Filizlenen umutları hedefe ulaştıran, çekilen çilelerin karşılığında nesillerin büyüyüp yetiştiğini, ülkesine ve milletine hizmet ettiğini gören, yarınların güçlü, büyük ve lider ülkesi Türkiye’nin temel harcını yoğuran öğretmenlerimiz elbette ki başımızın tacıdır. Onların hizmetlerinin ve emeklerinin neticesinde ülkemiz geleceğini hazırlamaktadır.
Bugün türlü sorunlarla boğuşan, eğitim sisteminden kaynaklanan sıkıntılar içinde hizmet vermeye çalışan, hayat şartları karşısında tutunmaya çalışan, ayrıca bölücü ve kalleş terör örgütünün hedefi olan, şehit olan, kaçırılan, tehdit altında ve son derece kıt imkânlarla hizmet vermeye çalışan öğretmenlerimiz; unutulmamalı, kaderine terk edilmemeli ve asla yalnız bırakılmamalıdır. Onlar gözümüzün nuru, aydınlık geleceğimizin ilim ve irfan ordusudur. Bu zor zamanlar elbette tarihin akıp giden yıllarında aşılacak, Türk milleti evlatlarının fedakârca ve kahramanca verdiği gayretlerle yükselecektir. Öğretmenlerimiz, işte bu umutlarımızın ve hedeflerimizin mimarlarıdır.
Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenlerimizin gayretine ve gençliğin emeklerine emanet ettiği cumhuriyetimiz, ülkesi ve milletiyle, güçlü ve bahtiyar bir Türkiye olarak yoluna emin adımlarla devam edecek; sürüp giden yıllarda öğretmenlerimiz ardına baktığında binlerce evladıyla, onların hizmetleriyle ve gerçekleştirdikleri hayallerle gurur duyacaktır.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde, Öğretmenler Günü’nü bir kez daha kutluyor, başarılar diliyorum. Ebediyete intikal etmiş olan ve “bir hilal uğruna” şahadet mertebesine erişen aziz öğretmenlerimizi de rahmet, minnet ve şükran duygularımla yâd ediyorum.
Ne mutlu Türküm diyene!
