Bugün Tekirdağ’da sivil toplum kuruluşları Kamu-Sen, ADD, kadın dernekleri tarafından Tekira AVM önünde başlayan şehitler için 10binler ellerinde bayraklarla “Şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganlarıyla Tekirdağ’ı inlettiler. Hükümet Caddesi üzerinden Tuğlalı Park’a kadar slogan atarak yürüyen gruplar burada kuruluşlar adına ADD Tekirdağ Başkanı Servet Gürkan yapmış olduğu basın açıklamasında;
“Bugün burada Hakkari, Çukurca’da yaşanan, 24 mehmetçiğimizi şehit eden menfur saldırıyı ve PKK terörünü kınamak için toplanmış bulunuyoruz. PKK terör örgütü son yıllarda sorun yaşadığımız ülkelerin taşeronluğuna soyunmuş bulunmaktadır. Bu sebepledir ki vahşice katlettiği vatan evlatlarının sayısı binlerceye ulaştı.
Kurtuluş Savaşın’dan tanıdığımız bu ihanet odakları dün olduğu gibi bugünde başarılı olamayacaklardır. Çünkü ülkesinin birliği ve bölünmezliği için şehit olacağını bile bile davul-zurna ile asker olan başka bir millet yoktur.
Bugün, anaların, babaların, eşlerin, yavruların yürekleri yanmaktadır.
Terörü, terör destekçilerini, milletimizin yaşama hakkı gasp edilirken, özgürlükten, demokratik açılımdan söz edenleri de kınıyoruz.
Terör örgütünü ve onun gizli açık dolaylı destekçisi olan dış ve iç güçleri kınıyoruz.
Onlar şunu iyi bilmelidirler ki ülkemizi bölmeye güçleri yetmeyecektir.
Bugün bağımsızlığımız ve egemenliğimiz çökertilmeye çalışılmakta, milletimizin birliği ve ulusal bütünlüğümüz, çok ciddi bir tehdit altına sokulmaya çalışılmaktadır. Milletimiz bu süreçte bir iç çatışmaya doğru sürüklenmekte, Emperyalist güçlerin desteğini arkasına alan terör örgütü, hedeflerini neredeyse iktidar eliyle; demokratik açılım adı altında hayata geçirmeye çalışmaktadır.
Türk hukuk tarihine “Kara Bir Leke” olarak geçen, Habur olayı yapılan yanlışların ne kadar acı bir sonuç verdiğini ortaya koymuştur.
Acaba Habur mimarları şimdi hatanın farkındalar mı?
Devletin kurumları arasında çatışma yaratanlar, gelinen noktadan memnun oldular mı ?
Yüreğimizi yakan son saldırıların, tam da Habur faciasının 2. Yılına denk gelmesi tesadüf mü?
Habur’dan gelenlere cesareti verenler, terörle mücadele edenlere esareti reva görmektedir.
Terör vardı diyenler, iktidara gelmelerinden önceki terörün bittiğini görmezlikten gelip, kendi iktidarları döneminde artan olayları örtmeye çalışıyorlar. Bunlar teröre “Kürt Sorunu” diyerek, teröristleri muhatap aldılar. Acaba teröristlere pirim verdiklerinin farkında değiller mi?
Bu safsatalarla toplumu aldattıklarını mı sanıyorlar? Provokasyonlara aldanmayacağız.
Türk’ü ve Kürt’ü ayırmak isteyenler, emellerine ulaşamayacaklardır. Türk milleti kışkırtmalara aldanmayacaktır.
Bugün anayasa değişikliğinin gündemde olması ve siyasilerin yeni anayasa yapımındaki tutumlarının, bölücü terör örgütü tarafından bir fırsat olarak değerlendirildiğini görmelerini bekliyoruz.
Türk’ü-Kürdü, Lazı-Çerkezi ile birlikte ve beraberlik içinde teröre karşı dimdik ayakta olduğumuzu herkes görecek.
Bu ülkeyi yönetenler!
Büyük Orta Doğu Projesi ile ABD ve AB güdümle çözümlerden medet ummayınız. Sözde İsrail’le çatışırken, İsrail’i koruyan füze kalkanına alet olmayınız.
Yabancı telkinlerin yerine, ulusal politikalar üretme zamanı gelmedi mi?
Bugün acımız büyük.
Son şehitlerimizin baba ocağına düşen ateşi, annelerin, bacılarının, yavuklularının akıttığı gözyaşları ile söndürmeye çalışıyoruz. Bu ateşi söndürürken, tüm Türkiye’de olduğu gibi, Tekirdağlılar olarak ta sessiz kalmıyoruz: Diyoruz ki; ülkemiz üzerinde oynanan kirli oyunlara sonuna kadar karşı çıkacağız. Bu oyunları bozmak için gerekirse canımızı da vermesini biliyoruz.
İzin vermeyeceğiz. Türkiye’yi parçalamalarına. Türkiye’yi bölmelerine izin vermeyeceğiz. Bugün, İstiklal Savaşında olduğu gibi ülkemizin tam bağımsızlığına ve aydınlık geleceğimize inancımız tamdır.
Bugün itibarı ile Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, Başbakan İsmet İnönü’nün, Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi ÇAKMAK’ın makamlarında oturanlar, oturdukları makamların hakkını vermeliler. Aksi halde tarih onları asla affetmeyecektir. Ulusun beklentisi bu yöndedir.
Bu vatan için kara toprağa girenler üzülmeyiniz. Sizin anneniz annemiz, babanız babamız, yavuklunuzda kız kardeşimiz olacaktır. Onlar bizim emanetlerimizdir. Başımızın her zaman tacı olacaktır. Hakkari Dağları da boş kaldı diye üzülmeyin. Orada görev almak için sırada bekleyen, Mehmetler, Mustafalar ve Alilerin yanında, Nene Hatun neslinin devamlısı Ayşeler, Fatmalar, Eliflerde sırada beklemektedir. Siz orada rahat uyuyunuz. Türk Milleti ve Devleti sizin kanlarınızla daha da kutsallaşmış olarak istikbale doğru akıp gidecektir.
Aziz Türk Milleti ve saygı değer Tekirdağlılar, bugün 24 şehidimiz yetmiş dört milyon yaralımız ar. Biz yaralılar olarak Milletimize başsağlığı, şehitlerimize rahmet, ailelerine de sabur ve metanet diliyoruz.
Yine de Önderimiz ATATÜRK’ün deyimi ile haykırıyoruz.
Ne Mutlu Türküm Diyene!” dedi.
Şehit babası Mevlüt Uraslı’da şehit olan oğlunun 2 gece önce yazmış olduğu anı defterindeki şu şiirini gözyaşları içerisinde okudu. Şehit Erol Faruk Uraslı 14.08.1994’te yazdığı “BİR ZAMANLAR” şiiri;
BİR ZAMANLAR
Sıcak eller dolaşırdı saçlarımda,
Öpücükler eksilmezdi yanaklarımda,
Annem vardı yanımda babamda
Şimdi onlar uzaklarda,
Dönüşü olmayan yolda,
Ağlasam da faydası yok,
Feryat etsem de duymazlar,
Ama bir gün gelecek
Hep beraber olacağız.
-------------------------------------------
Kuşlar konar ranza başına,
Burada bir iş gelirse başıma,
Suskun komando yazsınlar mezar taşıma.
-------------------------------------------
Konuşmalar ve şiirlerin okunmasından sonra toplanan kalabalık terör örgütü PKK aleyhinde sloganlar atarak dağıldılar.
Fotoğraf Galerisi İçin Tıklayınız.
.jpg)