Takke Düştü Yolsuzluk Göründü

Tekirdağ Üç Kemaller Parkı’nda basın açıklamasında bulunan, Eğitim Sen Şube Sekreteri Behçet Atlı konuşmasına: “Bugün 19 Aralık. 13 yıl Önce bu gün ‘Hayata Dönüş’ operasyonuyla 28 devrimcinin hayatının karartıldığı gün. 13 yıl geçti, katiller hala cezalandırılmadı. Yetmiyormuş gibi ödüllendirildiler. Bu utancın sorumlularının yargılanmasını istiyoruz” diyerek başladı.

 

“İnsanın insanı sömürmediği; hiçbir halkın dil, din, kültür farklılıkları nedeniyle baskı görmediği; İnsanların açlıktan ölmediği; çocukların savaşlar sonucunda anasız babasız kalmadığı; Milyonların işsizliğe, açlığa, sefalete ve güvencesizliğe mahkûm edilmediği; Doğanın talan edilip, katledilmediği; Emperyalizmle ekonomik-siyasi-askeri her türlü bağımlılık ilişkisinin son bulduğu, topraklarımızın NATO toprakları olmadığı; Bütün dünyada barışın, kardeşliğin, eşitliğin, adaletin ve dayanışmanın hüküm sürdüğü bir gelecek istiyoruz” diyen Atlı konuşmasına şöyle devam etti:

 

“HAKLIN PARASINI HALKTAN ESİRGEDİLER”

 

“Bu düzende hangi taş kalksa altından yolsuzluk çıkıyor. Ülkeyi 11 yıldır fitne fesatla yönetenlerin tüm pislikleri ortada. Son günlerde bozuk, kokuşmuş düzenin pis kokuları ortalığı sardı. Din, ,iman, namus diyerek yola çıkanların kirli yüzleri ortaya çıktı. Takke düştü yolsuzluk görüldü. Ayakkabı kutularına kadar evlerini parayla dolduranlar, haklın parasını halktan esirgediler. Bu bütçe halkın değil rantiyecilerin, hırsızların bütçesidir.”

 

“KENDİ ÇOCUKLARINIZA SAHİP ÇIKIN”

 

Atlı: “Beraber yürüdük biz bu yollarda diyenlerin, hangi karanlık yollarda, kimlerle, nasıl yürüdükleri ortaya çıkmıştır. Dün gezi eylemleri devlete 100 milyon lira zarar verdi diye bağıranların bir kişiye verdikleri rüşvetin 150 milyon dolar olduğunu öğrendik.. Tencere tava çalanları vatan haini ilan edenler, hırsızlık, yolsuzluk İslam’ın kaçıncı şartıydı? ODTÜ’ye gitmeyin kominist olursunuz diyenlerin, Gezi olaylarında çocuklarınıza sahip çıkın diyenlerin kendi çocuklarına sahip çıkmalarının ülkemiz için daha hayırlı olacağını düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

“ŞİMDİ HESAP SORMA GÜNÜDÜR!”

 

Biz eylem yaptık, birileri hırsızlık yaptı, biz gaz yedik, birileri haram yedi; biz omuz verdik, birileri rüşvet verdi diyen Atlı:”İşte tam da şimdi hesap sorma günüdür! Bugün AKP dilediği gibi kaynakları topluyor, kullanıyor ve dağıtıyor. Emekçilerin birikimlerine el konularak, ağır vergilerle toplanan bu kaynaklar, bugün emperyalizmin taşeronluğuna, toplumun tüm ezilenlerini baskı altında tutacak şiddet mekanizmalarına, gerici temelde toplumsal yaşamı yeniden dizayn etmeye aktarılıyor. Bu kaynaklar, daha fazla istihdam yaratacak, toplumsal refahı arttıracak yatırımlara değil, bir avuç rantiyeci sermayenin cebine aktarılıyor. Bu kaynaklar barış için değil, savaş için harcanıyor!” dedi.

 

“HERKESE İŞ VE ÜCRET GÜVENCESİ”

 

“KESK olarak tüm kamu çalışanlarının kendi işkollarında onlarca sorunları ve talepleri olduğunu ve bu taleplerin takipçisi olduğumuzun bilinmesini istiyoruz” diyerek açıklamasına devam eden Atlı: “ Bütçeden genel taleplerimiz ise çok net; Kayıplarımızın telafisi için her kamu emekçisinin maaşına en az 300 lira zam yapılmasını, Herkese iş ve ücret güvencesi sağlanmasını, Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, Maaşlarımızın vergi artışından etkilenmemesini, Kadın emekçilere pozitif ayrımcılık uygulanmasını, baskı, tutuklama ve sürgüne son verilmesini, istiyoruz!” sözlerine vurgu yaptı.

 

19 Şubat operasyonları kapsamında üyelerine dönük saldırılar sürdüğünü belirten Atlı: “Bu hukuksuzluğa ve keyfiliğe bir son verilmesini, 47’si hala tutuklu olan arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz! Bizler, savaşın, rantın, gericileştirme projelerinin maliyetlerini ödemeyi reddediyoruz! Bu bütçeyi kabul etmiyoruz! Ne mi istiyoruz? Katılımcı, Demokratik Bir Bütçe İstiyoruz! Kaynakları faiz olarak sermayeye aktaran değil herkese eşit, ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir kamu hizmeti üreten bir bütçe istiyoruz!

 

Kamuda istihdam eksikliğinin giderildiği, tüm çalışanların iş ve ücret güvencesinin sağlandığı; Gelir Dağılımında Adaleti Sağlayan Bir Bütçe İstiyoruz!” sözlerini kullandı.

 

“Vergi yüzsüzleri için teşvikler peş peşe sıralanırken, servet vergisi hala alınmazken, bu ülkede vergi yükünün yoksulluğun pençesindeki emekçilere, açlık sınırının altındaki asgari ücretliye, gençlere, kadınlara, işsizlere yıkılmasını reddediyoruz” sözlerini sarf eden Atlı son olarak şu sözleri kaydetti: “İnsanca bir yaşam hakkını kazanana dek mücadelemiz sürecek! Bu hakkı gasp eden satış sözleşmesini kabul etmiyoruz, bütçeden hakkımızı istiyoruz! Aileleri ile birlikte 15 milyonu aşkın kamu emekçisinin, emeklinin taleplerini yok sayan, emekçilerin alın teriyle kazanılmış haklarını çöpe atan, yoksulluğu dayatan satış sözleşmesini tanımıyoruz! Komik ücret artışlarıyla, vergi adaletsizliğini körükleyen dayatmalarıyla, emeğe kapattıkları kapılar ardında kurulan bu oyunu bozacağız! Bütçeden ve gelirden emeğin hak ettiği payı ve itibarı alana dek sesimiz bu kapıları titretmeye devam edecek!”