info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
35.0619
Dolar Satış
:
35.1251
Euro Alış
:
36.4162
Euro Satış
:
36.4818
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

TEkirdağ NKÜ 2009-2010 Akademik yılı açılış töreni

Namık Kemal Üniversitesi nin 2009-2010 Akademik Yılı Açılış töreni Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçunun katılımı ile gerçekleştirildi.

Törende; NKÜ Rektörü Prof. Nizamettin Şenköylü, üreten üniversite sloganıyla yola çıktıklarını belirterek, NKÜ ün bir aydınlanma bilgi ve teknoloji üretme kurumu olduğunu bildirdi.

NKÜ nün Atatürk ün en büyük ideali olan Türkiye nin çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkması özlemini gerçekleştireceğini ifade eden Şenköylü, Türkçe yi düzgün konuşan, sosyal çevresiyle iyi iletişim kurabilen tarihimize ve kültürel değerlerimize bağlılık kadar dil, din, cinsiyet ve etnik köken ayrımı yapmayan insan haklarına ve evrensel değerlere saygılı gençler yetiştireceğimize söz veriyoruz dedi.

Bakan Çubukçu açılış töreninde yaptıkları konuşmalarında; 2009-2010 öğrenim dönemi açılış töreninde bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek isterim. Tekirdağ doğumlu büyük vatan şairi Namık Kemal in adını taşıyan bir üniversitenin mensuplarına seslenmek de ayrıca onur verici. 19 yy. edebiyatının zirve isimlerinden olan Namık Kemal in ismini taşıyan 3 yaşındaki bu üniversitenin ilerleyen yıllarda tıpkı o büyük insan gibi 21. yy a kendi katkısını yapacağına ve önemli değerler yetiştireceğine yürekten inanıyorum.

Bu duygularla yeni eğitim ve öğretim yılının hayırlı ve başarılı olmasını temenni ediyorum. Sevgili öğrenciler hepinizin bildiği gibi 21 yy da üretim faktörleri arasında bilgi ve bilgili insan kapasitesi ekonominin en önemli girdileri arasında yerini almıştır.

Kısaca bilgi, hızlı gelişen teknoloji, bilim üreten, teknolojiyi geliştiren ve kullanan insan gücünü yetiştiren de üniversitelerimizdir. bu görevi en etkin şekilde yapmaları ise küreselleşen dünyada ülkemizin rekabet gücünü arttıracak en önemli unsurdur. Üniversiteler aynı zamanda toplumun, ülkenin, tüm insanlığın ekonomik, politik, eğitim, sosyal, sağlık ve diğer problemlerine çözüm üretmekle görevlidir.

Köklü kurumsallaşmış üniversiteler baktığımızda toplumun önünde olduklarını ve değişe dünyaya uyum sağlayarak toplumun ihtiyaçlarını gözeterek bilim ürettiklerini görüyoruz. Üniversiteler bilgi üretimi ve nitelikli işgücü yetiştirmenin yanı sıra çeşitli alanlarda sundukları hizmetlerle de yalnızca bulundukları kente değil, ülkeye aynı zamanda insanlığa, sağlığa, mutluluğa, esenliğe hizmet ediyorlar.

Bir ülkenin yükseköğrenim düzeyinin o ülkenin her açıdan kalkınmışlığının temel göstergesi olarak kabul edilmesinin altında da az önce saydığım faktörleri başarı ile yerine getirmesi yatıyor. Bugün Avrupa da yükseköğrenim, teknolojiyi geliştirecek, rekabeti arttıracak, ülke kalkınmasını motoru olacak çok önemli bir alan olarak görülmekte. Özellikle devletler ar-ge alanında büyük yatırımlar yapmaktadır.

Üniversitelerde yaptıkları araştırmalar, ürettikleri patentler ve yetiştirdikleri öğrencilerle üstlenmekte oldukları görevi layığı ile yerine getirmekte, ülkenin ekonomik kalkınmasına ve toplumun refah seviyesinin artmasına ciddi katkılar sağlamaktadırlar. 21. yy ın değişen koşulları üniversitelere yeni görev ve sorumluluklar da yüklemiştir.

İklim değişiklikleri, küresel ısınma gibi çevre sorunlarının yanı sıra rekabetin de küresel düzeyde yaşandığı günümüzde çevreye duyarlı teknolojilerin üretilmesinden enerji kaynaklarının verimli kullanımına kadar her alanda üniversitelerimizin yapacağı katkı son derece önemli.

Artık temel bilim alanındaki çalışmaların yanı sıra teknoloji, sosyal inovasyon konularında da araçtırmalar yapmak ve çözüm üretmek de üniversitelerin görevleri arasında yer alıyor. Elbette üniversitelerimizin üstlendikleri misyonu yerine getirebilmeleri Cumhuriyetimizin 100. yılında ulaşmayı hedeflediğimiz bilgiye dayalı güçlü bir ekonomi hedefine yapacakları katkı, bu kurumlarımızın her açıdan desteklenmeleri ile mümkündür. Bunun farkındayız.

Bu çerçevede bilgi toplumuna ulaşmak için mevcut kaynaklar ve potansiyeli yeterli ölçüde kullanılmaya çalışılmakta ve YÖK bütçesinin genel bütçe içerisindeki yeri düzenli bir şekilde artmaktadır. Ayrıca 2002-2009 yılları arasında kamu AR-GE ödeneklerinin çok büyük ölçüde kullanıldığını da söylemek isterim. Öte yandan 9. kalkınma planında yükseköğretimdeki okullaşma oranının yüzde 48 olduğunu ve bu orana ulaşmak için 2001 yılında ülkemizde toplan 76 üniversite bulunurken bugün 94 ü devlet, 45 özel olmak üzere toplam 139 üniversite bulunmaktadır. Üniversite kurmak kadar en önemli hususlardan biri de eğitim kurumlarımızın nitelik olarak dünya standartları seviyesine çıkarmaktır. Türkiye yükseköğrenim alanında hem nicelik hemde nitelik açısından çok büyük atılım içerisinde.

Bu vesileyle Türkiye nin çok genç bir nüfusa sahip olduğunu ve bu genç nüfusun bilgi çağına hazırlanmasında en önemli görevlerin siz üniversitelerimize düştüğünün bir kez daha altını çizmek isterim. Bu çalışmaların yürütülmesi de yalnızca üniversitelerimizin değil, devletin, özel kuruluşların ve sivil toplumun da işbirliği ile yürütülmesi gerekir. Sonuç olarak küreselleşme sürecinde toplumun bilgi standartlarının yükseltilmesini istiyorsak bu süreçte ihtiyaçlara cevap verebilen, araştırmacı kimliğe sahip, yeni değerlere açık her türlü bilgiyle donatılmış ve bu yolla küresel gelişmeleri iyi algılayan özgürlükçü, demokratik bireyler yetiştirmek zorundayız.

Namık Kemal Üniversitesinde de bu saydığım özelliklere sahip olarak, ülkemizin geleceğinde ve gelişmesinde, kalkınmasında çok büyük bir rolünüzün olacağına yürekten inanıyorum, dedi.

Törendeki konuşmaların ardından Bakan Çubukçu, Vali Zübeyir Kemelek, Tekirdağ Milletvekilleri T.Ziyaeddin Akbulut, Prof. Dr. Necip Taylan ve Enis Tütüncü tarafından üniversiteye katkı sağlayan iş adamları ve öğretim üyelerine bilimsel alanda gösterdikleri başarıdan dolayı plaket verdi.