Türk sinema, tiyatro sanatçısı ve dizi oyuncusu Nejat Uygur, uzun süredir tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Uygur’un solunum yetmezliğinden hayatını kaybettiği öğrenildi.Türk sinema, tiyatro sanatçısı ve dizi oyuncusu Nejat Uygur, uzun süredir tedavi gördüğü Özel Medistate Kavacık Hastanesi’nde saat 19.45 sıralarında hayatını kaybetti. Uygur’un solunum yetmezliğinden hayatını kaybettiği öğrenildi. Acı haberi alan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de hastaneye gelerek Nejat Uygur’un ailesine başsağlığı diledi.
"BİR BAKMIŞSINIZ BENİM CENAZEMDE BAŞKA SANATÇILARLA RÖPORTAJ YAPMIŞSINIZ" DEMİŞTİ
Tiyatro sanatçısı Nejat Uygur, tiyatro sanatçısı İsmail Hakkı Şen'in cenaze töreninde verdiği bir röportajında, "Bir bakmışsınız benim cenazemde başka sanatçılarla röportaj yapmışsınız. Gün gelecek bütün tiyatro sanatçıları İsmail Hakkı Şen gibi, benim gibi ölecek. Tiyatro perdesi üstümüze üstümüze yıkılacak. Hatta seyirci üzülmesin. Ben ve benim arkadaşlarım, onların kederini alıp götürecek. Onlara sadece gülmek kalacak" demişti.
Hastane yetkililerinden henüz bir açıklama yapılmazken Uygur’un cenazesinin Çarşamba günü Selimiye Camii’nde kılınacak öğlen namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda defnedilmesi bekleniyor.
BEHZAT UYGUR: "BABAM BUNDAN SONRA YAPILACAK OLAN HER ŞEYDE HATIRLANACAKTIR"
SÜHELY UYGUR: "BABAM TİYATROYU BIRAKMAMAMIZI İSTERDİ"
Uzun süredir tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden tiyatro sanatçısı Nejat Uygur’un oğlu Behzat Uygur, "Bundan sonra yapılacak olan her şeyde Nejat Uygur hatırlanacaktır ve unutulmayacaktır" dedi.
Özel Medistate Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Kutlu Ufuk Altunbay, düzenlenen basın toplantısında, "Nejat bey yoğun bakıma 26 gün önce geldi. İlk geliş şikayeti idrar yolu enfeksiyonudur. Daha sonra ne yazık ki kombinasyon geçirerek solunum yollarında ağır bir enfeksiyon gelişti. Tedavisi baya iyi gidiyordu. Çok umutluyduk. Fakat son 10 gün önce ‘kanda mikrop üremesi’ gelişti. Tedavisi şekillendirildi. Hekimlerimiz gayet ilgili ve yerinde müdahalelerle olaya el koydular. Fakat cuma akşamı ve cumartesi sabahından beri bir kötüleşme durumu oluştu. Bilinci daha da kötüye gitti, tansiyonları düştü. Buna bağlı olarak ateşi yükseldi. Bu akşam dört gibi bilinci iyi kapanarak solunumu gerileyince, saat 04.00 civarı solunum cihazına bağlamak zorunda kaldık. Saat 19.58 de Nejat beyi kaybettik. Hepimizin başı sağ olsun” dedi.
"BUNDAN SONRA YAPILACAK HER ŞEYDE NEJAT UYGUR HATIRLANACAKTIR"
Behzat Uygur da, “Ailecek buradayız. Çok fazla bir şey söylemeye gerek yok. Babayı herkesin ne kadar çok sevdiğinin farkında olduğunu biliyoruz. O sadece bizim babamız değil, kendisinin de söylediği gibi, ‘Hep akrabam olarak görürüm, seyircim olarak görmem’ derdi. Duruma öyle bakmak gerekir. Bugün ustayı ve babamızı kaybettik. Annem ise sevgili eşini kaybetti. Sizler de sevgili Nejat Uygur’unuzu kaybettiniz. Bu belki çok klişedir ama bu bir veda değil, onun bıraktıklarıyla ve onun eskiden yayınlanan video görüntüleriyle bundan sonra yapılacak olan her şeyde Nejat Uygur hatırlanacaktır ve unutulmayacaktır. Şu andan itibaren Nejat Uygur ölümsüzdür” ifadelerini kullandı.
Behzat Uygur, “Ben kendi adıma, ailem ve kardeşlerim adına başımız sağ olsun” diyerek sözlerini tamamlarken gözyaşlarına hakim olamadı.
"BU SEFER OLMADI, BABAYI KAYBETTİK"
Sühely Uygur ise, “Türkiye çok büyük bir efsaneyi kaybetti. Hakikaten çok üzüntülüyüz. Bu bizim için bir sürpriz oldu. Tabi ki babamın hastalığını biliyordum. Siz değerli basın mensupları sürekli babamı sorardınız. Biz de babam hakkında sizlere bilgi vermeye çalışırdık. Fakat bu sefer olmadı. Bu bazı internet sitelerine çıkan yalan haberler çıkmıştı ama bu sefer doğrudur. Bizim ağzımızdan duymanız daha doğru olur. Yapacak bir şey yok babayı kaybettik” diye konuştu.
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün de geldiğini ifade eden Behzat Uygur, “Sanırım Çarşamba günü vedayı gerçekleştireceğiz. Hepinize tekrar teşekkür ediyorum. Babanın söylediği gibi ‘Ona hepsi açıklanacak’” diyerek sözlerine ekledi.
“TİYATROYU ASLA BIRAKMAMAMIZI İSTERDİ"
Gazetecilerin Nejat Uygur’un sizden bir isteği var mıydı?” soruna ise Behzat Uygur, “Nejat babanın net olarak şunu yapın diye bir isteği yoktu” derken Süheyl Uygur da, “Tiyatromuzu asla bırakmamamızı isterdi. Yola devam derdi. Kendisi yıllarca bu işin meşakkatini çekti. Yıllarca çalıştı ve bize hep o tavsiyelerde bulundu. Bizde tiyatro pes etmeden baba gibi yıllarca devam etmek istiyoruz” diye yanıtladı.
Behzat Uygur toplantıyı Nejat Uygur’un sözü olan “Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinde, ortancaların da alnından öperim” sözleriyle bitirdi.
NEJAT UYGUR KİMDİR ?
Türk sinema, tiyatro sanatçısı ve dizi oyuncusu Nejat Uygur, 10 Ağustos 1927 Kilis-Gaziantep’te doğdu. Öğretmen bir anne ile subay bir babanın üç çocuğundan ortancası olan Nejat Uygur, Kilisli sanatçı İsmail Dümbüllü tarafından keşfedilmiş ve meşhur edilmişti. Eğitimini Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde tamamlayan Uygur, İlkokulu Siirt, Ezine ve İntepe'de okudu ve bu dönemde tiyatroya müsamerelerle başladı. Sarıyer, Çanakkale ve Manisa'da ortaokulu tamamladıktan sonra Güzel Sanatlar Akademisi'nin Heykel bölümüne giren Nejat Uygur, buradan mezun olamadı.
1943 yılında Sarıyer Halkevi'nde başladığı boksla beraber spora karşı ilgisi artan Uygur, 1950 yılında Necla Uygur ile hayatını birleştirdi. Uygur, Tiyatroya profesyonel anlamda 1949'da "Nejat Uygur Tiyatrosu" ile adım attı. Uygur çiftinin 13 yıl süren Anadolu turneleri sürecinde sırasıyla Ahmet, ikiz kardeş olan Süheyl ile Süha, Kemal, Behzat adlı beş erkek çocukları dünyaya geldi. Süheyl ve Behzat babalarının deyimiyle "armut ağacının dibine düşmüş" ve tiyatrocu oldu.
Nejat Uygur, 1998 yılında Kültür Bakanlığı'nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Uygur, 10 Eylül 2007'de beyin damarlarında oluşan bir tıkanıklık nedeniyle vücudun sol tarafında kısmi felç geçirdi. Sağlık durumuna ilişkin yapılan basın toplantısında Uygur'un sol kolunu hareket ettiremediği, yüzünde kayma olduğu, konuşmasının ise düzgün olduğu ifade edilmişti. Oğulları Süheyl ve Behzat Uygur son açıklamalarında Nejat Uygur'un artık geçmişiyle yaşadığını söylemişlerdi.
