Dört yıldır Silivri cezaevinde tutuklu bulunan ve geçtiğimiz aylarda tahliye olarak İzmir’den CHP milletvekili seçilerek meclisteki görevine başlayan gazeteci-yazar-milletvekili Mustafa Balbay,CHP Tekirdağ milletvekilleri Candan Yüceer ve Emre köprülü,Büyükşehir belediye başkan adayı Kadir Albayrak,Süleymanpaşa belediye başkan adayı Ekrem Eşkinat ile Çorlu’ya geldi.Burada bir konuşma yapan Mustafa Balbay;
“Sizler beni hiç yalnız bırakmadınız.Bütün içtenliğimle söylemek isterim ki,demir parmaklıkların ardında ben kendimi hiç yalnız hissetmedim.Benim bu duygularla olmamı,sizlerle hep yüzyüze olmamı hissetmemi sağlayan,sizlerin varlığını ve gönül gönüle olduğumuzu bilmekti.sizleri hep uzaktan kucakladım.Bazılarımız gözyaşlarını tutamıyor.Ama dostlarım,o gözyaşlarınız bundan sonra zafer gözyaşları olacak,daha güzel bir gelecek kurmanın gözyaşları olacaktır.Ama her şeyden önce sizlerle paylaşmak istediğim şudur ki,evet ben şimdi özgürüm,sizlerle göz göze kucaklaşıyoruz bunu hissediyorum.
Ama özgürlüğümüz yarımdır.Sizlerin vicdanında kabul görmemiş davalar ile şu anda hapiste bulunan tüm yurtseverler serbest kaldığı gün ben kendimi gerçek anlamda özgür hissedeceğim.Bir gün bu salonda Tuncay Özkan da,Fatih Hilmioğlu da konuşacak.Biz o günlerin özlemi değil,hazırlığı içindeyiz.Gün geliyor,devran dönüyor.4 yıl boyunca bizleri yalnız bırakmadınız ve bu özgürlük kapısını açan sizler oldunuz.
Bu özgürlük kapısını genişleteceğiz.Sizin dik duruşunuz,daha ilk günden Ergenekonun bir tertip olduğunun haykırışıydı.Ben gazeteciyim.Milletvekilliğim gündeme geldiğinde,ben doğduğum yeri ve üniversite yıllarımın geçtiği yeri söyledim.(İzmir) Ama ben dört yıldır Trakya vatandaşıyım dedim sevgili dostlarım.Sizlerin hemşehrisiyim.Ben bunu Ankara’da her ortamda söyledim ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun önünde yazılı belge olarak mevcuttur.Konuşmamın başında, “merhaba özgürlük,sizler benim özgürlüğümsünüz” dedim.Demir parmaklıkların ardında tabi ki aile hasreti ayrı,ama yıllar sonra en büyük hasretim ve dileğim sizlere bu salonlarda kavuşmaktı.Bu anlamda sizler benim sosyal aşkımsınız.Bu davalar görülmeli diyen bir mantıkla karşı karşıyayız.Bu davaların dava olmadığını,çökmesi gerektiğini sizler de biliyorsunuz.Ben silivri yargılamaları sırasında üç bin saat hakim karşısında durdum.Bu bir rekordur.Yaklaşık elli saat konuştum.Savunma yaptım ama gerçek şuydu,bu davada ilk başta iki iddiame vardı.biz bu iki iddianame karşısında konuştuk ve savunmamızı yaptık.Sonra bir baktık ki,22 iddianame olmuş.Bu şu şekilde gerçekleşti.
-biz herhangi bir sitede bir yazıyı beğenip alıyoruz, “örgüt bağlantısı”
-birinin rehberinde Mustafa Balbay’ın telefonu vardı,bir kitap fuarında gelmişler,telefonumu istemişler,ben de vermişim, “örgüt bağlantısı”
Biz de bu sonraki iddianameler karşısında savunma yapmak istediğimizde savunmamızı yaptığımız söylendi.Önce savunma yapıyoruz,suçlamaları sonra söylüyorlar.Böyle bir yöntem,engizisyon mahkemelerinde bile yoktur.” Dedi.Ardından kitaplarını imzalamak için partililerle bir araya geldi.Çorlu’da programını tamamlayan Mustafa Balbay,Tekirdağ’a geçti ve burada bir dizi programa katıldı.Buradan programı çerçevesinde Namık Kemal’in kabrini ziyaret etti.
