre ihalenin yapım süresi 520 gün olduğundan yani önümüzdeki 2 yıl üniversite öğrencileri yurt sıkıntısı çekmeye devam edeceklerdir.
Yurt yapımındaki bu kayıtsızlık halk arasında; ‘Bilerek yurt yapılmıyor. Bazı kesimlere çıkar sağlanıyor. ‘ şeklinde söylenmektedir. Bu nedenle bu kayıtsızlığa bir an önce son verilerek devlet bu şekilde yıpratılmaktadır.
Muzaffer DOĞAN
Türk Eğitim Sen Tekirdağ Şube Başkanı